12. Hukuk Dairesi 2016/28319 E. , 2016/24071 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürdüğü sair iddialarının yanı sıra, satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu da ileri sürerek ....05.2015 tarihinde yapılan ihalenin feshini istemiş, mahkemece; "şikayetçi borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, buna göre icra mahkemesine yaptığı başvurunun ... günlük yasal süre içerisinde olmadığı" gerekçesi ile şikayetin süreden reddine karar verilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen .... maddesinin .... fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın .... maddesi ile eklenen aynı maddenin .... fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı Kanun"un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı .... maddesine, 6099 sayılı Yasanın .... maddesi ile eklenen .... fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya mem............rına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
Söz konusu 7201 sayılı Yasanın .... maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde; kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, ancak yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 sayılı Kanuna göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
7201 sayılı Yasanın .... maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde ise; .../.... maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, .... madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır. Muhatap o adreste hiç oturmamış ya da adresten ayrılmış dahi olsa tebligat iade edilmeyecek, .../.... madde gereğince işlem yapılacaktır. Bunun yapılabilmesi için de tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu tebliğ evrakında belirtmesi ve bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer vermesi gerekmektedir.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda, kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca normal tebligat gönderilmeli, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek .../.... madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır.
Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanununun .../....maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda, buna ilişkin kaydın tebliğ evrakı üzerine yazılması zorunludur. Bir diğer anlatımla, 7201 sayılı Tebligat Kanununun .../....maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna ve bu adrese tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur.
Somut olayda, satış ilanının, borçlunun “İçmeler mah 1175 sk no: ... ............” adresinde, 30.03.2015 tarihinde “muhatap adresten ayrılmıştır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, tebliğ imkansızlığı nedeniyle TK"nun .../... gereğince mahalle muhtarı ... ...."a tebliğ edilmiştir.” şerhi ile doğrudan 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 2l/.... maddesine göre işlem yapılarak tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlunun bilinen bu adresine daha önceden tebligat yapılmış olup, söz konusu adresin tebligata elverişli olmadığı (bu adreste artık borçluya tebligat yapılamadığı) tebliğ memurunca araştırılıp tespit edilmeden söz konusu adres mernis adresi de olsa doğrudan Tebligat Kanunu"nun .../.... maddesine göre işlem yapılamayacağı gibi, tebliğ zarfında Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin .../.... maddesinde öngörülen; "Tebligat çıkarılan adres, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, TK"nun .../.... maddesine göre bu adrese yapılması"na dair meşruhat bulunmadığından, tebliğ işleminin TK"nun .../... ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesine göre yapılması gerekirken tebliğ memurunun kendiliğinden TK"nun .../....maddesine göre işlem yapması kanuna aykırıdır. Üstelik, tebliğ işleminde kapıya yapıştırılması gereken (...) nolu ihbarnamenin yapıştırılmaması da kanuna ve yönetmeliğe uygun değildir. Dolayısıyla borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
İİK"nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin aksi, tanık beyanları ile kanıtlanamaz. İcra ve mahkeme dosyası kapsamında, şikayetçinin, usulsüz satış ilanı tebligatı ve satış işlemini, beyan ettiği tarihten önce öğrendiğini gösteren yazılı bir belge de bulunmamaktadır.
O halde, mahkemece, şikayetçinin, ....05.2015 tarihinde yapılmış olan ihalenin feshi istemiyle ....07.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru süresinde kabul edilerek, borçluya, satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeni ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, .../.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.