7. Hukuk Dairesi 2014/18960 E. , 2015/3099 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Kastamonu İş Mahkemesi
Tarihi : 29/05/2014
Numarası : 2014/49-2014/122
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davalılar arasında alt-asıl işveren ilişkisi bulunduğunu, davacının iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini iddia ederek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden davalıların sorumluluğuna karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İdare vekili, idareye husumet yöneltilemeyeceğini, iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu savunmuş; davalı şirket vekili ise davacının kıdeminin 6 aydan az olduğunu, sözleşmesinin belirli süreli olduğunu ve deneme süresi içinde feshedildiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davalılar arasındaki ilişki irdelenmeksizin ve davacının hangi işverene iade edildiği belirtilmeksizin davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı İş Kanunu ile asıl işverenin, bu Kanundan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötüniyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, pirim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır. Kanunun kullandığı “birlikte sorumluluk” deyiminden tam teselsülün, dolayısı ile müşterek ve müteselsil sorumluluğun anlaşılması gerekir.
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olduğundan feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır.
Somut uyuşmazlıkta, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi mevcut olup 5.Kısım 155.Şube (Devrek) Şefliği yollarında rutin yol bakım, onarımları (yama işleri, normal bakım işleri, sanat yapıları bakımı) ve kar mücadelesi hizmet alım işi kapsamında kamyonet-pikap şoförü olarak çalıştığı, davacı işçinin işvereni olan şirketin bu işi üstlendiği, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu, davacının iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiği de dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı İdare ile davalı şirketin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değil ise de; mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının alt işveren işyerine işe iadesine karar verilmesi gerekir. Ancak asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumlu olacağı kuralı dikkate alınarak işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden birlikte sorumlu tutulmaları gerekirken yazılı şekilde infazda tereddüde neden olacak biçimde davacının hangi davalıya ait işyerine iade edildiği ve maddi sonuçlardan davalıların sorumluluk şekilleri belirtilmeksizin karar verilmesi hatalı bulunmuştur.
Mahkemece, hüküm fıkrasında davacı yararına avukatlık ücretine hükmedilmediği gerekçe olarakta yetkisizlik kararında davacı yararına avukatlık ücretine hükmedilmiş olması gösterilmişse de yetkisizlik kararında davalılar yararına avukatlık ücretine hükmedildiği, davacı yararına avukatlık ücretine hükmedilmediği anlaşılmakla davacı yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi de hatalı olmuştur.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davalı alt işveren ... İnş. Otom. Turz. San. Tic. Ltd Şti. tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen alt işveren işyerine İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminattan her iki davalının müştereken müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5.Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 9,30 TL harcın davalı İdare harçtan muaf olduğundan davalı alt işveren şirketten alınarak Hazine"ye gelir kaydına,
6.Davacının yapmış olduğu 24,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama gideri ile yetkisizlik kararına dayanak dosyada davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8.Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9.Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı ... İnş. Otom. Turizm San. Tic. Ltd. Şti."ne iadesine, 03/03/2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.