Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2019/2226
Karar No: 2021/5714
Karar Tarihi: 23.11.2021

Danıştay 9. Daire 2019/2226 Esas 2021/5714 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2226
Karar No : 2021/5714

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Petrol Ürünleri Mad. Yağ.Nak. ve İnş. Malz. İml. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU :... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, bir kısım gider kayıtlarını sahte faturalarla yaptığı ve satış hasılatının bir kısmını sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyerek kaydettiği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2011 yılına ilişkin re'sen tarh edilen kurumlar vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacı şirketin katık madde alımlarının bir kısmının sahte olduğunun, üretim faaliyetinde bulunmadığının ve sahte belge düzenlediğinin, kanaate ve varsayıma dayalı olduğu, belirtilen hususlara ilişkin açık, net ve somut tespitlerde bulunulmadığı, bunun yanı sıra davacı şirketin satış hasılatı, kârlılık oranı ve maliyetleri ile ilgili hukuken kabul edilebilir herhangi bir bilgi, belge ve veriye dayanılmaksızın, maliyet ve satış hasılatı hesaplarından bir kısım eksiltmeler yapmak suretiyle, olması gereken safi kazancın belirlendiğinden bahisle eksik incelemeye dayalı olarak bulunan matrah farkı üzerinden re'sen tarh edilen kurumlar vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının 2011, 2012 ve 2013 dönemlerinde ürettiğini beyan ettiği emtiayı üretmediği, taahhütname vererek aldığı baz yağları ve madeni yağları hiçbir üretime tabi tutmadan veya GTİP numarasını değiştirecek şekilde üretime tabi tutmadan sattığı, taahhüt ettiği üretimleri yapmış gibi göstermek amacıyla bir kısım sahte katık faturaları ile sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeler kullandığı ve üretmiş gösterdiği ürünleri satmış gibi muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Davacı temyiz isteminin kabul ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket adına, bir kısım gider kayıtlarını sahte faturalarla yaptığı ve satış hasılatının bir kısmını sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyerek kaydettiği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2011 yılına ilişkin re'sen tarh edilen kurumlar vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutat olmayan bir durumun iddia olunması hâlinde, ispat külfetinin, bunu iddia eden tarafa ait olduğu düzenlenmiştir.
Anılan Kanunun 30. maddesinde; re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hâllerde, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış; aynı maddenin 4 numaralı bendinde, "Defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tesbitine imkan vermiyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısiyle ihticaca salih bulunmazsa" ve 6 numaralı bendinde "Tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunursa", vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği, 134. maddesinde de vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu belirtilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 6. maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde ise Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiş, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 2. maddesinde de gerçek gelirin vergilendirileceği ilkesi benimsenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, re'sen vergi tarhı ile ulaşılmak istenilen amacın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun gerçek veya gerçeğe en yakın haliyle saptanarak bu yolla vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi ile vergide adaletin sağlanmaya çalışılması olduğu kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 2011, 2012 ve 2013 yılı hesap ve işlemleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen ... tarih ve ... sayılı vergi tekniği raporunda; davacının Selçuk Vergi Dairesi mükellefi olup gazlı yakıtlar ve bunlarla ilgili ürünlerin toptan ticareti faaliyeti ile uğraştığı, 2011, 2012, 2013 dönemlerindeki muhtasar beyannamelerinde bildirdiği işçi sayıları ve elektrik tüketim miktarının, üretim miktarıyla uyumsuz olduğu, davacı tarafından üretimde kullanılmak üzere sahte belge düzenleyicisi olduğu tespit edilen firmalardan satın alınmış ve üretimde kullanılmış görünen dolamit tozu, emülgator kimyasal katık, viskosite indeks katığının gerçekte hiç alınmadığı ve üretimde kullanılmadığı, üretimlerin gerçek olduğu izlenimini doğurmak için söz konusu sahte belgelerin bilerek alındığı, davacının taahhütname vererek aldığı baz yağları ve madeni yağları hiçbir üretime tabi tutmadan veya gümrük tarife numarasını değiştirecek şekilde üretime tabi tutmadan sattığı, taahhüt ettiği üretimleri yapmış gibi göstermek amacıyla bir kısım sahte katık faturaları ile sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeler kullandığı ve üretmiş gösterdiği ürünleri satmış gibi muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği, 2011 hesap döneminde; ... Akaryakıt ve Petrol Ürünleri Limited Şirketi, ... Kimya Yağ Sanayi Ticaret İnşaat Limited Şirketi, ... Kimya Lojistik Dış Ticaret Limited Şirketi, ... Otomobil İnşaat Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, ... İnşaat Petrol Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi, ..., ... Petrol Ürünleri Otomobil Demir Çelik Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile ... Elektrik Nakliyat Ticaret Limited Şirketinin, 2013 hesap döneminde de ... Madeni Yağlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile ... Petrokimya Ürünleri Mühendislik Danışma Aracılık Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin düzenlediği sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeleri kullandığının tespit edildiği hususlarının yer aldığı; davacı hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı vergi inceleme raporunda da vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlere kısaca değinildikten sonra, davacının sahte fatura kullanma ve düzenleme fiilleri dolayısıyla; net satışlarından, mal ve mamül maliyeti hesaplarından ve pazarlama, satış ve dağıtım giderleri hesabından çıkarılması gereken miktarların tespit edildiği, buna göre davacının 2011 yılında sahte belgelerle almış gözüktüğü 148.996 kg visco 336 katığına isabet eden 238.393,60-TL'nin satılan mal hesabından, 22.100 kg dolamit tozuna isabet eden 9.282,00-TL'nin, 38.100 kg emülgatör katığa isabet eden 105.681,95-TL'nin, 311.400 kg viskosite index katığa isabet eden 720.451,26-TL'nin ve 2.319.459 kg pas ve korezyon önleyici müstahzara isabet eden 6.240.228,82-TL'nin satılan mamul hesabından ve son olarak sahte belgeye dayanan, alınmayan hizmet niteliğindeki 43.483,92-TL nakliye giderinin pazarlama, satış ve dağıtım giderlerinden çıkarılması gerektiği, ayrıca yine 2011 dönemi içerisinde satış hasılatının satılmış veya satıldığı beyan edilen toplam 2.886.856 kg ağırlığındaki katıklara isabet eden toplam 6.930.814,81-TL satış bedelinin davacının net satışlarından çıkarılması gerektiği tespitlerine yer verilmiş, bu belirlemeler ve yapılan hesaplamalar sonucunda, ilgili yıl gelir tablosu ve kurumlar vergisi beyanname özeti yeniden düzenmiş ve söz konusu tabloya istinaden bulunan matrah farkı üzerinden dava konusu cezalı tarhiyat yapılmıştır.
Olayda, davacı hakkında düzenlenen raporlarda; davacının üretim kapasitesi, kullanılan baz yağın ve katık maddenin miktarı, niteliği, üretilen madde miktarı, üretimdeki baz yağı oranı gibi tespitler ile sahte fatura düzenlediği iddia edilen mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporları da dikkate alınarak söz konusu mükellefler nezdinde karşıt inceleme yapılarak davacının sahte fatura kullanma ve düzenleme fiillerini gerçekleştirip gerçekleştirmediğine yönelik tespitler yer almakta iken, Vergi Mahkemesince, söz konusu raporlardaki tespitler detaylıca incelenmeden, dava konusu tarhiyatın nedenlerinin davacı açısından gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmadan, yukarıda değinilen gerekçeyle, eksik inceleme ile verildiği anlaşılan, davanın kabulüne ilişkin karara yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda; Bölge İdare Mahkemesince re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği ve vergi inceleme raporlarındaki tespitler incelenerek gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 23/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi