Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/5928
Karar No: 2021/11663
Karar Tarihi: 21.10.2021

Danıştay 6. Daire 2021/5928 Esas 2021/11663 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/5928
Karar No : 2021/11663


TEMYİZ EDEN TARAFLAR : I- (DAVACILAR) 1- …
2- …Derneği
3- … 4- …Odası
5- …Odası
6- …Odası
7- …Odası
8- …Odası
VEKİLLERİ : Av. … 9-
(DİĞER DAVACI) …Birliği
VEKİLİ : Av. …
II- (DAVALI) …Bakanlığı - …
VEKİLİ : …
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : …Madencilik San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 1- …Bakanlığı
2- …Madencilik San. ve Tic. A.Ş.
3- … 4- …Derneği
5- … 6- …Odası
7- …Odası
8- …Odası
9- …Odası
10- …Odası
11- …Birliği


İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İzmir İli, Menderes İlçesi, … Köyü sınırları içindeki "Efemçukuru Altın Madeni Kapasite Artışı Projesi" ile ilgili olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığın'ca 2009/7 sayılı Genelgesi uyarınca verilen … günlü, … karar sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu" kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 20/04/2017 tarih ve E:2016/8740, K:2017/2628 sayılı kararıyla bozulmasından sonra, bozma kararına uyularak, davanın, Türkiye Barolar Birliği açısından ehliyet yönünden, diğer davacılar açısından ise esastan reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 24/05/2018 tarih ve E:2018/334, K:2018/4048 sayılı kararıyla; Türkiye Barolar Birliği yönünden davanın ehliyet nedeniyle reddine ilişkin kısmının onanması, diğer davacılar yönünden esastan reddine ilişkin kısmının ise bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 28/04/2020 tarih ve E:2020/2606, K:2020/3864 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : 1- Davacılar tarafından, Mahkeme tarafından, E:.. sayılı dosya üzerinden yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verildiği, ancak söz konusu keşif mahalline girmeleri engellendiği gibi belirtilen bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edilmediği, bilirkişi raporunun UYAP sistemine dahi işlenmediği, bilirkişi raporuna itiraz etme olanağını ortadan kaldıran bu durumun hukuki dinlenilme hakkının ihlali anlamına geldiği; öte yandan, söz konusu raporu hazırlayan bilirkişilerin, daha önce verilen 31.12.2012 tarihli ÇED Olumlu kararının iptali istemiyle açılan davalarda da bilirkişilik yaparak, konuya ilişkin kanaatlerini açıklamış olmaları sebebiyle bakılan davada tarafsızlıklarından bahsedilemeyeceği; Türkiye Barolar Birliği tarafından ise dava açma ehliyetlerinin bulunduğu, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kararın usul ve hukuka uygun olmadığı, dava konusu işlemin de yine usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
2- Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, duruşmalı işler için belirlenen vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 1. Davalı ile davalı yanında müdahil tarafından, dava konusu işlemin usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
2. Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 17/2 maddesi uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra Üye …'in 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin (i) bendi uyarınca, bilirkişi raporunun taraflara tebliğine ilişkin işlemlerin Dairemizce yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği yolundaki usule ilişkin azlık oyu kabul edilmeyerek, işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İzmir İli, Menderes İlçesi, … Köyü sınırları içinde, … Metal Madencilik San. ve Tic. A.Ş. Tarafından yapılması planlanan "Efemçukuru Altın Madeni Kapasite Artışı Projesi" ile ilgili olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, 2009/7 sayılı Genelge uyarınca, … tarih ve … karar sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu" kararı verilmiştir.
Bunun üzerine, söz konusu kararın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanununun 2. maddesinde; "Çevresel Etki Değerlendirmesi: Gerçekleştirilmesi plânlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları... ifade eder.'' hükmüne; 10. maddesinde, "Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. Çevresel Etki Değerlendirmesine tâbi projeler ve Stratejik Çevresel Değerlendirmeye tâbi plân ve programlar ve konuya ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
25/11/2014 tarihli, 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 6. maddesinde, "(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek veya tüzel kişiler; Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeleri için; ÇED Başvuru Dosyasını, ÇED Raporunu, Seçme Eleme Kriterleri uygulanacak projeler için ise Proje Tanıtım Dosyasını, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara hazırlatmak, ilgili makama sunulmasını sağlamak ve proje kapsamında verdikleri taahhütlere uymakla yükümlüdürler. (2) Kamu kurum/kuruluşları, bu Yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmesi sürecinde proje sahiplerinin veya Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşların isteyeceği konuya ilişkin her türlü bilgi, doküman ve görüşü vermekle yükümlüdürler. (3) Bu Yönetmeliğe tabi projeler için "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez, proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. (4) Bu Yönetmelik hükümlerine göre karar tesis edilmeden önce, projenin gerçekleştirilmesinin mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, aşamasına bakılmaksızın süreç sonlandırılır." kuralı yer almaktadır.
Anayasanın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." hükmü yer almakta olup, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "Adil yargılanma hakkı" başlıklı 6. maddesinin (1) fıkrasında da, herkesin medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar konusunda bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun uygulanacağı haller" başlıklı 31. maddesinde; "Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygunlanır." düzenlemesine yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Bilirkişi raporunun verilmesi" başlıklı 280. maddesinde, bilirkişinin, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye vereceği, raporun verildiği tarihin rapora yazılacağı ve duruşma gününden önce birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği; "Bilirkişi raporuna itiraz" başlıklı 281. maddesinin 1. fıkrasında ise, tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacıların temyiz istemi yönünden;
Yukarıda aktarılan düzenlemeler uyarınca, Mahkemelerce esas hakkında karar verilmeden önce, bilirkişi raporunun birer örneğinin taraflara tebliğ edilmesi ve bilirkişi raporuna tarafların itiraz edebilmelerine olanak tanınması, uygulanması zorunlu bir usul kuralıdır.
Dava dosyasının ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; Mahkemece, hükme esas alınan ve aynı işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan E:… sayılı dosya üzerinden yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunun bir örneği taraflara tebliğ edilmeden esas hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmeden ve taraflara rapora itiraz hakkı tanınmadan, dolayısıyla hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanması suretiyle davanın esası hakkında karar verilmesinde usul hükümlerine ve adil yargılanma hakkına uygunluk görülmemiştir.

Diğer davacı Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının temyiz istemine gelince;
2577 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46. maddesinde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği; 49. maddesinin 3. fıkrasında ise, kararların kısmen onanması ve kısmen bozulması hallerinde kesinleşen kısmın Danıştay kararında belirtileceği hükme bağlanmış olup; temyiz yoluna, aleyhine karar verilen taraflarca ve sadece kararın kesinleşmemiş kısımları için başvurulabileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta; … İdare Mahkemesince davacılardan Türkiye Barolar Birliği yönünden davanın ehliyet yönünden reddine, diğer davacılar yönünden reddi yolunda verilen … tarih ve E: …, K:… sayılı kararın, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmının, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 24/05/2018 tarih ve E:2018/334, K:2018/4048 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği; kesinleşen nihai kararlara karşı ise ancak 2577 sayılı Kanunun 53. maddesinde sayılan nedenlerin varlığı halinde yargılamanın yenilenmesinin istenebileceği açıktır.
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararının, davanın Türkiye Barolar Birliği açısından davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmının daha önce kesinleşmiş olması karşısında, bu kısma yönelik temyiz isteminde bulunulması mümkün olmadığından, adı geçen davacının temyiz isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Öte yandan; bozma kararı üzerine verilecek nihai karara göre, Mahkemece davalı idare lehine vekalet ücretine taktir edilip edilmeyeceği hususunun da değerlendirileceği açık olup, bu aşamada davalı idarenin temyiz isteminin incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacılardan Türkiye Barolar Birliği yönünden temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE, diğer davacılar açısından, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan temyiz istemlerinin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının usulde oyçokluğu, esasta oybirliğiyle BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 21/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi