8. Hukuk Dairesi 2017/10498 E. , 2017/6678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz"in 01/12/2016 gün ve 2015/13246 Esas-2016/7161 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı alacaklı 01.09.2002 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 07.01.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 01.09.2014 faiz başlangıç tarihli 6 aylık kira bedeli 30.564,60 TL kira alacağı, 300,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 353,20 TL ihtiyati haciz yargılama giderinin faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilememiş, tebligat bila tebliğ iade olunmuştur, ancak davalı borçlu takibi haricen öğrenerek icra takibine itiraz etmiş olup, borçlu vekili 23.01.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin icra takibinden haricen haberdar olduğunu, müvekkilinin alacaklıya ödeme emrinde belirtildiği gibi bir borcu bulunmadığını bildirerek borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, alacaklının takibine dayanak yaptığı belgenin kayıtsız şartsız, belirli bir para borcu ikrarını içermediği, dolayısıyla İİK"nun 68.maddesi kapsamında belge niteliğinde olmadığı, taraflar arasında alacak miktarı hususunda ihtilaf bulunduğu ve alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasının istenemeyeceği gerekçesiyle davacı tarafın itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.09.2002 tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda ve kira ilişkisi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İİK 269/2 maddesinde, "ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62.madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin
olarak ret etmez ise akdi kabul etmiş sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Her ne kadar dayanak icra takibinde davalı borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligat bila tebliğ iade olunmuş ise de, davalı borçlu icra dosyasından haricen haberdar olduğunu bildirerek, takibin tüm kalemlerine itiraz etmiştir. Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca kira ilişkisine ve borç miktarına karşı çıkmamış, alacaklı görünen şahsa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiştir. Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmeye karşı çıkmadığına göre İİK’nun 269/2 maddesi gereğince kira ilişkisi kesinleşmiş olup, uyuşmazlıkta yargılamayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Davalı borçlu kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK’nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumundadır. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek esas hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı bu seferki incelemeden anlaşılmış olmakla davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01/12/2016 gün ve 2015/13246-2016/7161 sayılı düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına, mahkemenin 16/04/2015 tarih 2015/112 Esas-2015/2671 Karar sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 09.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.