
Esas No: 2018/886
Karar No: 2021/4359
Karar Tarihi: 02.11.2021
Danıştay 7. Daire 2018/886 Esas 2021/4359 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/886
Karar No : 2021/4359
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
... UETS
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Malmüdürlğü
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sürücüsü olduğu araçta yurtdışı menşeli sigara bulundurduğunun tespit edildiğinden bahisle 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca takdir komisyonu kararına istinaden 2016 yılının Şubat dönemi için re'sen tarh edilen özel tüketim vergisinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, 4760 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal eden ve bu malların müzayede yoluyla satışını gerçekleştiren vergi yükümlüleri bakımından özel tüketim vergisinin doğduğu, verginin konusuna giren malların Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine girişini ifade eden ithalatta vergiyi doğuran olayın, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'na göre gümrük yükümlülüğünün doğduğu anda, ithalat vergilerine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili anında meydana geldiği, ithalattan kaynaklanan ve asıl mükellefi ithalatçı olan özel tüketim vergisini tarh ve takip etme yetkisinin gümrük idaresine ait olduğu, imalatçı ya da imalatçıdan satın alan olmayan davacının gümrük kaçağı sigaraları yasa dışı yollardan ithal ettiğinin kabulünün zorunlu bulunduğu, 4760 sayılı Kanunun 13. maddesinin 5. fıkrasında belirtilen tarhiyata vergi ziyaı cezasının da kesileceği yönündeki düzenlemenin Maliye Bakanlığı'na yetki vermeyeceği, uyuşmazlığa konu verginin, teslime bağlı olarak dahilde doğan ve vergi idaresince tarh ve tahsili mümkün bulunan bir vergi olmadığı, aksine, söz konusu vergi yükümlülüğü ile ilgili olarak,aynı Kanunun 16. maddesi hükmü uyarınca, doğan bu vergiyi tarh etme, vergiye bağlı ceza kesme ve amme alacaklarını takip etme yetkisinin gümrük idaresinde olduğu, bu nedenle, yurtdışı menşeli sigaralar bakımından, ithalattan kaynaklanan ve yetkisi bulunmayan davalı idarece tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, yurtiçi menşeli sigaralar bakımından ise imalatçının bağlı olduğu yer vergi dairesince işlem yapılması gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemim iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 5. fıkrasına göre, özel etiketi ve işareti olmayan özel tüketim vergisine tabi malları bulunduranların sorumluluğunun, bu malların bandrolsüz olarak teslim veya ithal etmiş olmalarından değil, bu malları bulundurmalarından kaynaklandığı, dolayısıyla, Kanunun söz konusu maddesinin, vergiyi doğuran olayın bu malların teslimi veya ithalatı, mükellefinin de malların imalatçı veya ithalatçısı olduğu yönündeki genel düzenlemeden farklı, ayrıksı, özel bir düzenleme mahiyetinde olduğu anlaşılmakta olup, Maliye İdaresi'nin beyan dışı bırakılan özel tüketim vergisinin tarhı konusunda yetkili olduğu, nitekim ilgili madde de yer alan "vergi ziyaı cezalı" ibaresinin de yasa koyucunun bu yöndeki iradesini ortaya koyduğu sonucuna varıldığı, diğer taraftan, 213 sayılı Kanun'un 4. maddesiyle vergi dairelerinin yetki alanı ile vergi türleri, meslek ve iş grupları itibariyle mükelleflerin bağlı olacakları vergi dairesini belirleme konusunda verilen yetkiye uygun olarak 4760 sayılı Kanun'un 13. maddesinin 5. fıkrasında belirtilen koşulların varlığı durumunda tarh ve ceza kesme işlemlerinin, bulunduran kişi ya da kişiler adına bulunduranın ikametgahının bulunduğu yer vergi dairesince tesis edilmesinde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamı ifade ve tespit tutanakları ile dava dilekçesinde yer verilen iddialardan, olayda, ele geçirilen sigaraların kaçak ve davacının hüküm ve tasarrufu altında olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmadığının anlaşıldığı, diğer yandan, uyuşmazlık konusu kaçak sigaralar nedeniyle 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefetten dolayı ... Asliye Ceza Mahkemesinin kararıyla mahkumiyetine karar verildiğinin görüldüğü, bu durumda; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257. maddesinin verdiği yetki uyarınca kullanılma zorunluluğu getirilen özel etiketi veya işareti olmayan özel tüketim vergisine tabi ürünleri bulundurduğu açık olan davacı adına re'sen tarhedilen özel tüketim vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasından sonra davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Maliye İdaresinin kendi yetkisinde olmayan amme alacaklarını müteselsil sorumlu sıfatıyla başka şahıslar adına tarh ve takip etmesinin, açık kanuni düzenleme olmaması nedeniyle mümkün bulunmadığı, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 16. maddesinde, bu Kanuna göre gümrükte vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek ithal edilen malların hiç alınmamış veya eksik alınmış özel tüketim vergisi hakkında 4458 sayılı Gümrük Kanunu'ndaki esaslara göre işlem yapılacağının hükme bağlandığı, bu itibarla dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve ... TL'den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Dairece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 02/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
