Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/3813
Karar No: 2021/5318
Karar Tarihi: 04.11.2021

Danıştay 10. Daire 2019/3813 Esas 2021/5318 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/3813
Karar No : 2021/5318

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : … Valiliği …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 11/04/2017 tarih ve E:2017/319, K:2017/1703 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Van ili, Başkale ilçesi, … köyü, …mezrasında ikamet etmekte iken, terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığı iddiasıyla uğradığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Van Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 1 No'lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; davanın reddi yolunda verilen kararın Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 18/01/2016 tarih ve E:2015/8069, K:2016/27 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak, 5233 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 27/7/2004 tarihinden öncesine ait olmakla birlikte halen devam eden zararlar açısından ve 5233 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 27/07/2004 tarihinden Kanunun Geçici 4. maddesinde yapılan değişiklik sonucunda başvuru süresini uzatan 5666 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 30/05/2007 tarihine kadarki döneme ilişkin olarak uğranıldığı iddia edilen zararlar yönünden başvuru süresinin en son 30/05/2008 tarihine kadar uzatıldığı, bu bakımdan söz konusu dönemler açısından başvuru süresinin en son 30/05/2008 tarihi olduğu, ancak 5233 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce boşaltılan/boşalan yerleşim yerlerinde, yerleşim yerinin halen boş olduğu ve güvenlik kaygısı nedeniyle mal varlığına ulaşılamadığı iddiasıyla 5233 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında yapılan başvurularda; mal varlığına ulaşamadığını ileri süren kişilerin her yıl başvuru yapmasını ve sonucuna göre dava açmasını beklemenin hak arama özgürlüğünü kısıtlayacağı ve yargılamanın mümkün olan süratte ve az masrafla sonuçlandırılması ilkesine aykırı olacağı, bunun yerine başvuru tarihinden geriye doğru (30/05/2007 tarihine kadar) bir değerlendirme yapılmasının hakkaniyete daha uygun düşeceği, tazminat talep edilen ve ödeme yapılması gereken dönemde terör olayları nedeniyle mezraya dönüşlerin olmadığının tespiti halinde davacının mal varlıkları gerekirse mahallinde usule uygun olarak keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle oluştuğu öne sürülen zararın tespit edilerek işlem tesis edilmesi gerekirken, belirtilen kriterler çerçevesinde yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan, 14/04/2014 tarihinde Jandarma yetkililerince tutulduğu görülen ve uyuşmazlığa konu mezrada halihazırda ikamet eden kimsenin olmadığı, mezrada ikamet edilmemesiyle ilgili yasal bir engelin bulunmadığı ifadelerinin yer aldığı tutanak esas alınarak başvurunun Kanun kapsamına girmediği gerekçesiyle reddeden davalı idare işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalının temyiz başvurusu üzerine Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME
TALEP_EDENİN_İDDİALARI:Davalı idare tarafından, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin kararının düzeltilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesince verilen kararın kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 11/04/2017 tarih ve E:2017/319, K:2017/1703 sayılı kararı kaldırılarak davalının temyiz istemi yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Van ili, Başkale ilçesi, … köyü, …mezrasında ikamet etmekte iken terör eylemleri ve terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle yerleşim yerini terk etmek zorunda kaldığını iddia eden davacının, mal varlığına ulaşamamasından kaynaklanan zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptığı ilk başvurusu üzerine, 1997-1999 yıllarına ilişkin zararları karşılanmıştır.
Davacı tarafından yapılan 04/03/2009 tarihli başvuru ile, köyün hâla boş olduğu, mezraya dönemediği, bu konuda yaptığı başvurulara idarece cevap verilmediği, devam eden zararlarının olduğu belirtilerek uğradığını iddia ettiği zararlarının tazmini talep edilmiş, söz konusu başvurunun reddine ilişkin Van Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 1 No'lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
27/07/2004 tarih ve 25535 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun'un, 2. maddesinin (d) bendinde; terör dışındaki ekonomik ve sosyal sebeplerle uğranılan zararlar ile güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriyle bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeple uğradıkları zararlar Kanunun kapsamı dışında tutulmuş, 6. maddesinin ilk fıkrasında; "Zarar gören veya mirasçılarının veya yetkili temsilcilerinin zarar konusu olayın öğrenilmesinden itibaren altmış gün içinde, her hâlde olayın meydana gelmesinden itibaren bir yıl içinde zararın gerçekleştiği veya zarar konusu olayın meydana geldiği il valiliğine başvurmaları hâlinde gerekli işlemlere başlanır. Bu sürelerden sonra yapılacak başvurular kabul edilmez. Bu Kanun kapsamındaki yaralanma ve engelli hâle gelme durumlarında, yaralının hastaneye kabulünden hastaneden çıkışına kadar geçen süre, başvuru süresinin hesaplanmasında dikkate alınmaz." hükmüne, 7. maddesinde ise; hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar, yaralanma, engelli hale gelme ve ölüm hallerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri; terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin malvarlıklarına, ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararların, 5233 sayılı Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla idarece tazmin edileceği hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un geçici 1. maddesinde, "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde ilgili valilik ve kaymakamlıklara başvurmaları hâlinde, 19/7/1987 tarihi ile bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarih arasında işlenen 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 1inci, 3üncü ve 4üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya anılan tarihler arasında terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararları hakkında da bu Kanun hükümleri uygulanır.", geçici 3. maddesinde, "Bu Kanunun geçici 1inci maddesi ve bu Kanuna 28/12/2005 tarihli ve 5442 sayılı Kanunla eklenen geçici 1inci madde gereğince yapılan başvuruların sonuçlandırılma süresi, maddelerde öngörülen sonuçlandırılma süresinin bitiminden itibaren bir yıl uzatılmıştır. Bu sürenin de bitmesi ve başvuruların sonuçlandırılamamış olması halinde, Cumhurbaşkanı bu süreyi her defasında bir yılı aşmamak üzere uzatabilir.", geçici 4. maddesinde ise, "Bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde ilgili valilik ve kaymakamlıklara başvurmaları halinde, 19/7/1987 tarihi ile bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarih arasında işlenen 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 1inci, 3üncü ve 4üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya anılan tarihler arasında terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararları hakkında da bu Kanun hükümleri uygulanır." kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Mahkemesi kararının; dava konusu işlemin, 5233 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi ve 6. maddesi kapsamında değerlendirilmesine ilişkin kısmının incelenmesinden;
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun incelendiğinde, terör eylemleri ve terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle uğranılan maddi zararların tazmini bakımından iki ayrı başvuru süresinin düzenlendiği görülmektedir:
1-) 5233 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinde, 19/07/1987 tarihi ile Kanun’un yürürlüğe girdiği 27/07/2004 tarihi arasındaki döneme ilişkin zararlar bakımından, Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde ilgili valilik ve kaymakamlıklara başvuru yapılması öngörülmüştür. Anılan maddede belirtilen bir yıllık süre içinde müracaat edemeyen hak sahiplerinin mağduriyetlerinin giderilmesi ve söz konusu zararların sulh yolu ile karşılanması amacıyla; 03/01/2006 tarih ve 26042 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 28/12/2005 tarih ve 5442 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un geçici 1. maddesi, 16/12/2006 tarih ve 26378 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 13/12/2006 tarih ve 5562 sayılı Kanunla 5233 sayılı Kanuna eklenen geçici 3. madde ve 30/05/2007 tarih ve 26537 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5666 sayılı Kanunla 5233 sayılı Kanun'a eklenen geçici 4. maddesi ile 19/07/1987- 27/07/2004 döneminde 5233 sayılı Kanun kapsamında bulunan zararların tazmini istemine ilişkin başvuru süreleri uzatılmıştır. Bir başka ifadeyle söz konusu yasal düzenlemeler uyarınca, 19/07/1987 ile 27/07/2004 tarihi arasındaki dönemde terör eylemleri ve terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle uğranılan maddi zararların karşılanması istemiyle en son 30/05/2008 tarihine kadar idareye başvurulabileceği kurala bağlanmıştır.
2-) 5233 sayılı Kanun'un 6. maddesinde, bu Kanun'un yürürlüğe girdiği 27/07/2004 tarihinden sonra meydana gelen zararların karşılanması istemiyle, zarar konusu olayın öğrenilmesinden itibaren altmış gün ve her halde olayın meydana gelmesinden itibaren bir yıl içinde idareye başvurulabileceği, bu sürelerden sonra yapılacak başvuruların kabul edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, 5233 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 27/07/2004 tarihinden sonra meydana gelen zararlar bakımından Kanun’un 6. maddesinde belirlenen süreler içinde, 19/07/1987 ile 27/07/2004 tarihleri arasında meydana gelen zararlar bakımından ise Kanun’un geçici 4. maddesinde öngörülen süre içinde idareye başvurulabileceği hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacı tarafından yapılan 04/03/2009 tarihli başvuru ile, yerleşim yerine dönüş yapamadığı belirtilerek devam eden (yani 2000 yılı ile başvuru tarihi arasındaki döneme ilişkin) zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmininin talep edildiği, başvurunun 5233 sayılı Kanun'un başvuru sürelerine ilişkin hükümleri çerçevesinde değerlendirildiğinde, davacının 2000 yılı ile 27/07/2004 tarihleri arasındaki tazmin istemleri ile 27/07/2004 ile 04/03/2009 tarihleri arasındaki tazmin istemlerinin ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir.
5562 ve 5666 sayılı Kanunlar ile 5233 sayılı Kanun'a eklenen geçici 3. ve geçici 4. maddelerin, 19/07/1987-27/07/2004 tarihleri arasındaki dönemde meydana gelen zararların sulh yoluyla tazmini istemiyle en son 30/05/2008 tarihine kadar idareye başvurulabilmesine olanak tanıdığı, bu haliyle 5233 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önceki döneme ilişkin zararların tazminine ilişkin başvuru süresinin uzatılmasına ilişkin olduğu, 19/07/1987-27/07/2004 tarihleri arasındaki dönemi 19/07/1987- 30/05/2007 şeklinde genişletmediğinden davacının, 2000 yılı ile 27/07/2004 tarihleri arasındaki döneme ilişkin zararlarının tazmini bakımından 04/03/2009 tarihli başvurusunun süresinde yapılmış bir başvuru olarak kabul edilmesine hukuken imkan bulunmamaktadır.
