Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2016/3242
Karar No: 2021/3457
Karar Tarihi: 21.10.2021

Danıştay 13. Daire 2016/3242 Esas 2021/3457 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/3242
Karar No:2021/3457

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...İletişim Hizmetleri A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurumu
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN_KONUSU : ...İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu'nun (Kurul) ...tarihli ve ...sayılı kararına aykırı olarak Ocak 2010-Mayıs 2011 dönemine ait ücretlendirmeye ilişkin kayıtların denetim süreçleri sonuçlanıncaya kadar davacı şirketçe saklanılmadığından bahisle Telekomünikasyon Kurumu Tarafından İşletmecilere Uygulanacak İdari Para Cezaları ile Diğer Müeyyide ve Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin 34. maddesi gereğince davacı şirkete 529.697,44-TL idari para cezası verilmesine ilişkin ...tarihli ve ...sayılı Kurul kararının ve söz konusu Kurul kararı gereğince düzenlenerek davacı şirkete tebliğ edilen idari para cezası karar tutanağının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; ...tarihli ve ...sayılı Kurul kararının 05/01/2011 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, dolayısıyla davacı şirketin "ücretlendirmeye ilişkin kayıt ve belgelerin soruşturma, inceleme ve denetlemeye ilişkin süreçler sonuçlanıncaya kadar saklama" yükümlülüğünün bu tarihten itibaren başladığı, davalı idarece yapılan tespitlerde "gelir datamartı"nın verilerin saklanmasında yeterli olmadığının ortaya konulduğu, kaldı ki davacı şirket tarafından Haziran 2011 tarihinden itibaren tüm verilerin saklanmaya başlanmasının da bu hususu destekler nitelikte olduğu; bu durumda, 25/03/2009 tarihli ve 149 sayılı Kurul kararının (g) bendi gereğince, davacı şirketin diğer işletmecilere uyguladığı dakika başına ağırlıklı ortalama çağrı sonlandırma ücretinin, her bir abonelik paketi bazında kullanıma bağlı olarak ortaya çıkan dakika başına ortalama şebeke içi tarifeleri geçmemesinin sağlanmasına yönelik olarak bu husustaki açıklamaları ve yapılacak hesaplamalara ilişkin kullanılan tüm bilgi ve formülleri, Kuruma yazılı ve elektronik ortamda bir sonraki ayın sonuna kadar göndermesinin gerektiği, bu kapsamda davacı şirket tarafından davalı idareye sunulan Mayıs 2009-Eylül 2012 dönemine ait verilerin doğruluğunun denetlenmesi sonrasında, davacı şirketin 02/12/2010 tarihli ve 2010/DK/665 sayılı Kurul Kararı'na aykırı olarak, Ocak 2010 ila Mayıs 2011 tarihleri arasında ücretlendirmeye ilişkin kayıt ve belgeleri soruşturma, inceleme ve denetlemeye ilişkin süreçler sonuçlanıncaya kadar saklamadığı, bunun yanında, davacı şirket açısından saklama yükümlülüğünün söz konusu olmadığı Ocak 2011 öncesi döneme dair ücretlendirmeye ilişkin bazı verilerin, ilk yerinde denetimin yapıldığı tarih itibarıyla davacı şirket kayıtlarında yer aldığı hâlde anılan kayıtların denetim tamamlanmadan ve denetim elemanlarına bilgi verilmeden davacı şirket tarafından silindiği, bunun yanında, davacı şirket tarafından aynı hususların daha önceki yerinde denetime konu olduğu, bu çerçevede saklama yükümlülüklerinin bulunmadığı hususu ileri sürülmüş ise de, "ücretlendirmeye ilişkin kayıt ve belgelerin soruşturma, inceleme ve denetlemeye ilişkin süreçler sonuçlanıncaya kadar saklanma" yükümlülüğünün bulunması karşısında davacı şirketin konuyla ilgili denetimi henüz sonuçlanmamış olduğundan davacının bu iddiasının da dava konusu Kurul kararını kusurlandırıcı nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından, davacı şirkete idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında ve idari para cezası karar tutanağında hukuka aykırılık bulunmadığı;
Davacı şirket tarafından, dava konusu para cezasının tesisinden sonra yürürlüğe giren yönetmelik hükmünde lehe uygulamaların getirildiği hususu ileri sürülmüş ise de, uyarı yaptırımı, para cezasına nispetle daha hafif olmakla birlikte, idarenin düzenleyici işlemi ile kanun koyucu tarafından açıkça yaptırım olarak para cezası öngörülen fiiller hakkında, yaptırım türünün değiştirilmesinin olanaklı olmadığı, Yönetmelik maddesiyle kanunilik ilkesine aykırı olarak 5809 sayılı Kanun'da yer almayan "uyarı" müessesesinin getirildiği, bu durumda, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İdari Yaptırımlar Yönetmeliği ile hukuka aykırı olarak getirilen "uyarı" müessesesinin geriye yürürlüğü mümkün olmadığından davacı şirketin bu iddiasına itibar edilmediği, ayrıca, her iki Yönetmelik'te de Kurul kararına göre işlem tesis edileceğinin düzenleme altına alındığı, bu çerçevede yeni Yönetmelikte lehe hükümlerin bulunduğundan söz edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Kurul kararıyla yükümlülük getirilerek yaptırım uygulanmasının kanunilik ilkesine aykırı olduğu, 665 sayılı Kurul kararının 17/01/2011 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında Ocak 2010 döneminden başlayarak uygulama yapılmasının hukuka aykırı olduğu, 665 sayılı Kurul kararının kapsamının ve sınırlarının belli olmadığı, nitekim, denetimin başında data warehause (veri ambarı) bilgiler istenirken denetim sonunda verilerin gelir datamartına (veri marketi) aktarılmadan önceki ara tabloların verilmesinin yeterli görüldüğü, 149 sayılı Kurul kararının dünyada benzeri olmadığından adaptasyon sürecinin yaşandığı, denetim kapsamında hakkaniyete aykırı olan saklama maliyetine işletmecinin katlanarak CDR verilerinin mevzuat kapsamında 1 (bir) yıldan fazla saklanmasının beklenemeyeceği, kaldı ki, Ocak 2010-Mayıs 2011 dönemine ilişkin bilgi ve belgelerin (gelir datamartının) verildiği, uygulanabilecek yaptırımlar arasında uyarı yaptırımı düzenlendiğinden lehe düzenlemenin uygulanması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ...İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi