19. Ceza Dairesi 2019/33650 E. , 2020/6366 K.
"İçtihat Metni"
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"na muhalefet suçundan sanık ..."ın, anılan Kanun"un ek 2/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 25 gün hapis ve 500,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kapatılan Erzurum 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/03/2013 tarihli ve 2012/385 esas, 2013/309 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına, 1163 sayılı Kanun"un ek 2/2, 5237 sayılı Kanun’un 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 25 gün hapis ve 500,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 52/4. maddesi uyarınca cezasının 2 eşit taksitle tahsiline ilişkin Erzurum 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2016 tarihli, 2016/508 esas, 2016/544 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 26/08/2019 gün ve 11222 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/10/2019 gün ve KYB-2019-85169 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
1.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 81/6. maddesinin "Kooperatif: Üç yıl olağan genel kurulunu yapmaması halinde, dağılır" hükmü karşısında, Erzurum Valiliği ..." nün 05/06/2012 tarihli yazısı içeriği ve ekinde bulunan tutanaklar uyarınca suç tarihinden önce kooperatif genel kurul toplantısının 17/03/2007 tarihinde yapıldığının anlaşılması ve anılan kooperatifin 2008-2009-2010 yıllarında genel kurul toplantılarını yapmaması nedeniyle münfesih hale geleceği ve bu tarihten itibaren sona eren tüzel kişiliğin genel kurul toplantısı yapmamasından söz edilemeyeceği, dava konusu edilen 2011 yılında anılan kooperatifin tüzel kişiliği sona erdiği anlaşılmakla atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulmasında,
2.Kabule göre de;
a-Dosya kapsamında bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
b-5237 sayılı Kanun"un 52/4 maddesinde yer alan “Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz” şeklindeki amir hüküm karşısında, sanık aleyhine olacak şekilde para cezasının birbirini takip eden aylarda 2 eşit taksitle tahsiline karar verilmesinde,
3- Erzurum 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2016 tarihli kararı öncesinde, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 12. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun"un 75. maddesi uyarınca 1163 sayılı Kanun"un ek 2/2. maddesine aykırılık suçu için öngörülen cezanın ön ödemeye tâbi olduğu, buna göre sanığa usûlune uygun ön ödeme ihrataı yapılarak sonucuna göre hukukî durumunun tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesinin (1) numaralı içeriği yerinde görüldüğünden, Erzurum 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2016 tarihli, 2016/508 esas, 2016/544 sayılı kararının CMK’nin 309/4-d maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle sanığın CMK’nin 223/2-a maddesi uyarınca BERAATİNE, bozma sebebine göre, kanun yararına bozma isteminin, (2-a), (2-b) ve (3) numaralı içerikleri yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 10/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.