8. Hukuk Dairesi 2015/17151 E. , 2017/17580 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Borçlular vekili, vekiledenleri adına kayıtlı dört ayrı taşınmaz için icra doyasında yaptırılan kıymet takdirlerine itiraz etmiş, ayrıca borçlulardan ... adına kayıtlı 4 nolu bağımsız bölüm için İİK"nun 82/12 maddesi kapsamında meskeniyet şikayetinde bulunmuş, iş bu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece, şikayetin kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilerek; 248 ada 1 parselde kayıtlı meskenin satılarak borçlunun haline münasip ev alabileceği 200.000 TL’nin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmiş; meskeniyete ilişkin hüküm taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, borçlu vekilinin tüm, alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İİK"nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. icra mahkemesince borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya verilmeli, kalanı icra dosyasında bırakılmalıdır. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Değerlendirme yapılırken en mütevazi semtlerdeki mesken fiyatları esas alınmalıdır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; borçlunun haline münasip evin değerlendirilmesinde mahcuzla aynı özellikteki emsallere göre değerlendirme yapılması gerekmediği halde en az üç odalı bir mesken baz alınarak fiyat değerlendirmesi yapılması hatalı olmuştur.
O halde, Mahkemece yapılacak iş, takip hukukunda asıl olanın alacaklının alacağına kavuşturulması olup, daha mütevazi semtte ve vasıflarda bir evde oturabileceği hususu göz önünde bulundurularak borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar yukarıdaki ilkeler doğrultusunda ek bilirkişi raporu alınmak suretiyle tespit edilip belirlenen bu değer, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanının dosya borcuna ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüne ile hükmün açıklanan nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılar ve davacılara iadesine,
26.12.2017 tarihinde oybirliğiyla karar verildi.