12. Hukuk Dairesi 2019/12109 E. , 2019/15453 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, 19/04/2018 günü yapılan beş adet taşınmaz ihalesine ilişkin sair nedenlerle birlikte, satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu ve ihalenin İİK’nun 129. madde koşullarına uygun yapılmadığını belirterek ihalenin feshi talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesince satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği, alacaklı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince satış ilanı tebligatının usulsüz olmasının yanısıra şikayete konu 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden ihale bedelinin İİK’nun 129. maddesi kapsamında satış masraflarını karşılamadığından bahisle başvurunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Çünkü satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğden haberdar olmuş ise, tebliğ işlemi geçersiz olmayıp muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edilir. Bu nedenle borçluya satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu satış gününden makul süre önce satışı öğrenmiş ise, öğrendiği tarih, kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih kabul edilmelidir. Böyle bir durumda, salt tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemez.
Somut olayda; şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde satış ilanı tebligatının usule aykırı şekilde yapıldığını iddia etmiş ise de, şikayetçi vekilince satış ilanı tebliğ tarihinden önce 13.03.2018 tarihinde ... 3.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/206 E sayılı dosyası ile görülen şikayet başvurusunda, şikayete konu taşınmazlarla aynı gün satışına karar verilen taşınmazlara ilişkin 07.03.2018 tarihli satış kararının iptali isteminde bulunduğu, şikayete konu ihalenin ise 19.04.2018 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu yanca satış gününden makul süre önce satış öğrenilmiş olduğundan salt tebliğ işleminin usulsüzlüğü ihalenin feshi nedeni olmaz
Öte yandan İİK" nun 129. maddesinde; arttırma bedelinin, malın tahmin edilen kıymetinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse, bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmunundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerektiği düzenlemesi yer almaktadır.
İİK"nun 138. maddesinin ikinci fıkrasında ise; "Haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar önce satış tutarından alınıp, artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde, alacakları nispetinde paylaştırılır". Bu madde hükmünden anlaşılacağı gibi, paraya çevirme masraflarının, öncelikle satış bedelinden alınarak bunları yapan alacaklıya (veya alacaklılara) ödenmesi gerekecektir.
Somut olayda, icra takibini yapan tek alacaklı olup, paraya çevirme giderlerini de satış dosyasında icra takibini yapan alacaklı yapmıştır. Satış, takibi yapan alacaklı vekiline alacağa mahsuben gerçekleştirilmiştir. Takip alacaklısı yaptığı bu masrafları ihale tarihi olan 19.04.2018 tarihinde borçludan talep hakkından vazgeçmiştir. Takip masraflarından feragat, karar tarihine kadar geçerlidir. O halde, yukarıda açıklanan hususlar ışığında alacaklı vekilinin takip masraflarından feragat etmesi nedeniyle satış bedelinin masrafları karşılamadığından bahisle ihalenin feshine karar verilemez.
O halde mahkemece, borçlu tarafından ileri sürülen diğer fesih nedenleri de yerinde olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi"nin 18.04.2019 tarih ve 2018/2314 E.-2019/836 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ...06.2018 tarih ve 2018/339 E. - 2018/522 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.