
Esas No: 2017/1763
Karar No: 2021/5193
Karar Tarihi: 27.10.2021
Danıştay 10. Daire 2017/1763 Esas 2021/5193 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/1763
Karar No : 2021/5193
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca muhbir ikramiyesi ödenemeyeceğine ilişkin … tarihli ve … -… sayılı işlemin iptaline ve işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 29/05/2015 tarih ve E:2011/8227, K:2015/2695 sayılı bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlıkta, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce sürdürülen bir çalışma mevcut olmakla birlikte, kaçakçılık fiilinin ilk defa davacının ihbarları üzerine tespit edilebildiği, bu durumda, davacıya 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca muhbir ikramiyesi ödenemeyeceğine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan, hukuka aykırılığı yargı kararıyla saptanan ve dava konusu işlem nedeniyle ödenmeyen muhbir ikramiyesinin de idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının bu işlem nedeniyle oluşan parasal kayıplarının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının ihbar ettiğini ileri sürdüğü uyuşturucu kaçakçılığı olayı ile ilgili olarak bilgisinden faydalanıldığına dair operasyon öncesinde herhangi bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, bu nedenle ikramiye ödenmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının 10/03/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin uygulanmasını teminen, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca muhbir ikramiyesi ödenemeyeceğine ilişkin … tarihli ve … -… sayılı işlemin iptaline ve işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik" başlıklı 26. maddesinin 1. fıkrasında, "Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır."; 2. fıkrasında, "Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.
" hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal olunur." hükmünden kastedilen, münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, dava açılmakla mamelekî niteliğe dönüşen haklar da, ölenin malvarlığının bir bölümünü oluşturacağından, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının davalı idare tarafından, 21/06/2017 tarihli dilekçe ile temyizen incelenerek bozulmasının istenildiği, ancak UYAP'ta yapılan araştırmadan ve MERNİS'ten alınan nüfus kayıt örneğinden davacının 10/03/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, davacının vefat etmiş olduğu ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin birinci fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinde, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar, gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği, dosyanın işlemden kaldırılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının temyiz aşamasında, 10/03/2021 tarihinde vefat etmiş olması nedeniyle yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca işlem tesis edilmesi gerektiği kuşkusuz ise de; temyize konu kararın taraflara tebliğinden sonra davalı idare tarafından verilen 21/06/2017 havale tarihli temyiz dilekçesinin davacıya 22/08/2017 tarihinde tebliğ edilerek dosyanın tekemmülü sağlandıktan, dolayısıyla dosya temyiz incelemesi yapılabilecek hale geldikten sonra davacının 10/03/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Dosya işlemden kaldırıldıktan sonra varsa davayı takip hakkı kendisine geçenlerin dosyanın işleme konulması talebiyle başvurmaları halinde yargılama safahatının geriye götürülmeyip kaldığı yerden devamının sağlanması gerekeceğinden, yargılama süresinin gereksiz uzatılmaması ve usul ekonomisi gereği adil yargılanma hakkına daha uygun düşeceğinden, Dairemizce bu aşamada temyiz incelemesi yapılarak gerekli olan kararın verilmesi ve 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi hükümlerinin bu kararın tebliğ safahatına yönelik olarak uygulanmak üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği oyuyla, temyize konu Mahkeme kararının salt davacının ölümü nedeniyle bozulması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
