Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2017/4949
Karar No: 2021/5290
Karar Tarihi: 12.11.2021

Danıştay 8. Daire 2017/4949 Esas 2021/5290 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/4949
Karar No : 2021/5290


DAVACI : …

DAVALI : …Odası
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
Davacı tarafından, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin mesleki denetimle ilgili 12. maddesinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
EMO’nun hiçbir yasal yetkisi olmadığı halde yürürlüğe koyduğu Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12'nci maddesi uygulaması ve yine yasa ile düzenlenmiş hiçbir hak ve yetkiye dayanmadan kurduğu Elektrik Mühendisleri Odası Test Ölçüm Merkezi üzerinden ... A.Ş.’ne şirketçe hiçbir talepte bulunulmamasına rağmen, kendiliğinden başvurarak, tarafını bugüne kadar doğalgaz topraklama ölçümleri yaparak elde ettiği kazançtan yoksun bıraktırarak maddi menfaatini ihlal ettiği, EMO'nun, üyelerinin yaptıkları hizmetleri denetlemeye yetkili olduğunu gösterir hiçbir üst hukuk normunun mevcut olmadığı, dolayısıyla Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12 inci maddesi olarak düzenlenmiş “SMM Hizmetlerinin Denetimi” kavramının ilgili üst hukuk normları olan Anayasa'nın 135/1 maddesi ile 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunun hiçbir maddesinde karşılığı bulunmadığı, meslek kuruluşlarının anayasal amaçlarını tanımlayan Anayasa’nın 135/1 maddesinin hükümleri arasında bu kuruluşların mühendislik hizmetlerinin denetimini yapabileceklerini açıkça ifade eden bir düzenlemeye rastlanmadığı, 6235 sayılı Kanun'un 2/b maddesinin de mesleki hizmetlerin denetimini düzenlemediği, üst hukuk normlarının amaçları düzenleyen hükümleri arasında yer almadığı görülen mesleki denetim yetkisinin, Kanun'un diğer maddeleri içerisinde de rastlanmadığı, üst hukuk normlarından Anayasa ve 6235 sayılı Kanunda açıkça ifade edilip, dayanağı ne olursa olsun mühendis odalarına tanınan bir mesleki denetim veya mesleki hizmetlerin denetimi yetkisi olmadığı, topraklama ölçüm yetkisinin meslek odasının görevleri arasında olmadığı, meslek odalarının üyelerinin yaptığı işleri yaparak onlara ticari rakip olamayacakları, 6235 sayılı TMMOB kuruluş kanununun Odaların ticaret yapma yetkisini düzenlemediği iddia edilmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
Usule ilişkin olarak, davacının EMO SMM Hizmetleri Yönetmeliğimin 12. maddesinin iptali istekli olarak açmış olduğu bir başka davanın Danıştay Sekizinci Dairesinin E: 2017/4246 Sayılı dosyasında derdest olduğu, EMO SMM Hizmetleri Yönetmeliğinin 18.03.2004 tarih ve 25406 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, iptali istenilen herhangi bir idari işlemin dayanağı olarak da gösterilmediğinden süresi içerisinde açılmayan davanın reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin olarak ise, davanın, davacının yapmış olduğu mühendislik hizmetlerinin denetime tabi tutulduğu gerekçesine dayandırıldığı, EMO Eskişehir Şubesinin, gelen şikayetter üzerine, topraklama ölçüm hizmeti veren Oda üyelerinin yapmış oldukları hizmetleri, hizmetle ilgili kuruluşlarla ilişki içerisinde ve örnekleme yoluyla kontrole tabi tuttuğu, ... A.Ş. tarafından, doğalgaz abonelerinin gerek ilk abonelik sırasında gerekse yıllar içerisinde periyodik olarak doğal gaz tesisatının topraklama ölçümlerinin yetkili mühendisler taralından yapmalarını temin etmekte ve bu çerçevede mal ve can güvenliğinin sağlanmasını amaçladığı, yapılan doğalgaz tesisatı topraklama ölçümleriyle ilgili yoğun şikayetler olması nedeniyle, ...’la ilişki içerisinde yapılan kontrollerde, davacının bir kısım ölçüm raporlarının uygun olmadığının tespit edildiği ve elde edilen sonuçların ...'la paylaşıldığı, EMO Serbest Müşavir Mühendislik Yönetmeliği’nin 12. maddesinde mesleki denetimle ilgili kurallara yer verildiği, denetimin nasıl yapılacağının düzenlendiği, düzenlemenin iptalinin istenmesinin gerekçesinin, Odanın kuruluş yasasında "mesleki denetim” ibaresinin geçmediğine dayandığı, meslek mensupları için kurallar düzenleyen, kayıt ve sicil tutan meslek odasının, üyelerini denetlememesinin düşünülemeyeceği, iptali istenilen mesleki denetimle ilgili düzenleme çerçevesinde yapılan uygulamalarla, yetkisiz kişilerin meslek alanında faaliyette bulunmalarının önüne geçildiği ve meslek alanı gerek meslek mensupları açısından gerekse hizmetten yararlananlar açısından güvenilir hale getirildiği, meslek alanının gelişmesi, korunması amacına hizmet eden mesleki denetim uygulamasının, davacı ve tüm serbest çalışan mühendislerin haklarının da korunmasını içerdiği, mesleki denetime ilişkin düzenlemenin bir içerik denetimini öngörmediği ve mesleki faaliyetlerin içerik olarak denetlenmediği, dava dilekçesinde aktarılan denetim faaliyetinin, elektrik tesislerinin topraklamalarının bulunup bulunmadığı ve varsa uygunluğunun denetimini içeren kamusal bir nitelik taşıdığı, mal ve can güvenliği açısından önem arzeden topraklama ölçüm hizmetinin, ilgili kamu kurumları ya da kamusal hizmet veren özel hukuk tüzel kişileri tarafından yetkili kişilere yaptırılmakla, yetkili kişiler tarafından düzenlenen uygunluk raporuna göre enerji ya da doğalgaz arz etmekte olduğu, yapılan faaliyetin kamusal niteliği itibariyle belirli bir denetim mekanizmasının bulunması gerektiği ve Odanın, üyelerinin mesleki faaliyetlerinin bilime, tekniğe uygunluğu ile mal ve can güvenliğini temin edecek nitelikte bulunup bulunmadığını kontrol etme, uygunsuzluklar üzerine gerekli yazışma ve işlemleri yapmasının kamusal bir görev içerdiği, hizmetten yararlananların herhangi bir bilgi sahibi olmadığı elektriksel işlemlerin denetiminin kamu yararı içermekte olduğu ve örnekleme yoluyla kontrol faaliyetinde hukuka aykırılığın söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.


DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın kısmen iptal, kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı tarafından Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliğinin mesleki denetimle ilgili 12. maddesinin; bugüne kadar doğalgaz topraklama ölçümleri yaparak elde ettiği kazançtan yoksun kaldığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Dava konusu düzenleme çerçevesinde yapılan uygulamalarla yetkisiz kişilerin meslek alanında faaliyette bulunmalarının önüne geçildiği, bu alanın gerek meslek mensupları gerekse hizmetten yararlananlar açısından güvenilir hale getirildiği, mesleki faaliyetlerin içerik olarak denetimini öngörmeyen uygulamanın serbest çalışan mühendislerin çıkarını ihlal edici bir unsur içermediği ve kamu yararına uygun olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı tarafından, ...'ın yayınladığı güncellenmiş ölçüme yetkili mühendisler listesinde adının geçmediğini öğrenmesi üzerine, bugüne kadar doğalgaz topraklama ölçümleri yaparak elde ettiği kazançtan yoksun kaldığı ileri sürülerek, Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliğinin mesleki denetimle ilgili 12. maddesinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idarenin usule ilişkin iddiası kabul edilmeyerek işin esasına geçilmiştir.

ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124. maddesinde; “Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmü yer almaktadır.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yasası'nın 2. maddesinde; bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek; bu suretle aynı ihtisasa mensup meslek mensuplarını bir Odanın bünyesinde toplamak; merkezde idare heyeti, haysiyet divanı ve murakıplar gibi görevlilere yetecek kadar üyesi bulunmayan Odanın merkezini, Umumi Heyetin belirleyeceği yerde açmak; mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı, normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek Birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmıştır.
