Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/883
Karar No: 2022/953
Karar Tarihi: 21.09.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/883 Esas 2022/953 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi tarafından incelenen dava, kooperatif aidat borcundan kaynaklanan itirazın iptali talebiyle açılmıştır. Davalının icra takibinden önce aidat borcunu ödediği ve itirazının haksız olduğu tespit edilmiştir. Davacının talebi üzerine takibin devamına karar verilirken, itirazın kısmen iptali de karara bağlanmıştır. İstinaf başvurusu sonucunda, davacının talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun kesinlik sınırını aşması nedeniyle reddedilmiştir. Kanuna göre, kesinlik sınırı 4.400 TL olduğundan, dava değeri bu sınırı aşmadığı için istinaf talebi hukuki gerekçelerle reddedilmiştir. İlgili kanun maddeleri, HMK'nın 341/2, 352/1-b maddeleri olarak belirtilmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/883
KARAR NO: 2022/953
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2019
ESAS NO: 2018/378 Esas
KARAR NO: 2019/280
DAVA TARİHİ: 11/04/2018
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun, müvekkili kooperatifin 1888 nolu ortağı olup, kooperatif aidat bedellerini ödemediğini, ödenmeyen işbu aidat bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı borçlunun takip konusu meblağı ödememiş ve 09/08/2017 tarihinde takibe karşı haksız olarak itiraz etmiş ve takibi durdurmuş olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın yapı kooperatifi olduğunu, site işletmesi yapamayacağını, yönetim kurulunun yetkisiz olduğunu, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/424 Esas sayılı dosyası ile gündemin 8. Maddesinin iptal edildiğini, genel kurul tutanaklarının celp edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece '' Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 ) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı ... Kooperatifi tarafından borçlu ...'ya yönelik 4.105,50 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.İddia, beyan, kooperatif kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Davalının kooperatif ortağı olduğu, icra takibinden önce aidat yükümlülüklerini yerine getirdiği, 03.04.2016 tarihli Genel Kurula ait hazirun cetvelinde kayıtlı olduğu ve imzasının bulunduğu, başkaca dosyaya sunulan Genel Kurula ait hazirun cetveli bulunmadığı, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre davalının aidat borcunun 1.1130,50 TL asıl alacak, 477,85 TL gecikme zammı olmak üzere 1.608,35 TL olduğu, raporun denetime elverişli olduğu, davalının sözkonusu aidat borcunu ödediğine dair dosyaya yansıyan bir belge ve delil bulunmadığı, icra dosyasında takibe konu edilen miktarın Genel Kurul kararlarına uyulmadan hesaplandığı anlaşılmakla, bu haliyle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Davacı tarafın davalılar aleyhine yaptığı takipte faiz alacağı talebinde bulunduğu, zira genel kurullarda kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 sayılı Kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanunun 2/1 maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının %100 fazlasını aşamayacağından davalıdan talep edilebilecek gecikme faizinin aylık %1.5 üzerinden hesap edilmesi gerekeceği, buna göre davacının icra takip tarihine kadar davalıdan talep edebileceği gecikme faiz alacağının ise 477,85 TL olacağı hesaplanmıştır" gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, 1.130,50 TL asıl alacak ve 477,85 TL işlenmiş faiz olmak üzere takip tarihi itibariyle aylık %1,5 üzerinden faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan 226,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; gerek Genel Kurul kararları gerekse müvekkili lehine delil vasfı taşıyan kanuni defterler ile sabit olduğu üzere takip konusu alacak bedelinin 5.266,19-TL olarak kabulü gerekirken kısmen kabul kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK'nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili talepli davalı aleyhine başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava dayanağı olan Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; alacaklısının davacı ..., borçlusunun davalı ... olduğu, borç miktarının 5.266,19.-TL olduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. fıkrasında, miktar ve değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu düzenlenmiştir. Aynı yasanın, "Parasal sınırların artırılması" üst başlığı ile, ek madde 1’de, 200’üncü, 201’inci, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması süreti ile uygulanacağı, ikinci fıkrada, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı ifade edilmiştir. İstinafa konu ilk derece mahkemesi kararının, davacı tarafından istinaf edilen kısmı, mahkemece reddedilen 3.657,84 TLdir. HMK'nun 341/2 maddesi uyarınca dava değeri bakımından karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırı 4.400,00 TL olduğundan davacının istinaf talep hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu durumda, davacının kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, istinaf talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince miktar itibarı ile reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-İstinaf yargılaması için davacı tarafça yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1.b bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/09/2022

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi