Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2017/2478
Karar No: 2021/6187
Karar Tarihi: 08.11.2021

Danıştay 4. Daire 2017/2478 Esas 2021/6187 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/2478
Karar No : 2021/6187

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, Tasfiye Halinde … Akaryakıt Dağıtım Nakliye Pazarlama Turizm Madeni Yağ Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi'nin 2003 yılına ilişkin kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ile 2003/9,10 dönemleri katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ile gecikme faizi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararda; dava konusu ödeme emrine esas vergi/ceza ihbarnameleri, asıl borçlu şirketin tasfiye memuruna tebliğ edilemediğinden ilanen tebliğ edilmiş ise de, ihbarnamelerin tebliğine ilişkin tebliğ alındılarının ibraz edilemediği, ödeme emri içeriği 2003 dönemine ait vergilerin 31/12/2008 tarihi itibarıyla zamanaşımına uğrayacağı, söz konusu vergi borçları nedeniyle 01/11/2008 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir komisyonu kararının idareye 01/12/2008 tarihinde tevdii edildiği, bu aşamada 01/11/2008 tarihinde duran tarh zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlamış olup bakiye zamanaşımı süresinin 61 gün olduğu, 30/01/2009 tarihine kadar ihbarname tebliğ edilmesi gerektiği halde bu hususa ilişkin bir belgenin de dava dosyasında bulunmadığının görüldüğü, bu durumda asıl borçlu şirket hakkında dava konusu 2003 dönemine ait tarhiyatın kesinleşmeyerek zamanaşımına uğraması karşısında kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kamu alacağının şirketten tahsil edilememesi üzerine dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, davacının borcun doğduğu ve ödenmesi gerektiği dönemlerde kanuni temsilci olarak sorumluluğunun bulunduğu, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, asıl borçlu şirketin tasfiyesi tamamlanmadan vergi alacağının şirketten tahsil edilip edilemeyeceğinin belli olamayacağı, mal varlığı araştırmasına dair herhangi bir belgenin dosyada bulunmadığı, asıl borçlu şirketin tasfiyeye girdiği dikkate alındığında sorumluluğun tasfiye memuruna ait olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun 03/04/1987 tarih ve E:1986/3, K:1987/1 sayılı kararı dikkate alındığında, amme alacağının tahsili aşamasında tahakkuk zaman aşımının incelenebileceği açık olduğundan, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının aynen onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunduğu haliyle, “Ödeme Emri” başlıklı 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme Emrine İtiraz” başlıklı 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hususlarında yedi gün içinde dava açabileceği düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu ödeme emirleri içeriği 2003 yılının muhtelif dönemlerine ait amme alacaklarının vade tarihlerinin 2009 yılına ilişkin olduğu, asıl borçlu şirketin 18/11/2002 tarihinde tasfiyeye girdiği, tasfiye memurluğuna ise başka bir şahsın atandığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği dönemlerde davacının kanuni temsilcilik sıfatını haiz bulunmadığı açık olup, davacı adına sorumluluğunun bulunmadığı dönemlere ait vergi borçları nedeniyle düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinin iptaline dair Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 08/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının aynen onanması gerektiği görüşüyle Dairenin gerekçe değiştirerek onanmasına dair kararına katılmıyoruz.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi