15. Ceza Dairesi 2018/8534 E. , 2020/1965 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK’nın 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK’nın 157/1, 62, 52, 53.maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile sanığın yokluğunda verilen hükmün öncelikle savunmasında beyan ettiği bilinen son adresine tebligat çıkartılması gerekirken doğrudan MERNİS kayıt sistemindeki adresine yapılan tebliğin usule aykırı olmasından dolayı yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı ve buna bağlı temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
Sanık ..."in ticari ilişkide aldığı mal karşılığında alacaklısı ..., borçlusu müşteki ... olan, düzenleme tarihi 05/08/2013, ödeme tarihi 30/10/2013 olan 1690 TL bedelli sahte olarak oluşturulmuş bonoyu bu özelliğini bilerek mağdur ..."ya verdiği, bu şekilde dolandırıcılık ve resmi belge niteliğindeki sahte oluşturulmuş bonoyu kullanmak suretiyle de resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1- Resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan incelemede,
Suça konu bonoda yapılan sahteciliğin iğfal kabiliyetini haiz olup olmadığının tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, suça konu bononun duruşmaya getirtilerek mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, gerekirse bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme sonucu sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi
2- Dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede,
a)Sanığın alınan savunmasında, Konya"da inşaat işi ile uğraştığını, mağdur ..."yu ticari ilişkilerinden dolayı tanıdığını, kendisinden inşaat malzemesi olarak parke satın aldığını, defalarca alışverişlerinin olduğunu, yapmış oldukları alışverişlerde ödemeyi çek ile yaptıklarını, suça konu borçlusu ... olan senedin sahte olup olmadığını bilmediğini savunması, suça konu senet üzerinde yer alan imzanın kendisine ait olmadığı tespit edilen ...’nun senet nedeniyle başlatılan icra takibinde borcu kabul etmiş olması ve mağdur ...’nun alınan beyanında, sanığa 10.000 TL tutarında parke sattığını, karşılığında birden fazla senet aldığını, sadece suça konu senedin ödenmediğini belirtmesi nedeniyle, sanığın suç kastıyla hareket edip etmediğinin belirlenebilmesi ve gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, suça konu senet hakkında başlatılmış olan takibine ilişkin icra dosyası getirtilip denetime imkan verecek şekilde incelenerek, sanığın icra takibine itiraz edip etmediği ve senet borcunu kabul edip etmediği hususunun belirlenmesi, ayrıca sanığın savunması doğrultusunda, dolandırıcılık suçu bakımından, taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki olup olmadığı ve suça konu senedin önceden doğan borca karşılık verilip verilmediği belirlendikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabule göre,
b)Sahtecilik suçunun mağdurunun kamu olması, dolandırıcılık suçunun mağdurunun ise ... olması karşısında, iki suçun mağdurunun farklı olması nedeniyle sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.