Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/8493
Karar No: 2021/6990
Karar Tarihi: 22.11.2021

Danıştay 4. Daire 2018/8493 Esas 2021/6990 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/8493
Karar No : 2021/6990


TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. ...
2- ...
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı adına, ... Petrol Ticaret ve İnşaat Sanayi Ltd. Şti.'nin vadesi geldiği halde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacının 18/02/2011 - 25/11/2011 tarihleri arasında asıl borçlu şirketin ortağı olduğu, şirket adına düzenlenen ödeme emrinin şirketin son kanuni temsilcisi ...'e tebliğ edildiği, şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasında şirket adına kayıtlı mal varlığına rastlanılamadığı, mal varlığı araştırmasına ilişkin evraklar incelendiğinde, davacı hakkında düzenlenen ödeme emrinin 10/03/2017 tarihli olduğu, davalı idarece dosyaya sunulan 28/06/2017 tarihli cevap dilekçesi ekindeki belgelerden şirket hakkındaki mal varlığı araştırmasının internet üzerinden 05/01/2017 ve 10/04/2017 tarihlerinde yapıldığı, 29/05/2017 tarihli tutanakla muhtelif tarihlerde yapılan mal varlığı araştırmalarında şirketin mal varlığına rastlanılmadığı ve Maliye Bakanlığı'nın anlaşmalı olduğu bankalarda yapılan sorgulamada hesaplarda para bulunmadığının tespit edildiği, ancak banka kayıtlarına ilişkin yapılan araştırma belgelerinin sunulmadığı, bu durumda, şirket borçları hakkında ortağın sorumluluğunun doğması için şirketin mal varlığının kısmen veya tamamen borçları karşılamaya yetmeyecek olduğunun ortaya konulması gerekirken, davacı adına ödeme emri düzenlendikten sonra mal varlığı araştırması yapılması nedeniyle, şirket hakkında borcun takibinde usulüne uygun kesinleştirildiğinden bahsedilemeyeceğinden dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; uyuşmazlıkta; asıl borçlu şirket hakkındaki mal varlığı araştırmasına ilişkin belgelere göre, tapu kayıtları ile trafik motorlu taşıt sorgusunun 05/01/2017 tarihinde, sivil havacılık ile deniz taşıtları sorgusunun 10/04/2017 tarihinde yapıldığı ve ayrıca şirketin mal varlığına rastlanmadığına ilişkin düzenlenen 29/05/2017 tarihli tutanakta da 19/12/2016, 05/01/2017, 10/04/2017 ve 29/05/2017 tarihlerinde mal varlığı sorgulamaları yapıldığının ve şirketin herhangi bir mal varlığına rastlanmadığının, anlaşmalı kırk bankada bulunan hesaplarında ise para bulunmadığının tespit edildiği görüldüğünden Vergi Mahkemesi kararının şirket hakkındaki mal varlığı araştırmasının usulüne uygun yapılmadığı gerekçesinde isabet bulunmadığı, öte yandan asıl borçlu şirkette 18/02/2011 - 25/11/2011 tarihleri arasında davacının kanuni temsilci sıfatını haiz olduğu, dosyada bulunan, asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen inceleme raporuna göre, şirket hakkında salınan cezalı vergilerden, davacının kanuni temsilcilik dönemi de dikkate alındığında, kayıtlara eksik aktarılan 15/12/2011 tarihinde yapılan benzin istasyonu satışından doğan cezalı vergiden ve özel usulsüzlük cezasının bu fiile isabet eden kısmından, 2011/Ağustos döneminde olup da yıl sonu beyanında usulüne uygun beyanı yapılmayan gelir gider kayıtlarından kaynaklanan cezalı vergiden, davacının kanuni temsilcilik görevinden ayrılmasından sonraki tarihli yargı kararlarına ilişkin yargı harçlarından, ilgili dönemlerde kanuni temsilci olmayan davacının vergi ödevlerinin yerine getirilmesinde kusurundan bahsedilemeyeceğinden, davacının sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığından dava konusu ödeme emrinin belirtilen kısımlarında hukuka uyarlık bulunmadığı, asıl borçlu şirket hakkındaki inceleme raporuna göre, sahte fatura kullanımından doğan cezalı vergilerin 2011/7-11 döneminde kulanılan faturalardan kaynaklanması nedeniyle, kayıtdışı hasılattan kaynaklanan cezalı vergilerin, davacının da bir kısmında kanuni temsilci olduğu dönemde kullanılan faturalardan kaynaklanması nedeniyle, sahte fatura kullanımı ve kayıtdışı hasılattan kaynaklanan cezalı vergilerden ve kesilen özel usulsüzlük cezasının bu fiillere isabet eden kısmından davacı sorumlu olduğundan dava konusu ödeme emrinin belirtilen kısımlarında ise hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, Vergi Mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu ödeme emri düzenlendikten sonra asıl borçlu şirket hakkında mal varlığı araştırmasının yapıldığı, bu haliyle dava konusu ödeme emri yönünden sorumluluğuna gidilemeyeceği belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ödenmeyen vergi borçlarının takip ve tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edildiği, asıl borçlu şirket nezdinde yapılan mal varlığı araştırmasında amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, ... TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi