
Esas No: 2019/1530
Karar No: 2021/2553
Karar Tarihi: 22.11.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/1530 Esas 2021/2553 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1530
Karar No : 2021/2553
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … Barosu
2- … Derneği
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 26/12/2018 tarih ve E:2011/8400, K:2018/10694 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …Bakanlığınca … tarihinde onaylanan .. .. Milli Parkı …. Gelişim Bölgesi 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 26/12/2018 tarih ve E:2011/8400, K:2018/10694 sayılı kararıyla;
Davacıların dava dilekçesindeki iddiaları, davalı idarenin savunması, Dairelerince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan raporda yer alan tespit ve değerlendirmeler ile bilirkişi raporuna yapılan itirazların birlikte değerlendirilmesinden;
Davaya konu planlara dayanak olan Uzun Devreli Gelişme Planının (UDGP), farklı dallardan uzmanların oluşturduğu bir grup tarafından hazırlanarak analitik etüdün yapıldığı, buna göre alanda bulunan flora, fauna ve endemik türler ile alanın özelliklerinin değerlendirildiği, bu değerlendirmeler sonucunda koruma zonlarının oluşturulduğu, UDGP'nın 36. maddesinde yer alan "Milli Park alanında, bulunan ve l. ve ll. Gelişim Bölgesinde 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planları yapılmadan uygulamaya geçirilemez" hükmü uyarınca davaya konu 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planların hazırlandığı;
UDGP'de belirlenen koruma zonlarının dava konusu edilen planlara aynen aktarılarak yapılaşma ve kullanım koşullarının belirlendiği, planlar hazırlanırken plan açıklama raporunun ve koruma amaçlı imar planı analitik etüt raporunun düzenlendiği,
UDGP'den gelen hükümler doğrultusunda mevcut tahsisler konusunda kararlar üretildiği ve planda mevzuattaki kamu tesislerinin yerlerine denk gelecek şekilde üç farklı noktada yönetim merkezleri alanları önerildiği,
Dava konusu alanın da içinde bulunduğu Uludağ Milli Parkı'nda insan faaliyetlerinin alanın %2'sinde yapıldığı, Uludağ Milli Parkı'nın 12.762 m2'lik bir alanını kapsadığı, dava konusu edilen alanın 200 ha'lık bir alan olduğu, imar planlarında yapılaşma sınırlarında herhangi bir genişletme olmadığı, 86.904 m2 olan turizm amaçlı yapılaşma alanının söz konusu planlarla 86.900 m2 olarak belirlendiği, alanın yaklaşık %85'inin "doğal karakteri korunacak alan" olarak belirlenip yapılaşmaya kapatıldığı, maksimum 5000 olan yatak kapasitesinin yıkımlarla 2800 yatak kapasitesine düşürüldüğü,
Dava konusu planların UDGP'de öngörülen "Kayak Ana Planı"ndan önce hazırlanmasının üst ölçekli plana aykırı olmadığı, planlama hiyerarşisinde olmayan alt plan niteliğinde olduğu, M11 hattının "tahsis süresi sonunda kaldırılması önerilen hatlar" arasında kaldığı,
Yapı yoğunluğuna yönelik incelemenin, planda öngörülen inşaat alanı esas alınarak yapılması gerektiği, dosyada bulunan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, dava konusu planlardaki turizm tesis alanı ve günübirlik alanlar için öngörülen toplam inşaat alanının, tahsis edilen inşaat alanından daha düşük olduğu,
Öte yandan, bilirkişi raporunda, "turistik tesis alanları" ve "günübirlik kullanım alanları" olarak gösterilen imar adalarının plan notlarında verilen emsal (e)=0.30 değerinin %146 oranında arttırıldığı belirtilmekte ise de; bilirkişilerce bu hesaplama yapılırken, planda bu alanlar için öngörülen toplam 289,667 m2'lik kullanım alanı büyüklüğünün, tahsis alanı olarak değerlendirildiği, brüt kullanım alanı olarak öngörülen bu alanların tamamının tahsise konu edilmesinin söz konusu olmadığı,
Mevcut durumun, kamu eğitim tesislerinin dava konusu plan ile turizm tesisine dönüştürülmesinden, günübirlik kullanım alanlarındaki artışın ise, "mekanik tesis alanı", "toplanma alanı", "ticaret alanı" kullanımlarının, günübirlik kullanım alanına dönüştürülmesinden kaynaklandığı, plandaki toplam inşaat alanının, turizm tesis alanı ve günübirlik alanlar için tahsis edilen inşaat alanından daha düşük olduğu,
Bu durumda, davaya konu Milli Park ve ll. derece doğal sit alanı olarak belirlenen bölgede yer alan uyuşmazlık konusu alanın ilk defa yapılaşmaya açılmadığı, UDGP'den gelen hükümler çerçevesinde ve bu hükümlere uygun olarak tahsisler konusunda kararlar üretildiği,
Mevcut yapılaşma aşılmadığı gibi yapılaşma oranının artmamasına özen gösterildiği, bu sebeplerle davaya konu imar planlarında uzun devreli gelişme planına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve mevzuata aykırılık görülmediği,
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, Dairece verilen kararın bilirkişi raporundaki tespitlerle açıkça çeliştiği, dava konusu plan değişikliğinin Uludağ'ın endemik yapısına zarar vereceği, Bursa için önemli bir su kaynağı olan Uludağ'ın yapılaşmaya açılması durumunda su kaynaklarının etkilenmesinin kaçınılmaz olduğu, önceki yargı kararları dikkate alınmaksızın verilen Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Üyeler …, …, …, … ve …'in; dava konusu koruma amaçlı nazım ve uygulama imar planlarının avukatlık mesleği ile ilgili herhangi bir düzenleme getirmediği, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 76. ve 95. maddelerinde Barolara verilen "hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak" görevinin ise Barolara avukatlık mesleği ile ilgili meşru, güncel ve kişisel olmayan konularda tek başına dava açma imkanı vermediği, bu nedenle davacılardan Bursa Barosunun dava konusu koruma amaçlı nazım ve uygulama imar planlarının iptalini istemekte hukuken korunması gereken bir menfaatinin bulunmadığı yönündeki ayrışık oylarına karşılık; aynı davacılar tarafından Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 08/12/2010 tarihinde onaylanan Bursa Uludağ Milli Parkı 1. Gelişim Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planının iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesince uyuşmazlık hakkında verilen davanın reddi yolundaki 06/12/2018 tarih ve E:2011/7080, K:2018/10124 sayılı kararın onanmasına ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/02/2020 tarih ve E:2019/1359 K:2020/552 sayılı kararında, davacılardan Bursa Barosu ehliyetli görülerek, uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle bir karar verildiğinden ve dava konusu koruma amaçlı nazım ve uygulama imar planlarının, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 08/12/2010 tarihinde onaylanan koruma amaçlı nazım ve uygulama imar planlarına ilan-askı sürecinde yapılan itirazların kısmen kabul edilmesi sonrasında onaylanan imar planları olduğu anlaşıldığından, Bursa Barosunun ehliyetli olduğuna oyçokluğu ile karar verilerek uyuşmazlığın esasının incelenmesine geçildi.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin REDDİNE;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 26/12/2018 tarih ve E:2011/8400, K:2018/10694 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 22/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