Davacının 5233 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra (27/07/2004 ile 04/03/2009 tarihleri arası) meydana gelen zararlarına ilişkin tazmin isteminin ise, Kanun'un 6. maddesi çerçevesinde değerlendirildiğinde davacının süregelen zararları yönünden başvuru tarihi olan 04/03/2009 tarihinden geriye doğru 1 yıllık dönemi kapsayan zararlara ilişkin tazmin isteminin kabul edilebileceği, bu tarihten geriye doğru 1 yılı aşan döneme ilişkin tazmin isteminin ise hukuken kabul edilemeyeceği, bu bağlamda başvuru tarihinden 04/03/2008 tarihine kadar olan dönemdeki mal varlığına ulaşamama nedeniyle oluşan zararının tazminine karar verilebileceği, 27/07/2004 ile 04/03/2008 tarihleri arası zararının karşılanmayacağı açıktır.
Bu durumda, davacı tarafından, başvuru tarihi olan 04/03/2009 tarihinden geriye doğru 1 yılı aşan döneme ilişkin yani 04/03/2008 tarihinden önceki zararların karşılanması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuka uyarlık görülmemiştir.
İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin başvuru tarihinden geriye doğru bir yıllık döneme ilişkin kısmının incelenmesinden;
İdare Mahkemesince, davacının dava konusu Van ili, Başkale ilçesi, … köyü, …mezrasına dönme iradesinin bulunup bulunmadığı, mezrada tam olarak güvenliğin sağlanıp sağlanmadığı, yerleşime uygun olup olmadığı hususlarının dosya kapsamından anlaşılamadığı, çelişkilerin giderilmesi gerektiği belirtilerek iptal kararı verilmişse de; Dairemizdeki aynı köye ilişkin dosyalarda, dava konusu yerin terör olayları ve terörle mücadeleden kaynaklanan faaliyetler nedeniyle boşaltıldığı, idareye başvurunun yapıldığı tarihe kadar mezraanın boş kaldığı, zarar tazmininin talep edildiği dönem zarfında, vatandaşların söz konusu mezraaya geri dönüş yapmadığı, Köye Dönüs ve Rehabilitasyon Projesi (KDRP) kapsamında köy merkezinin yerleşmeye uygun hale getirildiğine dair herhangi bir belgenin sunulmadığı, ayrıca, davacının ve diğer köy sakinlerinin mezraya geri dönmelerine izin verilmesi istemiyle başvurularda bulunduğu, ancak davalı idarece bu başvurulara herhangi bir cevap verilmediği hususları dikkate alınarak dava konusu mezranın terör nedeniyle boşaltıldığı ve tazminat talep edilen döneme ilişkin mezraaya dönüşlerin olmadığı gerekçesiyle verilen iptal kararlarının Dairemizce onandığı anlaşıldığından, davacının başvuru tarihinden geriye dönük 1 yıla ilişkin varsa zararının karşılanması gerekmekte olup, dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının başvuru tarihinden geriye doğru bir yıllık döneme (04/03/2009 - 04/03/2008 arası dönem) ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanması gerekmektedir.
Bununla birlikte Mahkeme kararı gereği yerine getirilirken; kadastrosu tamamlanan yerlerde mülkiyet durumunun esas alınması, bu bakımdan zilyetlik iddiasında bulunulan yerlerin ya da daha önce yapılmış olan keşiflerde başvurucu lehine tespit edilmiş olan taşınmazların, tapu kayıtlarının gerek davacıdan (başvurucudan) istenilmesi, gerekse davalı idarece araştırılması, zilyetlik iddiası ile kadastro tespiti arasında var olabilecek farklı durumların nedeninin davacıdan (başvurucudan) (belge, sözleşme, dava vs. ile) ispatlanmasının istenmesi, bu ispatın gerçekleştirilemediği ve tapusu bulunmayan taşınmazlar hakkındaki zilyetlik iddialarının ise dinlenmeyeceği; bu anlamda 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması gereken bir zararın oluşup oluşmadığına ve mükerrer ödemelerde bulunulmamasına dikkat edileceği açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K: ...sayılı kararının dava konusu işlemin başvuru tarihinden geriye doğru 1 (bir) yılı aşan döneme yönelik iptaline ilişkin kısmının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dava konusu işlemin başvuru tarihinden geriye doğru 1 (bir) yıllık döneme yönelik iptaline ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 04/11/2021 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.


(X) - KARŞI OY :
Usul ve hukuka uygun olarak verilen Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 11/04/2017 tarih ve E:2017/319, K:2017/1703 sayılı kararının kaldırılmasını gerektirecek bir husus bulunmadığından davalı idarenin karar düzeltme isteminin reddi gerektiği oyuyla aksi yönde oluşan Daire kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi