13. Hukuk Dairesi 2015/41653 E. , 2018/5916 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ile feri müdahil avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıdan kaba inşaatı bitmiş bir adet kooperatif hissesini satın aldığını, karşılığında 12.000,00 TL ödediğini, ancak tapuda devir yapılmadığından aldığı meskeni davalıya iade ettiğini ve davalıdan karşılığında 08.07.2003 vade tarihli, 12.000,00 TL bedelli bonoyu aldığını, davalının borcunu ödemediğini ileri sürerek; 12.000,00 TL alacağın 07.08.2003 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, bono verildiğinin doğru olduğunu, ancak bononun kooperatif hissesi karşılığı alınan bir paranın karşılığı olarak verilmediğini, bononun verilme nedeninin davacının çizmesi gereken bir projeye ilişkin olduğunu, ancak davacının projeyi çizmediğini, bu nedenle bonodaki alacağın doğmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ve feri müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı tarafından düzenlenen senet bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalıdan satın aldığı kooperatif hissesinin tapuda devrinin yapılmaması üzerine davalı tarafından davaya konu senedin düzenlenerek verildiğini iddia etmiş, davalı senedin davacının çizeceği proje nedeniyle verildiğini, ancak projenin çizilmediğini savunmuş, mahkemece, davalının senet bedelini ödediğini veya senedin geçersiz olduğunu ispatlayamadığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu senet 3 yıllık süre içerisinde icra takibine konulmadığından kambiyo senedi vasfını yitirmiş olup; bu senet tek başına temel ilişkiyi ve davacı alacağını ispat açısından yeterli bir belge olarak kabul edilemez. Ne var ki davalının imzasını taşıyan bu belge HMK 202. maddesi hükmüne uygun olarak düzenlenmiş delil başlangıcı niteliğinde bir belgedir. Hal böyle olunca, davacı iddiasını HMK. 202 maddesi kapsamında her türlü delillerle ispatlayabilecektir. Dosya kapsamından davacının yazılı bir belge sunmadığı, mahkemece dinlenen davacı tanıkları, senedin kooperatif hissesi bedelinin geri iadesi amacıyla verildiği yönünde açıklayıcı beyanda bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Bununla bilikte davacı açıkça yemin deliline de dayanmamıştır. Hal böyle olunca ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ispat yükü tersine çevrilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle hükmün davalı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan 160,50 TL harcın istek halinde davalı ve feri müdahil"e iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.