
Esas No: 2017/985
Karar No: 2021/6820
Karar Tarihi: 16.11.2021
Danıştay 4. Daire 2017/985 Esas 2021/6820 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/985
Karar No : 2021/6820
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Adi Ortaklığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2012/10,11,12 ve 2013/1 ila 12 dönemleri için re'sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile re'sen tesis edilen vergi mükellefiyetinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararda; davacı hakkında düzenlenmiş bir vergi tekniği raporunun mevcut olmadığı, davacının faaliyeti ile ilgili olarak davacı nezdinde herhangi bir yoklama fişi düzenlenmediği, davacının ifadesine başvurulmadığı veya beyana çağrı mektubu tebliğ edilmediği, dava dışı ... Tekstil Kumaşçılık ve Aksesuar San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu dayanak alınarak davacı adına mükellefiyet tesis edildiğinin görüldüğü, davacı nezdinde ticari faaliyette bulunup bulunmadığı yönünde usulüne uygun bir tespitte bulunmadan, dava dışı şirket nezdinde düzenlenen vergi tekniği raporuna istinaden davacı adına re'sen tesis olunan mükellefiyet işleminde ve vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adi ortaklık adına mükellefiyet tesis edilmesinde ve cezalı tarhiyatların yapılmasında herhangi bir yasal isabetsizliğin bulunmadığı, usul ve yasaya aykırı olan kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, bunun yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, 8. maddesinde mükellefin, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzel kişi olduğu, 9. maddesinde ise vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunmasının mükellefiyeti ve vergi sorumluluğunu kaldırmayacağı, 30. maddesinin 1. fıkrasında, re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlemiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandıktan sonra, inceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkının resen takdir olunmuş sayılacağı belirtilmiş, müteakip bentlerde re'sen takdir nedenleri sayılmış, 134. maddesinde de, vergi incelenmesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğrululuğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kuralına yer verilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinde, mal teslimi veya hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanların katma değer vergisinin mükellefi olduğu, 44. maddesinde, adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi birinin tarhiyata muhatap tutulacağı hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Yenibosna Vergi Dairesi mükellefi ... Tekstil Kumaşçılık ve Aksesuar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporunda; mükellefin "... Mah. ... Cad. ... Sk. No: ... Bahçelievler/İSTANBUL" adresinde "... tekstil" işi ile iştigal etmek üzere 19/09/2012 tarihinde mükellefiyet tesis ettirildiği, mükellefin 2012-2013 yıllarında sahte belge düzenleme tam incelenmesi yönünde 7 adet istek olduğu, defter belge isteme yazısının tebliğ edilemediği, 27/09/2012 tarihinde yapılan yoklamada; işyerinin yaklaşık 350 m² olduğu, işyerinin aylık kira bedelinin net 1.200 TL olduğu, 20 çalışanının olduğu, faaliyet konusunun fason tekstil faaliyeti olduğu, demirbaş olarak 53 adet dikiş makinası, 2 adet ofis masası, 1 adet bilgisayar, 1 adet faks, 1 adet kompresör, 1 adet klima, 12 adet bant masası, 1 çalışma masasının olduğunun tespit edildiği, şirket yetkilileri ... hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği bulunduğu, ayrıca ortaklığı bulunduğu başka bir şirket hakkında adreste bulunmama nedeniyle re'sen terkin olduğu, diğer şirket yetkilisi ...'ın üç ayrı şirkette daha ortaklığı bulunduğu, bu şirketler hakkında sahte belge düzenleme yönünden olumsuz tespitlerin bulunduğu, şirketin 10/02/2014 tarihinde ... isimli şahsa devredildiği, devir tarihinden sonra fatura düzenlendiğine dair bilgi bulunmadığı için ... isimli şahıs hakkında bir işlem yapılmadığı, mükellef tarafından 2012/10,11,12 ve 2013 dönemleri KDV beyannamesi, 2012/2013 kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannamelerinin verildiği, 2012 KDV matrahının 1.185.242 TL, 2013 KDV matrahının 8.275.446,22 TL olduğu, vergi borcunun ise 137.771,63 TL olduğu ve hiç ödeme yapılmadığı, mükellefin 2012-2013 hesap dönemlerine ilişkin tek düzen hesap planı ayrıntılı bilanço bilgilerinde makine ve teçhizat için 2012 yılında olmadığı, 2013 yılında 6.500 TL tutarında ekipmanın olduğu, sermayesinin 10.000 TL olduğu, bu sermayesini vergi dairesi tarafından yoklamada tespit edilen makine ekipmanın karşılamaya yetmeyeceği, sermayesinin 7.500 TL kısmının ödenmemiş sermaye olarak kayıtlarda yer aldığı, mükellefin belge alışlarına ilişkin tespitlerde 2012 takvim yılı BA-BS analizinden mükellefin 17 belge karşılığından KDV hariç 1.165.265 TL tutarında mal ve hizmet aldığını bildirmesine rağmen diğer kurum ve kişiler mal ve hizmet satımında bulunduğuna ilişkin herhangi bir bildirimde bulunmadığı, bu alışların neredeyse tamamının sahte belge düzenleyen veya düzenlenmesi kuvvetli kişi ve kurum bilgilerinin kullanıldığı, 2012 yılında mükellef kurumun 1.185.242 TL satış yaptığı firmaların/şahısların genellikle sahte belge düzenleme, hayali ihracat yapma yönünde olumsuz tespitlerin bulunduğu, 2013 yılında mükellefin 74 belge karşılığında 6.601.774 TL alış yaptığını beyan ettiği firmaların neredeyse tamamı hakkında sahte belge düzenleyen veya sahte belge düzenlemesi kuvvetli, veya re'sen terkin edilmiş firma yada şahıslardan oluştuğu, mükellef kurumun faaliyet konusunun fason imalat olmasına rağmen Ba formlarında yüksek tutarda alışlarının yer aldığı, bu alışlarının tamamının da sahte belge düzenleyen veya incelemesi devam eden kişi-firmalar olduğu, Bs analizlerinde ise birçok şirketin KDV iadesi talebi olan resen terkin edilmiş, sahte belge düzenleme ve hayali ihracat şüphesi gibi olumsuz tespitlerin bulunduğu, mükellefin işe başlama yoklamasında yaklaşık 20 kişi çalışmakta olduğu muhtasar beyannamelerinde ise işçi sayısının 60'a kadar çıktığının görüldüğü, ancak SGK'dan gönderilen yazıda şirket ve şahıslar tarafından çalıştırıldığı görülen çalışanın hiçbir SGK priminin ödenmediği, çalışan kimlik bilgilerinin kullanılarak çalışmadığı halde SGK girişlerinin yapıldığı, işverenlerin hayali ihracat yolu ile haksız yere KDV almak amacıyla kurulan şebeke tarafından mükellefiyet tesis ettirilen şahıslar olduğu, iş yeri bildirim yoklamalarında kimlik bilgileri alınan çalışların ifadelerine başvurulduğu "..." unvanlı işyerinde çalışmak üzere işe başladıklarını bildirdikleri, işyeri adreslerinin ve şirketlerin sürekli unvan değişikliği olduğu, şirket sahiplerini hiç görmediklerini, ... ve ... patronu olduğu bildiklerini, ...'den elden nakit olarak aldıklarını, bundan sonra işyeri sahiplerini bila isimli kişiler olduğu yönünde söylemeleri gerektiği şeklinde telkinlerde bulunulduğu, mükellefin faaliyetlerini ..., ... ve ... tarafından yürütüldüğü vergi dairesi ve SGK ödevlerini yerine getirmemek amacıyla paravan şirket kurdukları, mükellefin 2013-2013 yılları faaliyetlerinin sahte belge düzenleme kapsamında tam olarak incelenmesi neticesinde 19/09/2012 tarihi dikkate alınarak ... Tekstil Kumaşçılık ve Aksesuar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin paravan bir şirket olduğu, tüm belgelerin mal ve hizmet ifasına dayanmayan komisyon karşılığı düzenlenen belgeler olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, ilgili dönemde ... Tekstil firmasının alışlarının ve satışlarının sahte olduğu, gerçek bir ticari faaliyete dayanmadığı, çalışan işçilerin alınan beyanlarından şirketin ortağı ve yöneticisi olmayan kişiler tarafından yönetildiğini ve patron olarak adı geçen kişileri tanıdıkları şeklinde ifade verdikleri, söz konusu şahısların faaliyetinin kayıt dışı olduğu, bu kayıt dışılığı gizlemek için adı geçen şirketin kurulduğu ve şirket tarafından düzenlenen faturaların bu kişiler tarafından düzenlendiği, şahısların birlikte hareket ettiği sonucuna varılmış, ... , ..., ..., ... ve ... adına adi ortaklık mükellefiyet tesisi işleminde ve dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık görülmediğinden Vergi Mahkemesi kararının kaldırılması isteminin reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 16/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
