
Esas No: 2021/893
Karar No: 2021/2088
Karar Tarihi: 27.10.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/893 Esas 2021/2088 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/893
Karar No : 2021/2088
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İçecek San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 14/09/2020 tarih ve E:2015/737, K:2020/2914 sayılı kararının, davalı idare tarafından yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 20/08/2014 tarih ve 29094 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Ambalajlı Su Satış Yerleri ile Su Nakil Araçlarının Tabi Olacağı Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ"in 16. ve 17. maddelerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 14/09/2020 tarih ve E:2015/737, K:2020/2914 sayılı kararıyla;
Dava konusu Tebliğ"in 16. maddesi yönünden;
Dava konusu Tebliğin iptali istenilen, ''İzinsiz su satışı ve nakli yapılmasından üretici firma da sorumlu tutulur.'' cümlesini içeren 16. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin, 26/02/2015 tarih ve 29279 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ambalajlı Su Satış Yerleri ile Ambalajlı Su Nakil Araçlarının Tabi Olacağı Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in 2. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı,
Dava konusu Tebliğ"in 17. maddesi yönünden;
Düzenlemenin dayanak olan 5996 sayılı Kanun'a ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik hükümlerine paralel bir düzenleme olarak çıkarıldığı görüldüğünden iptali istenen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
Dava konusu Tebliğ'in 16. maddesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 17. maddesi yönünden davanın reddine, 212,60 TL yargılama giderlerinin haklılık oranına göre 1/2'si olan 106,30 TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,106,30 TL'nin ise davacı üzerine bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.000,00 TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, 3.000,00 TL vekâlet ücretinin ise davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu Tebliğin 16. maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi yönünden davanın konusuz kaldığından bahisle, bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulduğu; ancak, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre değerlendirme yapılarak yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, bu yönde açık bir değerlendirme yapılmaksızın ve haklılık durumunun tespitinin muhakemesine ve gerekçelendirilmesine yer verilmeksizin idarelerinin haksız çıkan taraf olarak kabul edilerek yargılama giderlerinin yarısından ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının, temyize konu yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava hakkında kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen davanın reddine, 212,60 TL yargılama giderlerinin haklılık oranına göre 1/2'si olan 106,30 TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, 106,30 TL'nin ise davacı üzerine bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.000,00 TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, 3.000,00 TL vekâlet ücretinin ise davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine yönelik Danıştay Onuncu Dairesinin 14/09/2020 tarih ve E:2015/737, K:2020/2914 sayılı kararının, temyize konu yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Kesin olarak 27/10/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Dava, 20/08/2014 tarih ve 29094 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Ambalajlı Su Satış Yerleri ile Su Nakil Araçlarının Tabi Olacağı Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ"in 16. ve 17. maddelerinin iptali istemiyle açılmış, Danıştay Onuncu Dairesinin 14/09/2020 tarih ve E:2015/737, K:2020/2914 sayılı kararında, dava konusu Tebliğin iptali istenilen, ''İzinsiz su satışı ve nakli yapılmasından üretici firma da sorumlu tutulur.'' cümlesini içeren 16. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin yürürlükten kaldırıldığı gerekçesiyle, dava konusu Tebliğ'in 16. maddesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 17. maddesi yönünden davanın reddine, yargılama giderlerinin yarısı ile 3.000,00 TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31 inci maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiştir.
04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450 nci maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447 nci maddesinin 2 nci fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331 inci maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu Tebliğin iptali istenilen, ''İzinsiz su satışı ve nakli yapılmasından üretici firma da sorumlu tutulur.'' cümlesini içeren 16. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin yürürlükten kaldırıldığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, yargılama giderlerinin yarısı ile bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31 inci maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu Tebliğin iptali istenilen, ''İzinsiz su satışı ve nakli yapılmasından üretici firma da sorumlu tutulur.'' cümlesini içeren 16. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin yürürlükten kaldırıldığından bahisle uyuşmazlığın bu kısmına ilişkin olarak “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; dava hakkında kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen davanın reddi kararıyla neticelenen davada, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip yargılama giderleri ve bu giderlerin bir unsuru olan vekâlet ücreti konusunda ona göre hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, neticelerinin davalı idare aleyhine olduğu değerlendirilmek suretiyle yargılama giderlerinin yarısı ile vekâlet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedilmiş olması nedeniyle, temyiz başvurusuna konu kararın bu yönden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
