5. Hukuk Dairesi 2016/13045 E. , 2017/23076 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davaların kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava ve birleştirilen davalar kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
1-...Mahalle 353 ada 130 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilirken; emsal taşınmazların kadastro ya da imar parselleri olup olmadıkları tespit edilip, sonucuna göre düzenleme ortaklık payı indirimi yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa ne oranda yapılacağı belirlenmeden ve dava konusu ile emsal taşınmazların asgari vergi değerleri karşılaştırması da yapılmadan ve dava konusu taşınmaz ile emsalin yüzölçümleri arasında büyük oranda fark olduğundan bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi
itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Ecrimisile hükmedilmesi için taşınmazın bulunduğu mevkideki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyor ise nasıl ve ne şekilde kiraladıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, varsa emsal kira sözleşmesi temin ettirilerek bu yönden de mahallinde keşif yapılıp alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden varsayıma dayalı olarak soyut bir şekilde ecrimisil hesabı yapan rapor esas alınarak eksik inceleme ile hüküm kurulması,
3- El atılan ve bedeline hükmedilen 14.380,58 m2 alanın davacıların payı oranında iptali ile davalı idare adına tesciline dair karar verilmemesi,
4- Tapu kaydında yer alan haczin hükmedilen bedele yansıtılmaması,
5- Asıl ve birleştirilen davaların konusu aynı taşınmaz olduğundan hükmedilen toplam bedel üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
6- Birleştirilen dosya davacıları ...ve ... ‘ın isimlerinin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.