
Esas No: 2019/13346
Karar No: 2021/12636
Karar Tarihi: 17.11.2021
Danıştay 6. Daire 2019/13346 Esas 2021/12636 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/13346
Karar No : 2021/12636
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul İli, Fatih İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın 30.12.2011 tarihli 1/5000 ölçekli Fatih Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı Nazım İmar Planında dini tesis alanı fonksiyonundan çıkarılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarihli, ... sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Planlama Müdürlüğü işleminin ve 1/5000 ölçekli söz konusu nazım imar planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; Danıştay Altıncı Dairesinin 26/10/2015 tarihli, E:2014/8284, K:2015/5502 sayılı bozma kararına uyularak idare mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu, ek bilirkişi raporu ve dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu 75,29 m2 büyüklüğündeki taşınmaz üzerinde ticari amaçla kullanılan 3 katlı betonarme bir yapı bulunduğu, taşınmazın 30.12.2011 tarihli 1/5000 ölçekli nazım ve 04.10.2012 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında dini tesis alanında kaldığı, mahkemece usul yönünden iptaline karar verilen 30.04.2005 tarihli 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planında konut alanında, 21.05.2005 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ise konut ve yol alanında kaldığı, davacının plan değişikliği talebinin dini tesis alanından çıkarılması yönünde olduğu, mevcut kullanım devam edeceğinden bu durumun yoğunluk konusunda bir artış meydana getirmeyeceği, 250 metre yürüme mesafesinde 9 adet semt cami bulunduğu, ayrıca, 400 metre erişim mesafesi içinde de Sultan Beyazıt (Selatin) Caminin de bulunduğu, bölgenin merkez fonksiyonuna uygun olarak mevcut durumda taşınmazın üzerinde ticari yapı bulunan 75,29 m2'lik alanın kamulaştırma bedeli ödenerek dini tesis alanına alınmasının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı, uyuşmazlık konusu planda bütüncül bir yaklaşımla gerçek envanter verilerine dayandırılmadan ve erişim mesafeleri dikkate alınmadan bir planlama çalışması gerçekleştirildiği, ilçede dini tesis alanlarının kişi başına 1.036 m2 olduğu, bu verinin ihtiyacın üzerinde dini tesis alanı ayrıldığını ifade ettiği, sit alanında bilimsel dayanağı olmadan fonksiyonlara ve yapılara müdahalenin koruma ilkelerine aykırılık teşkil edeceği, cami alanı yapılmak istenilen alanın güncel halihazır harita üzerinde yapılan parsel ölçümlerine göre 407,29 m2 olarak hesaplandığı, dava konusu parselle ilgili plan değişikliği talebinin kabul edilmesi halinde cami alanı için kalacak parsel alanının 332,00 m2 olduğu, bu alanın ise küçük ibadet yerleri için aranan standart büyüklüğün altında olduğu, ancak Kepenek Caminin ihyası sözkonusu olduğunda standart büyüklüklerin esas alınmayacağı, dava konusu parsel olsun veya olmasın küçük tabanlı bir ibadet yeri için yeterli olacağının değerlendirildiği, öte yandan, dava dosyasına ibraz edilen davalı idarenin ... tarih ve ... sayılı meclis kararı incelendiğinde, plan raporunun 70.sayfasında yer alan Fatih Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı Nazım İmar Planındaki İhya Kararları Dağılımına İlişkin Tablo 2-14'te ihyası önerilen Kepenek Caminin ihya kararlarının iptal edildiği, bölge bütününde değerlendirildiğinde, dini tesis alanlarının sayıca Yönetmelikte aranan standartların üstünde olması, önceki plana dayanılarak inşaa edilen yapının bu haliyle korunmasının yoğunluk artışı getirmeyecek olması ve Kepenek Cami yönünden ihya kararından vazgeçildiği de dikkate alındığında, davacının taşınmazının dini tesis alanından çıkarılması istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemde planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine, imar mevzuatına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkeme kararının usul ve hukuka aykırı olduğu, bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ:
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde; "Bu Kanunun amacı; korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili tanımları belirlemek, yapılacak işlem ve faaliyetleri düzenlemek, bu konuda gerekli ilke ve uygulama kararlarını alacak teşkilatın kuruluş ve görevlerini tespit etmektir." hükmü; aynı Kanunun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (a/8) bendinde "Koruma amaçlı imar plânı: bu Kanun uyarınca belirlenen sit alanlarında, alanın etkileşim-geçiş sahasını da göz önünde bulundurarak, kültür ve tabiat varlıklarının sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda korunması amacıyla arkeolojik, tarihi, doğal, mimarî, demografik, kültürel, sosyo-ekonomik, mülkiyet ve yapılaşma verilerini içeren alan araştırmasına dayalı olarak; hali hazır haritalar üzerine, koruma alanı içinde yaşayan hane halkları ve faaliyet gösteren iş yerlerinin sosyal ve ekonomik yapılarını iyileştiren, istihdam ve katma değer yaratan stratejileri, koruma esasları ve kullanma şartları ile yapılaşma sınırlamalarını, sağlıklaştırma, yenileme alan ve projelerini, uygulama etap ve programlarını, açık alan sistemini, yaya dolaşımı ve taşıt ulaşımını, alt yapı tesislerinin tasarım esasları, yoğunluklar ve parsel tasarımlarını, yerel sahiplilik, uygulamanın finansmanı ilkeleri uyarınca katılımcı alan yönetimi modellerini de içerecek şekilde hazırlanan, hedefler, araçlar, stratejiler ile plânlama kararları, tutumları, plân notları ve açıklama raporu ile bir bütün olan nazım ve uygulama imar plânlarının gerektirdiği ölçekteki plânlardır." hükmü; “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları" başlıklı 6.maddesinde ise, "Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları şunlardır:
a) Korunması gerekli tabiat varlıkları ile 19 uncu yüzyıl sonuna kadar yapılmış taşınmazlar,
b) Belirlenen tarihten sonra yapılmış olup önem ve özellikleri bakımından Kültür ve Turizm Bakanlığınca korunmalarında gerek görülen taşınmazlar,
c) Sit alanı içinde bulunan taşınmaz kültür varlıkları,
d) Milli tarihimizdeki önlemleri sebebiyle zaman kavramı ve tescil söz konusu olmaksızın Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda büyük tarihi olaylara sahne olmuş binalar ve tespit edilecek alanlar ile Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından kullanılmış evler. Ancak, Koruma Kurullarınca mimari, tarihi, estetik, arkeolojik ve diğer önem ve özellikleri bakımından korunması gerekli bulunmadığı karar altına alınan taşınmazlar, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı sayılmazlar. " hükmü yer almaktadır.
Taşınmaz kültür varlıklarının gruplandırılması, bakım ve onarımları ile ilgili Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun ... tarihli ... sayılı ilke kararında, "Yeniden Yapma (Rekonstrüksiyon)" başlıklı maddesinde, "Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen ve tescil edilmesine ilişkin gerekli özellikleri taşımasına rağmen elde olmayan sebeplerle tescili yapılmamış ve/veya herhangi bir nedenle yitirilmiş olan yapının, gerek kültür varlığı niteliği, gerekse kültürel çevreye olan tarihsel katkıları açısından, eldeki mevcut belgelerden (yapı kalıntısı, rölöve, fotoğraf, her türlü özgün yazılı-sözlü, görsel arşiv belgesi vb.) yararlanmak suretiyle kendi parsellerinde daha önce bulunduğu yapı oturum alanında, eski cephe özelliğinde, aynı kitle ve gabaride, özgün plan şeması, malzeme ve yapım tekniği kullanılarak, kapsamlı restitüsyon etüdüne dayalı rekonstrüksiyon uygulamasının koşulsuz sağlanmasına, ancak uygulama gerçekleşinceye kadar parsellerde her türlü inşai ve fiziki müdahalenin yasaklanmasına, (otopark, fuar, sergileme vb.) yeni bir işlev ile kullanma ve aynı parselde tescilli yapı yerinde veya diğer boş alanlarda başka bir yeni yapılaşmaya izin verilemeyeceğine, tüm bu uygulamalar için koruma kurulu kararının alınması gerektiğine" karar verilmiştir.
660 sayılı ilke kararının kayıp eserin özgün yerinin boş ve eserin kalıntısının bulunması kriteri ile birlikte kayıp eserin bilgi ve belgesinin (kontur gabari belirleyici fotoğraf, rölöve vb belge) bulunması kriterinin de bulunduğu, 2863 sayılı Kanun uyarınca koruma alanlarında bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilmeye ilişkin her türlü uygulamanın ilke kararları ve koruma kurulu kararları doğrultusunda yapılacağında kuşku bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazın 30.12.2011 tarihli 1/5000 ölçekli Fatih Koruma Amaçlı Nazım ve 04.10.2012 tarihli 1/1000 ölçekli Fatih Koruma Amaçlı uygulama imar planlarında dini tesis alanında kalmakta iken İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararı ile taşınmaza komşu "Kepenek Cami"nin ihyası kapsamında değerlendirmeye alınarak dini tesis alanı kullanımının devamına karar verilmiş olduğu ancak ihya edilme ve imar planına işleme sürecinin mevzuat hükümlerine göre öncelikle Koruma Kurulu tarafından ihya edilecek korunması gerekli kültür varlığına ilişkin gerekli inceleme ve araştırmayı yaptıktan sonra ihyaya karar vermesi ve bu kararın imar planında işlenmesi suretiyle gerçekleştirilmesi gerekirken belediye tarafından koruma kurulu kararı olmaksızın ihyaya karar verilerek imar planına işlenmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, koruma kurulunca kayıp eserlere yönelik ihya kararı alınırken, ihya edilecek yapıların ihyaları ve rekonstrüksiyonlarının sağlam verilere dayalı koruma mevzuatı ile evrensel koruma ilkeleri ve yüksek kurul ilke kararları doğrultusunda bilimsel verilere dayalı olarak onaylanan projelere göre yapılabileceği, kayıp kültür varlıklarının koruma bölge kurulu kararı doğrultusunda ihya kararının gerçekleştirilebilmesi için taşınmaz üzerinde yer alan eski eserlere ilişkin ilgili kurum ve kuruluş arşivlerinden her türlü görsel ve yazılı bilgi ve belgenin toplanması, değerlendirilmesi ve söz konusu yapıya ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bulunamaması durumunda ihya kararının iptali; bilgi ve belgenin var olması halinde ise, ihyanın gerçekleştirilmesi için yeterli verinin bulunup bulunmadığına yönelik değerlendirmenin yapılmasının zorunlu olduğu, kayıp eski eserin ihyasının öngörüldüğü parselin mevcut durumu, çevre parseller ve yapılarla kurduğu ilişki ile kayıp esere öngörülen kullanımın uygunluğu ve gerekliliğin de değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda 660 sayılı ilke kararında yer verilen kriterlere göre dosyanın incelenmesinden, kayıp esere ilişkin dava dosyasına sunulan sanat tarihi raporlarında eserin tamamen yok olduğu ve esere ilişkin yeterli bilgi ve belge bulunmadığı görüldüğünden (yapı kalıntısı, rölöve, fotoğraf, her türlü özgün yazılı-sözlü, görsel arşiv belgesi vb.), eski cephe özelliğinde, aynı kitle ve gabaride, özgün plan şeması, malzeme ve yapım tekniği kullanılarak, kapsamlı restitüsyon etüdüne dayalı rekonstrüksiyon uygulamasının koşulsuz sağlanmasının mümkün olmadığı, kendi parselinde daha önce bulunduğu yapı oturum alanında (... sayılı parselde) yapılması gerekirken dava konusu taşınmazın da aralarında bulunduğu ...,..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar üzerinde ihya edilmesinde de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının açıklanan gerekçelerle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun ... tarihli, ... sayılı kararı ile Kentsel ve Tarihi Sit, Kentsel Arkeolojik Sit, I. Derece Arkeolojik Sit ilan edilen Tarihi Yarımada bütününe yönelik hazırlanan 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planının onaylanmasına ilişkin İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun... tarihli, ... sayılı kararının iptali yolunda ... İdare Mahkemesince verilen ... tarihli, E:..., K:... sayılı kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 19.12.2008 tarihli, E:2008/8420, K:2008/9262 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmesi üzerine yargı kararıyla iptal edilen 1/5000 ölçekli Tarihi Yarımada (Eminönü-Fatih) Koruma Amaçlı Nazım İmar Planının yeniden değerlendirilmesi sonucunda hazırlanan 1/5000 ölçekli Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve Plan Raporunun İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararı ile uygun görülerek ilgili Koruma Bölge Kurullarına gönderildiği, İstanbul IV Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun ... tarihli, ... sayılı, İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun ... tarihli, ... sayılı kararları ile uygun bulunmasının ardından dava konusu 1/5000 ölçekli Fatih Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı Nazım İmar Planının 30.12.2011 tarihinde onaylandığı, İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun ... tarihli, ... sayılı kararı ile Kentsel ve Tarihi Sit, Kentsel Arkeolojik Sit, I. Derece Arkeolojik Sit ilan edilen Tarihi Yarımada bütününe yönelik hazırlanan 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planının İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun ... tarihli, ... ve ... sayılı kararıyla kabul edildiği, planların yargı sürecine konu olarak iptal edilmeleri neticesinde yeniden hazırlanan 1/1000 ölçekli Fatih Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı İstanbul IV Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun ... tarihli, ... sayılı kararı ile uygun bulunarak 04.10.2012 tarihinde onaylandığı anlaşılmaktadır.
30.04.2005 tarihli 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planında konut alanında, 21.05.2005 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ise konut ve yol alanında kalan İstanbul İli, Fatih İlçesi, ... ada, ... parsel sayılı davacıya ait taşınmazın 30.12.2011 tarihli 1/5000 ölçekli Fatih Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 04.10.2012 tarihli 1/1000 ölçekli Fatih Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planında ''dini tesis alanı'' olarak belirlenmesi üzerine, söz konusu kullanım kararının değiştirilmesine yönelik talebin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Planlama Müdürlüğü tarafından imar planı değişikliği teklifi hazırlanarak başvurulması halinde karar vermek üzere belediye meclisine iletileceğinden bahisle reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde; "nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde; "Bu Kanunun amacı; korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili tanımları belirlemek, yapılacak işlem ve faaliyetleri düzenlemek, bu konuda gerekli ilke ve uygulama kararlarını alacak teşkilatın kuruluş ve görevlerini tespit etmektir." hükmü; aynı Kanunun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (a/8) bendinde "Koruma amaçlı imar plânı: bu Kanun uyarınca belirlenen sit alanlarında, alanın etkileşim-geçiş sahasını da göz önünde bulundurarak, kültür ve tabiat varlıklarının sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda korunması amacıyla arkeolojik, tarihi, doğal, mimarî, demografik, kültürel, sosyo-ekonomik, mülkiyet ve yapılaşma verilerini içeren alan araştırmasına dayalı olarak; hali hazır haritalar üzerine, koruma alanı içinde yaşayan hane halkları ve faaliyet gösteren iş yerlerinin sosyal ve ekonomik yapılarını iyileştiren, istihdam ve katma değer yaratan stratejileri, koruma esasları ve kullanma şartları ile yapılaşma sınırlamalarını, sağlıklaştırma, yenileme alan ve projelerini, uygulama etap ve programlarını, açık alan sistemini, yaya dolaşımı ve taşıt ulaşımını, alt yapı tesislerinin tasarım esasları, yoğunluklar ve parsel tasarımlarını, yerel sahiplilik, uygulamanın finansmanı ilkeleri uyarınca katılımcı alan yönetimi modellerini de içerecek şekilde hazırlanan, hedefler, araçlar, stratejiler ile plânlama kararları, tutumları, plân notları ve açıklama raporu ile bir bütün olan nazım ve uygulama imar plânlarının gerektirdiği ölçekteki plânlardır." hükmü; “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları" başlıklı 6.maddesinde ise, "Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları şunlardır:
a) Korunması gerekli tabiat varlıkları ile 19 uncu yüzyıl sonuna kadar yapılmış taşınmazlar,
b) Belirlenen tarihten sonra yapılmış olup önem ve özellikleri bakımından Kültür ve Turizm Bakanlığınca korunmalarında gerek görülen taşınmazlar,
c) Sit alanı içinde bulunan taşınmaz kültür varlıkları,
d) Milli tarihimizdeki önlemleri sebebiyle zaman kavramı ve tescil söz konusu olmaksızın Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda büyük tarihi olaylara sahne olmuş binalar ve tespit edilecek alanlar ile Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından kullanılmış evler. Ancak, Koruma Kurullarınca mimari, tarihi, estetik, arkeolojik ve diğer önem ve özellikleri bakımından korunması gerekli bulunmadığı karar altına alınan taşınmazlar, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı sayılmazlar. " hükmü yer almaktadır.
Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit Ve Tescili Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinin, 1. fıkrasının (f) bendinde, kentsel sit, "Mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat özelliği bulunan ve bir arada bulunmaları ve bir bütün olarak o yerleşmenin ait oldukları dönemin yaşam biçimini gelecek nesillere aktarmaları sebebiyle teker teker taşıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan, kültürel ve tabii çevre elemanlarının (yapılar, bahçeler, bitki örtüleri, yerleşim dokuları, duvarlar, sokak ve meydanlar, v.b.) birlikte bulundukları alanlar" olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli yapılara yönelik yeniden inşa, restore veya yıkım dahil her türlü uygulamanın, kültür varlıklarını koruma bölge kurulu kararı ile yapılacağı ve sit alanlarına ilişkin 2863 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat ve ilke kararlarının uygulanacağı açıktır.
2863 sayılı Kanun uyarınca koruma alanlarında bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilmeye ilişkin her türlü uygulamanın ilke kararları ve koruma kurulu kararları doğrultusunda yapılacağında kuşku bulunmamaktadır.
Koruma kurulunca kayıp eserlere yönelik ihya kararı alınırken, ihya edilecek yapıların ihyaları ve rekonstrüksiyonlarının sağlam verilere dayalı koruma mevzuatı ile evrensel koruma ilkeleri ve yüksek kurul ilke kararları doğrultusunda bilimsel verilere dayalı olarak onaylanan projelere göre yapılabileceği, kayıp kültür varlıklarının koruma bölge kurulu kararı doğrultusunda ihya kararının gerçekleştirilebilmesi için taşınmaz üzerinde yer alan eski eserlere ilişkin ilgili kurum ve kuruluş arşivlerinden her türlü görsel ve yazılı bilgi ve belgenin toplanması, değerlendirilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlığın, Danıştay Altıncı Dairesinin E:2021/3476 sayılı dosyasıyla birlikte incelenmesinden, ... tarihli, ... sayılı meclis kararı incelendiğinde, plan raporunun 70.sayfasında yer alan Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı Nazım İmar Planındaki İhya Kararları Dağılımına İlişkin Tablo 2-14'te yer alan ihyası önerilen Kepenek Caminin ihya kararlarının iptal edildiği, 30.12.2011 onay tarihli 1/5000 ölçekli Fatih Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı Nazım İmar Planına yasal askı süresi içinde yapılan itirazlarla Uncu Hafız Halil Medresesi, Bostancılar Tabhanesi Mescidi, Mimar Ayas Mescidi (Saraçhanebaşı Mescidi), Emirler Mescidi, Bekarbey Tekkesi, Kepenek Cami, Kızıltaş Mescidi, Abayi Mescidi, Karagöz Mescidi, Hasan Baba Caminin plana işlenerek özgün kullanımına uygun ihyasının gerçekleştirilmesinin talep edildiği, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararı ile itirazlara konu söz konusu kayıp eser niteliğindeki cami ve mescitlerin plana işlenerek ihyasının kabul edildiği, sonrasında İstanbul l IV Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun ... tarihli, ... sayılı kararı ile yapılan değişikliklerin uygun görülerek 1/5000 ölçekli Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı Nazım İmar Planının İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararı ile onaylandığı anlaşılmaktadır.
Anılan nazım imar planının ... ada, ... sayılı parsel, ... (Uncu Hafız Halil Medresesi), ... ada ... sayılı parsel, ... (Bostancılar Tabhanesi Mescidi), ... ada, kadastral boşluk (Eski ... parsel ... ) (Mimar Ayas Mescidi); ... ada, ... sayılı parsel, ... (eski ... parsel) (Emirler Mescidi); ... ada, ..., ..., ... sayılı parseller, ... (Bekarbey Tekkesi); ... ada,... sayılı parsel, ...(Kepenekçi İshak Cami) ile ilgili değişiklik yapılmasına ilişkin plan notlarının ve kararların hukuka aykırılığı ileri sürülerek iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesinin E:2021/3476 sayılı dosyasında davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından verilen ara karar cevaplarında, ... ada, ...,...,..., ... sayılı parsellere ilişkin olarak ... tarihli, ... sayılı kurul kararı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği teklifinin restitüsyon projesi ve sanat tarihi raporunun iletilmesinden sonra değerlendirilmesine karar verildiği belirtilmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, 30.12.2011 tarihli 1/5000 ölçekli Fatih Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 04.10.2012 tarihli 1/1000 ölçekli Fatih Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planında dini tesis alanında kalan dava konusu taşınmazın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararı ile komşu "Kepenek Cami"nin ihyası kapsamında değerlendirmeye alınarak dini tesis alanı kullanımının devamına karar verildiği görüldüğünden davanın incelenmesine devam edilmiştir.
Dava konusu taşınmazı da kapsayan ihya ve imar planı değişikliğinin iptali talebiyle açılan davada, davanın reddi yolunda ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 17.11.2021 tarihli, E:2021/3476, K:2021/12635 sayılı kararıyla bozulduğu görüldüğünden yukarıda yer verilen açıklamalar ve anılan bozma kararı dikkate alınarak yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 17/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
