MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
HÜKÜMLER : CMK"nın 231/10. maddesi uyarınca düşme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına bağlanan hukuki sonucun sanık hakkında hiçbir hukuki sonuç doğurmamasını ifade etmesi, diğer taraftan Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.12.2012 gün 2012/157 esas 2012/1858 sayılı kararında da belirtildiği üzere, müsaderenin kanunda yazılı durumlarda belirli malların mülkiyetinin sahiplerinden alınarak devlete geçmesini sağlayan bir güvenlik tedbiri olması karşısında, eyleme bağlı olup eşyanın bulundurulması, üretimi, kullanılması, alım satımı ve taşınması suç oluşturmayan sanığın zati silahına ilişkin zoralım kararı verilemeyecektir. Açıklanması geri bırakılan hükme ilişkin deneme süresi sonunda koşulların gerçekleşmesi, kamu davasının düşmesine karar verilmesi ve silahın suçta kullanıldığına ilişkin koşulun gerçekleşmemesi nedeniyle kasıtlı suçun işlenmesinde kullanma şartı henüz gerçekleşmediği ve suçun sabit olup olmadığı belirsizliğini koruduğundan, suçta kullanılan ancak bizatihi suç oluşturmayan, asker kişiye verilen zati silahın sanığa iadesine karar verilmesi gerekirken müsaderesine hükmolunması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ün temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, tebliğnameye aykırı olarak, hükmün 4. bendinin karardan çıkarılarak yerine "emanette kayıtlı ...mm çaplı ... seri numaralı ... marka silah ve silaha ait şarjörün sanığa teslimine" dair ifadenin eklenmesi biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.