32. maddesinde; ”Odaların gelirleri:
a) Aza kaydiyeleri;
b) Aza yıllık aidatı;
c) Hizmet karşılığı alınan ücretler;
ç) Vesika ücretleri;
d) Neşriyat hasılatı;
e) Bağış ve yardımlar;
f) Para cezaları;
g) İştiraklerden mütevellit karlar;
h) Mesleki müsabakalarda derece ve mansiyon alanlarla jüriye aza seçilenlerin alacakları paraların yüzde beşleri;
i) Müteferrik gelirler.” hükmü yer almaktadır.
33. maddesinde; "Türkiye'de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihdisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler. Kamu Kurumu ve Kuruluşları ile İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi Kuruluşlarında asli ve sürekli olarak çalışan mühendislik ve mimarlık meslekleri mensuplarının meslek ve ihtisaslarıyla ilgili odaya girmeleri isteklerine bağlıdır. Ancak bunlar görevlerinin gereği olan işleri yaparken, mesleki bakımdan, Odaya kayıtlı meslektaşlarının yetkileriyle haklarına sahip ve onların ödevleriyle yükümlüdürler. Bu konuda Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile ilgili hükümler saklıdır." hükmü yer almaktadır.
39. maddesinde; "Bu Kanun hükümleri müteşebbis heyetlerce ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek bir talimatname ile tatbik olunur." hükmü temel alınarak yürürlüğe konulan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin 7/a maddesi; "Günün gereklerine, koşullarına ve olanaklarına uygun olarak üyelerinin sorunlarını çözmek için çalışmak, mesleğin üye toplum ve ülke yararlarına göre uygulanması ve geliştirilmesi için gerekli çabaları göstermek, diğer meslek Odaları, üyeleri ve halkla ilişkilerinde dürüstlüğü ve ahlakı korumak, uzmanlık alanında ülke çıkarlarına uygun politikalar üreterek bunları savunmak, kamuoyu oluşturmak, ilgilileri uyarmak,"
7/d maddesi; “Üyelerin hak ve yetkilerini korumak, üyeler arası dayanışmayı sağlamak, haksız rekabeti önlemek için gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak,”
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin;
12. maddesi; “SMM Hizmetlerinin yürütülmesinde SMM, Tescilli Büro ve EMO aşağıda belirtilen koşullara uyarlar:
a) SMM-BT ve SMMHB-BTB belgeleri bulunmayan, belgelerini yenilemeyen, belgeleri EMO tarafından süreli ya da süresiz iptal edilen kişi ya da kuruluşlar SMM hizmetlerini yapamazlar.
b) SMM ve Tescilli Büro; bu Yönetmelik kapsamına giren tüm işlerinde ve yapacağı hizmet sözleşmelerinde mesleki esaslar, ülke ve meslektaş yararları doğrultusunda, geçerli kanunlar ve borçlar hukuku çerçevesinde, iyi niyet kurallarına uygun davranarak, ilgili konularda yürürlüğe konulmuş EMO şartnamelerine, tip projelerine ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına uyacaktır.
c) SMM ve Tescilli Büro; bu Yönetmelik kapsamına giren tüm işlerinde ve yapacağı mühendislik hizmetlerinde bu Yönetmeliğin 1 inci maddesindeki hüküm gereği, ilgili kişi, idare ve onay makamınca istensin istenmesin mesleki esaslar ile ülke ve meslektaş yararlarının gözetilmesi, üretilen hizmetlerin EMO standartları, Ana Yönetmelik ve Yönetmelikleri ile ülkemizde geçerli diğer standartlar, Yönetmelikler ve esaslara uygunluğunun sağlanması, EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması ve meslektaşlar arasındaki haksız rekabetin önlenmesi amaçlarına uyacaktır. Proje sorumlularının EMO’ya kayıtlı olup olmadıklarının EMO tarafından araştırılıp belgelenebilmesi, EMO’nun gerekli denetimi yapabilmesi ile üretilen hizmetlerin bu esaslara uygunluğunu belgeleyebilmesine yardımcı olacaktır.
d) SMM ve Tescilli Bürolar, SMM Hizmetlerini denetim için bağlı bulundukları EMO birimlerine sunarken, hizmetin türünü gözönüne alacak ve EMO Yönetim Kurulu tarafından istenilmesi kararlaştırılan diğer belgeler ile,
1- SMM hizmetini belirten ya da hizmet ürünü proje, sözleşme ve benzeri dökümanları,
2- İşveren ve SMM-Tescilli Büro arasında imzalanmış, varsa Oda tarafından hazırlanmış örneğine uygun sözleşmeyi,
3- Verilen SMM hizmetlerine ilişkin olarak, Oda tarafından belirlenen en az ücret tanımlamaları üzerinden düzenlenmiş, varsa Oda tarafından hazırlanmış örneğine uygun, SMM üyenin kaşesi, imzası, SMM ve Tescilli Büro numaraları, üye sicil numarası, vergi dairesi adı ve vergi numarası, büro adresi ile işverenin adı ve adresinin belirtildiği serbest meslek makbuzu ya da faturayı, ilgili EMO birimine vermekle yükümlü olacaklardır.
e) (Değişik:RG-8/1/2009-27104) (2) Tescilli Büroların çalıştırdıkları SMM’lere ödeyecekleri aylık net ücret, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan EMO üyelerinin aylık eline geçen toplam ücret göz önüne alınarak, EMO tarafından belirlenen bedelden ve SMM’e ödenen brüt ücretlerin yıllık toplamı, SMM’in yıl içinde EMO en az ücretlerine göre ürettiği hizmetlerin toplamının %20 (yüzde yirmi)’sinden aşağı olamaz.
f) SMM ve/veya Tescilli Bürolarla işveren arasında doğabilecek anlaşmazlıklarda, EMO durumu inceler ve tarafsız hakemlik görevini yerine getirerek kararını taraflara bildirir. SMM ve/veya Tescilli Büro, bu durumda, EMO’nun vereceği karara uymakla yükümlüdür.
g) SMM’ler ürettikleri proje, TUS, işletme sorumluluğu, danışmanlık ve benzeri mühendislik hizmetlerini, idari ve teknik denetiminin yapılması amacıyla, ilgili EMO birimlerine sunmakla yükümlüdür.

EMO, SMM hizmetlerinin yürütülmesinde meslektaşlar arasında haksız rekabeti önlemek, üretilen hizmetlerin üstün nitelikte, şartnameler ve standartlara uygun, ülke yararına olmasını sağlamak amacıyla gerekli gördüğü önlemleri alır.
EMO, yapılan hizmetleri incelemeye, belirtilen eksiklerin ve yanlışların düzeltilmesini istemeye, yapılan işlemleri yerinde denetlemeye yetkilidir.” düzenlemesi yer almaktadır.

Dava Konusu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi, (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresi, (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "Oda tarafından belirlenen en az ücret tanımlamaları üzerinden düzenlenmiş" ibaresi, (e) bendinde yer alan "EMO en az ücretlerine göre" ibareleri hariç 12. maddesi yönünden iptal isteminin incelenmesi;
Anayasa ve Yasa kuralları uyarınca meslek odalarının; gerek üyelerinin gerekse de soyut olarak mesleğin onurunu ve mesleki disiplini korumak, mesleğin gelişimini sağlamak, mesleğin icrasında uyulacak ilke ve kuralları saptamak hususlarında görev ve yetki sahibi olduğu tartışmasızdır.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinin (b) fıkrası uyarınca, meslek odaları, meslek mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin yerel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bir takım kurallar koyabilir.
Elektrik mühendisi unvan ve yetkisi ile mesleki faaliyette bulunulurken, mesleki davranış ilkelerine ve meslek etiğine uygun sürecin işletilmesi, kurumsal işleyişin ve bütünselliğin sağlanması gerekliliği nedeniyle Elektrik Mühendisleri Odası'nın, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olmasından kaynaklanan mesleki faaliyetin içeriğine ilişkin olmamak koşulu ile üyeleri üzerinde mesleki denetim görev ve yetkisinin bulunduğu kuşkusuzdur. Ancak, meslek odasınca meslek mensuplarına yönelik mesleki denetim yetkisinin sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir. Oda tarafından yapılacak denetimin meslek mensubunun sunduğu hizmetin içeriğinin denetlenmesi yahut meslek mensubunun yeterliliğinin denetlenmesi niteliğinde olmaması, meslek mensubunca bulundurulması gerekli bazı belge ve bilgilerin bulundurulup bulundurulmadığı, meslek mensubunun Oda üyelik kaydının bulunup bulunmadığı, kısıtlılığının olup olmadığı, bürosunun tescilini yaptırıp yaptırmadığı gibi mesleki disiplini sağlamaya yönelik şekli bir denetim niteliğinde olması gerekmektedir. Bu bağlamda, meslek odasının üyeleri üzerinde sahip olduğu mesleki denetim görev ve yetkisi mesleki disiplini sağlamaya yönelik olduğundan, serbest meslek faaliyetinin özünü zedeleyecek vize veya onay niteliği taşımaması gerekmektedir.
Belirtilen açıklamalar kapsamında, odaların şekli anlamda mesleki denetim yetkisi bulunduğu ve bu denetim yetkisi kapsamında 6235 sayılı Yasa'nın yukarıda belirtilen 32. maddesinin (c) bendi göz önüne alındığında, gelir elde edebileceği hususunda kuşku bulunmamaktadır.
Bu durumda, mesleki denetimin tanımı, kapsamı, şekli ile ilgili dava konusu düzenlemeler ile getirilen denetimin şekli nitelikte bir denetim olduğu, mesleki faaliyetin özünü zedeleyecek nitelikte faaliyetin içeriğinin denetlenmesine ilişkin olmadığı anlaşılmakta olup, Yönetmelik maddelerinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi, (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresi, (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "Oda tarafından belirlenen en az ücret tanımlamaları üzerinden düzenlenmiş" ibaresi, (e) bendinde yer alan "EMO en az ücretlerine göre" ibarelerine ilişkin kısmı yönünden;
Dava konusu Yönetmelik hükümlerinde, üyelerin Oda tarafından belirlenmiş asgari ücret tanımlamalarına uyacağı ve mesleki denetim uygulamasında bu yönde denetim yapılacağı kurala bağlanmıştır.
Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesi konusunda, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve Anayasa'nın 48. maddesinde düzenlenen sözleşme özgürlüğü çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
1 - 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu yönünden;
Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri belirleme konusunda davalı idarenin yasal dayanağının bulunup bulunmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlığın çözümü için, genel olarak, idarenin düzenleme yetkisinin kapsamı ve bu bağlamda idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisi üzerinde durulmalıdır.
Anayasa'nın 124. maddesinde, kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme, idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisinin anayasal dayanağını oluşturmaktadır.
İdarenin düzenleme yetkisinin aslında ikincil, türev nitelikte olduğu hususunda bugün için bir duraksama bulunmamaktadır. Anayasa'ya göre, idarenin, düzenleme yetkisini kanunlar çerçevesinde ve kanunlara uygun olarak kullanması gereklidir. Kanunun öngördüğü düzenleme yetkisinin yine kanunda belirtildiği gibi kullanılması, kanun hükmü, bir konunun yönetmelikle düzenlenmesini öngörüyorsa, düzenlemenin yönetmelikle yapılması zorunludur.
Ayrıca, normlar hiyerarşisi olarak bilinen temel hukuk ilkesine göre, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Başka bir anlatımla normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmekte olup; bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan normun, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremeyeceği, bir başka deyişle alt norm niteliğindeki düzenleyici işlemlerin, bir hakkın kullanımını üst normda öngörülmeyen bir şekilde daraltamayacağı veya kısıtlayamayacağı; dolayısıyla, düzenleyici bir işlemin kendinden önce gelen kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı düzenlemeler getiremeyeceği kabul edilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlığa bakıldığında, davalı idarenin dava konusu alandaki düzenleme yetkisinin ve bu yetkinin hukuka uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
6235 sayılı Kanun'un 39. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin müteşebbis heyetlerince ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek eki bir talimatname yani bir Yönetmelik ile tatbik olunacağı hükme bağlanmıştır.
6235 sayılı Kanun'un 2. maddesinde ise, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek, Birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmış, Birlik ve organlarının, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacağı belirtilmiştir.
Görüldüğü üzere, dava konusu Yönetmeliklerin dayanağı olan 6235 sayılı Kanun'da, mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
2 - 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun yönünden;
Serbest çalışan elektrik mühendislerinin esas itibarıyla serbest meslek sahibi olduğu, serbest meslek faaliyetinin, sermayeden ziyade şahsî mesaiye, ilmî veya meslekî bilgiye veya ihtisasa dayanan işlerin bir işverene bağlı olmaksızın bağımsız olarak, şahsî sorumluluk altında ve bir ücret karşılığı yapıldığı göz önüne alındığında, hizmetini ücret karşılığı sunan serbest meslek mensubu mühendislerin 4054 sayılı Kanun kapsamında birer teşebbüs oldukları açıktır.
4054 sayılı Kanun'un 3. maddesinde, teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzel kişiliği haiz ya da tüzel kişiliği olmayan her türlü birlik teşebbüs birliği olarak tanımlanmıştır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ilişkin olarak herhangi bir istisnaya yer verilmediğinden ve teşebbüs birliklerinin 4054 sayılı Kanun'a tâbi olabilmesi için özel hukuk veya kamu hukuku tüzel kişisi olmaları ya da kanunla veya iradî olarak kurulmuş olmaları önem taşımadığından, davalı Odanın 4054 sayılı Kanun uygulamasında "teşebbüs birliği" sayılması gerekmektedir.
Bu çerçevede; davalı Oda tarafından elektrik mühendisliği hizmetlerine ilişkin piyasa düzenleyiciliği kapsamında yürürlüğe konulan dava konusu Yönetmelikler birer teşebbüs birliği kararı niteliğinde olduğudan, 4054 sayılı Kanun'a aykırı olmamaları gerekmektedir.
4054 sayılı Kanun'un 4. maddesinde, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerinin hukuka aykırı ve yasak olduğu belirtildikten sonra, aynı maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde, mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kâr gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesinin rekabeti engelleyici ve yasak olduğu kurala bağlanmıştır.
Dava konusu Yönetmelik hükümlerinde, elektrik mühendisliği hizmetlerinin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesi öngörülmekte ve bu çerçevede hazırlanan asgari ücret tarifeleriyle mühendislerin, hizmetin fiyatını belirleme serbestisi hizmet alanlar (tüketici) aleyhine engellenmekte, bu suretle satım fiyatı davalı Oda tarafından tespit edilmektedir.
Bu itibarla, dava konusu Yönetmelik hükümlerinin, elektrik mühendisliği hizmeti piyasasında doğrudan rekabeti engelleme, bozma ve kısıtlama amacını taşıdığı anlaşıldığından, 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (a) bendine açıkça aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı Oda tarafından, elektrik mühendisleri arasında haksız rekabeti önlemek ve hizmet standartlarını yükseltmek amacıyla dava konusu Yönetmelik hükümlerinin yürürlüğe konulduğu ileri sürülmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Haksız Rekabet” bölüm başlığı altında düzenlenen 54. maddesinde, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olarak belirtilmiş, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticarî uygulamalar yasaklanmıştır. 4054 sayılı Kanun'da düzenlenen rekabetin korunmasına ilişkin düzenlemelerle ise, kamusal fayda da gözetilerek fiyat ve kâr gibi göstergelerin müdahalelerden uzak olarak serbest piyasa şartlarında belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu itibarla, anılan kuralların yer yer iç içe ve birlikte uygulanma imkânı bulunmakla birlikte, birbirinden farklı amaçları hedeflediği anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte; Rekabet Hukuku kuralları kamusal ve soyut bir koruma sağladığından ve haksız rekabet hükümlerine nazaran daha kapsayıcı olduğundan, asgarî ücret belirlenmesinin haksız rekabeti engelleyeceği ihtimalinden hareketle; 4054 sayılı Kanun'da hedeflenen tüketicinin ve kamunun korunması esasının ortadan kalkmayacağı ve dava konusu Yönetmeliklerin denetiminde anılan Kanun'un uygulanmasına engel bir durumun bulunmadığı açıktır.
3 - Anayasa'nın 48. maddesinde düzenlenen sözleşme özgürlüğü yönünden;
Anayasa'nın 48. maddesinde, çalışma ve sözleşme hürriyeti düzenlenmiştir. Buna göre, herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu, özel teşebbüsler kurmanın serbest olduğu, Devletin, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alacağı belirtilmiş; Anayasa'nın 13. maddesinde de, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla
sınırlanabileceği, bu sınırlamaların, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı kurala bağlanmıştır.
Dava konusu Yönetmelik hükümlerine göre, elektrik mühendisliği hizmeti alacak gerçek veya tüzel kişilerin, meslek alanında faaliyette bulunabilmek için davalı Odaya üye olmak zorunluluğunda bulunan bir meslek mensubu ile Oda tarafından belirlenen en az ücrete uygun bir sözleşme yapmaları gerekmektedir.
Yapılacak sözleşmenin unsurlarından biri de sözleşmenin bedelidir. Sözleşmedeki bedelin taraflarca serbest olarak belirlenmesi asıldır. Nitekim, bedeli kararlaştırma konusundaki anlaşma serbestisi de sözleşme özgürlüğü kapsamında olup, anayasal koruma altındadır. Sözleşme serbestisini sınırlayacak nitelikteki bir kuralın ise, yine Anayasa'da tanımlanan sınırlama sebeplerine uygun olarak kanunla konulması gerekmektedir.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan davalı Odaya 6235 sayılı Kanun'da mensupları için asgarî ücret belirleme yetkisi veren bir kural bulunmamaktadır. Dolayısıyla, anılan Kanun'da yer verilmeyen bir yetkinin Yönetmelik hükümleri ile düzenlenmesi açıkça hukuka aykırıdır.
Anayasal koruma altındaki sözleşme özgürlüğünün ancak kanunla sınırlanabilmesi mümkün olduğundan, taraflar arasında serbestçe belirlenmesi gereken sözleşmenin bedel unsuruna, kanuni dayanağı bulunmaksızın, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan davalı Oda tarafından asgarî ücret tarifesi ve alınacak ücret esaslarının belirlenmesi suretiyle müdahale edilemeyeceği açıktır.
Bu durumda; üyelerin Oda tarafından belirlenmiş asgari ücret tanımlamalarına uyacağını ve mesleki denetim uygulamasında bu yönde denetim yapılacağını düzenleyen dava konusu Yönetmelik hükümlerinde hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi, (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresi, (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "Oda tarafından belirlenen en az ücret tanımlamaları üzerinden düzenlenmiş" ibaresi, (e) bendinde yer alan "EMO en az ücretlerine göre" ibarelerinin oyçokluğu ile İPTALİNE,
2. İptali istenen dava konusu diğer düzenlemeler yönünden oybirliği ile davanın REDDİNE,
3. Dava kısmen iptal, kısmen ret ile sonuçlanması nedeniyle ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …TL yargılama giderinin yarısı olan …TL'lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, yargılama giderlerinin diğer yarısı olan …TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
12/11/2021 tarihinde karar verildi.



KARŞI OY:

(X) 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinin (b) bendinde, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak, davalı Birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmıştır. Bu düzenleme kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını düzenleyen Anayasa'nın 135. maddesine paralel bir düzenlemedir.
Ticarî yönü olmakla birlikte, esas itibarıyla mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin, meslek icra edilen birer mesleki faaliyet olduğu esas olduğundan, yukarıda anılan Yasa uyarınca, meslek disiplinini sağlamak ve meslek ahlakını korumak amacıyla davalı Birliğin bu alanda düzenleme yapma yetkisinin olduğu tartışmasızdır.
Meslek disiplini ve ahlakını sağlamak içinde mesleki faaliyetlerde asgari bir standardın olması gerekir. Bu standardı sağlamanın yollarında biri de sunulan hizmetin ücretinin belli bir sınırın altına düşürülmemesi gerektiğidir. Belli bir ücretin altında hizmet vermek sunulan mesleki faaliyetin elbetteki kalitesini etkileyecektir. Sunulan hizmetin kalitesini belli bir standarda bağlamak (bu ücret de olsa) aynı zamanda hizmetten yararlananların da çıkarını koruyan bir durumdur. Bu durum, aynı zamanda hizmette belli bir kalite standardı sağlanmasının ve aynı zamanda meslek disiplinini sağlamanın temel yollarından biridir.
Dolayısıyla tüm bu anlatılanların rekabetin engellenmesiyle ilgisi bulunmamaktadır.
Sonuç itibarıyla davalı Birliğin dava konusu düzenlemeyi yapmada yetkisi bulunduğu, meslek disiplini ve meslek ahlakını korumak amacıyla yapılan düzenlemede kamu yararı bulunduğundan davanın reddi gerektiği görüşüyle iptale ilişkin kısma yönelik çoğunluk kararına katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi