Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/34457
Karar No: 2020/6371
Karar Tarihi: 11.06.2020

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34457 Esas 2020/6371 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, Bandrol yükümlüğüne aykırılık suçundan hüküm verilen sanığın tek bir eylemiyle birden fazla suç işlemiş olduğunu belirterek, zincirleme suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini açıklamıştır. Kanuna aykırılık suçunda, suçun mağduru toplumu oluşturan bireyler olmasına rağmen, tüzel kişilerin suçtan zarar görmeleri halinde mağdur sayılmayacaklarına dikkat çekilmiştir. Kararda, zincirleme suçun TCK'nin 43. maddesinde düzenlendiği, bu suçun oluşması için aynı suçun farklı zamanlarda birden fazla işlenmesi, işlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması ve bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, zincirleme suç oluşumu için zaman aralığından ziyade suçun aynı karar kapsamında kalıp kalmadığına dikkat çekilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, zincirleme suçun TCK'nin 43. maddesi, Bandrol yükümlüğüne aykırılık suçunun ise 5846 Sayılı Kanun'un haklara tecavüzün önlenmesi başlıklı 81. maddesi ve 71. maddesi öne çıkmaktadır.
19. Ceza Dairesi         2019/34457 E.  ,  2020/6371 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    Ceza Hukukunda, yasadaki tanımlamaya uygun her sonuç ilke olarak ayrı bir suç oluşturur. Bu nedenle sanığın eylemi kaç sonuç meydana getirmişse o kadar da suç işlemiş sayılır. İşlediği her suç nedeniyle de ayrı ayrı cezalandırılır.
    Bazı hallerde ise değişik sonuçlardan dolayı sanığa ayrı ayrı cezalar verilmeyerek, tek ceza verilmesi ile yetinilir. Birden fazla sonucun meydana gelmesine rağmen, sanığa tek ceza verilmesini gerektiren durumlardan biri, zincirleme (müteselsil) suçtur.
    Zincirleme suç, mülga 765 sayılı Tiirk Ceza Kanunu"nun 80.. 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesinde düzenlenmiştir.
    Zincirleme suç kavramının tarihi gelişimine bakıldığında ‘zincirleme suç kavramı Ortaçağda Glossatörler ve Postglossatörler tarafından ortaya atılmıştır. Müşterek bir kararla, aynı tip suçu birden çok işleyen failleri, kanunların öngördükleri şiddetli cezalardan korumak için çözüm arayan pratik hukukçular tarafından yaratılmıştır. Özellikle üç hırsızlık suçunun cezasının "ölüm’" olmasının doğurduğu aşırılıkları yumuşatmanın çıkar yolu olarak düşünülen bu kurum. Zanardelli Kanunumda da yer almış ve buradan Türk hukuk sistemine girmiştir. (Bkz. Doç. Dr. Türkan Yalçın Sancar, TBB Dergisi, sayı 70,2007 sahife 247-248)
    5237 sayılı TCK"nin 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için;
    1- Aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi.
    2- İşlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması.
    3- Bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi gerekmektedir.
    Zincirleme suçun oluşumu için işlenen suçlar arasında ne kadar zaman geçmesi gerektiği hususunda da kesin bir kural koymak mümkün değildir. Mesela iki suç arasında bir ay geçmemesinin kabulü durumunda otuz bir gün arayla, üç ayın kabulü halinde üç ay bir gün arayla suç işlenmesi durumunda aynı sorun yine devam edecektir. Bu nedenle, esas alınması gereken temel ölçüt zaman aralığından ziyade işlenen suçun aynı suç işleme kararının icrası kapsamında kalıp kalmadığı, suçlar arasında hukuki kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğidir
    Bandrol yükümlüğüne aykırılık suçlarında sanıklar genellikle aynı suç işleme kararı ile hareket ederek eylemlerini devam ettirmekte, suç işledikleri tesbit edildiğinde de haklarında tutanak düzenlenmektedir.
    Görevlilerce düzenlenen her suç tutanağının müstakil suç sayılması (örneğin bir ay içerisinde ikişer gün arayla on beş ayrı suç tutanağı düzenlenip, on beş kez cezalandırılmaları) halinde TCK’nin 3. maddesinde öngörülen "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." ilkesinin konulamayacağı açık bir gerçektir.
    5846 sayılı Kanun’un haklara tecavüzün önlenmesi başlıklı 81. maddesinin 13. fıkrasında “Bandrol yükümlüğüne aykırılığın aynı eserle ilgili olarak 71‘inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde tanımlanan suçla birlikte işlenmesi halinde, fail hakkında sadece 71 "inci maddeye göre cezaya hükmolunur. Ancak: verilen ceza üçte biri oranında artırılır." hükmü yer almakta ise de bu hüküm bandrol yükümlülüğüne aykırılık eyleminde meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de, suçun mağduru toplumu oluşturan birey lerdir şeklindeki kabulü değiştirmeyecektir. Zira 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nıın hazırlanmasında esas alman suç teorisine göre tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacaklardır.
    Açıklanan nedenlerle sanık hakkında Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 17.12.2014 tarih, 2013/9376 esas, 2014/21467 karar sayılı bozma ilamına konu Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 20.10.2016 tarih ve 2015/44 Esas. 2016/451 Karar sayılı dosyasının akıbeti araştırılarak, TCK’nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekirken, yerinde görülmeyen ve yasal olmayan gerekçelerle her eylem için ayrı ayrı cezaya hükmolunması.
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi