
Esas No: 2018/2711
Karar No: 2021/3642
Karar Tarihi: 03.11.2021
Danıştay 13. Daire 2018/2711 Esas 2021/3642 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/2711
Karar No:2021/3642
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol Ürünleri İthalat İhracat Sanayi ve
Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansı sahibi davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 29/11/2013 tarihinde yapılan denetim sonucunda istasyonda tespit edilen gizli bölmeden alınan numuneye ilişkin TÜBİTAK MAM tarafından düzenlenen … sayılı analiz raporuna göre, tağşiş ve/veya hile amacıyla akaryakıta katılabilecek ürünlerin istasyonda bulundurulduğundan bahisle 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca 170.000,00-TL, istasyonda vaziyet planında yer alan 5 no'lu tank içerisinde gizli bölme bulundurma ile ilgili olarak 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca 1.000.000,00-TL olmak üzere toplamda 1.170.000,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda;
Dava konusu işlemin, davacı şirket hakkında istasyonda vaziyet planında yer alan 5 no'lu tank içerisinde gizli bölme bulundurmaktan dolayı 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca 1.000.000,00-TL idari para cezası uygulanmasına yönelik kısmı açısından;
5015 sayılı Kanun'un 6455 sayılı Kanunla değişik 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (l) bendinde, kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipmanı bulundurmamak yükümlülüğü getirilmek suretiyle esasen gizli bölme olmasının değil, bu bölmelerin piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde bulundurulması cezai yaptırıma bağlandığı, öte yandan, istasyonda yapılan arama sonucunda, 5 no'lu tankın zeminden 2-3 metre alt kısımda 10-12 metre uzunluğunda 150-200 cm yüksekliğinde olduğu, üzerinde 80x80 cm eninde saç kapağının kaynak yapıldığı, bu kaynak açıldığında yapılan ölçümde 90 cm yakıt olduğu, bu yakıtlar çekildiğinde toplam 24 litre kaçak akaryakıtın tespit edildiği ve bunun ulusal marker seviyesinin geçersiz olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte, bahse konu akaryakıtın miktarının azlığı (24 litre) ile hangi tarihten itibaren tankın içinde bulunduğu hususunun tespit edilmediği, istasyonun o dönemki sahibinin, tankın üzerine beton attığı ve park alanı şeklinde kullandığını ifade ettiği, anılan ifadeyi bahse konu tankın üzerindeki betonun hıltı tabir edilen alet ile kırıldığına yönelik 29/11/2013 tarihli tutanağın da teyit eder nitelikte olduğu hususları dikkate alındığında, davacı şirkete ait istasyonda kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipmandan bahsedilemeyeceğinden dava konusu Kurul kararının 5015 sayılı Kanun'un 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (l) bendine aykırılık nedeniyle 1.000.000,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı;
Dava konusu işlemin, tağşiş ve/veya hile amacıyla akaryakıta katılabilecek ürünlerin istasyonda bulundurmakla ile ilgili olarak 5015 sayılı Kanunun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca 170.000,00-TL idari para cezası uygulanmasına yönelik kısmı yönünden ise;
Akaryakıt istasyonunda tespit edilen gizli bölmeden alınan numuneye ilişkin TÜBİTAK MAM tarafından düzenlenen … sayılı analiz raporunda, alınan numunenin yağ esaslı olduğu ve teknik düzenlemede yer alan özelliklere aykırı olduğu şeklinde tespite yer verilmesi karşısında, davacı şirketin tağşiş ve/veya hile amacıyla akaryakıta katılabilecek ürünleri istasyonda bulundurmak yökümlülüğünü ihlâl ettiği anlaşıldığından, dava konusu Kurul kararında bu kısım yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen nedenlerle dava konusu Kurul kararının, davacı şirketin 5015 sayılı Kanun'un 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (l) bendine aykırılık nedeniyle 1.000.000,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmı yönünden iptaline, anılan Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendine aykırılık nedeniyle 170.000,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, aleyhe harca hükmedilemeyeceği, dava konusu işlemin davacıya 1.000.000,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmının hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin kısmen iptali, kısmen davanın reddi yolundaki ilişkin İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Davalı idare harçtan muaf olduğundan, temyiz aşamasında yatırılan toplam … -TL harcın istemi hâlinde davalıya iadesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 03/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
