MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ile müşteki arasında müştekinin arkadaşı ..."un kullandığı motorsikletle bir kaç kez sanık ve arkadaşlarının yanından geçmesi nedeniyle tartışmanın yaşandığı ve birbirlerini yaraladıkları olayda; sanığın, müştekiyi satır ile tehdit ettiğine dair tanık ..."un beyanından başka delil bulunmaması, mağdurun iddiasını doğrulayan adı geçen tanığın beyanı ile diğer tanıklar ... ve ..."ın beyanları arasında çelişki bulunması karşısında, tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a) Sanığın, mağdurun kendisine çarptığını ve saldırdığını savunması ve birbirlerini darp ettikten sonra sanığın tehdit eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, TCK"nın 29. maddesinin uygulanma olanağının tartışılmaması,
b) Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu ve 5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından da anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.