9. Hukuk Dairesi 2015/31123 E. , 2019/4267 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalı şirkette 30.10.2007 tarihinden iş sözleşmesinin haksız ve dayanaksız feshedildiği 18.11.2011 tarihine kadar muhasebe elemanı olarak çalıştığını, davacının çalıştığı dönemde normal mesaileri haricinde sürekli olarak hafta içinde ve hafta tatillerinde çok geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldığı, muhasebe bölümünün sürekli eksik kadro ile çalıştığını, davacının çoğu zaman evinde bile şirketin tüm tedarikçileri ve fabrika personelleri ile cep telefonu ile görüşerek özverili çalıştığını, hak kazandığı ücretlerinin ödenmediğini, davalı şirketin 01.10.2011 tarihine kadar ... ’da faaliyet gösterdiğini, plazaya giriş çıkışların personel karlının okutulması ile sağlandığını, Ekim 2011 tarihinden itibaren ..."da faaliyet göstermeye başladığını, taşınma sürecinde yine davacının fazla mesailer yaparak arşivlerin taşınmasına refakat ettiğini, yeni arşiv ve muhasebe serverlerinin entegre edilip kontrol edilmesinde geceli gündüzlü çalıştığını, şirketin yeni taşındığı işyerinde 1 ay kadar çalışan davacının işine son verildiğini ileri sürerek, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve özel sağlık sigortası bedeli alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalı işyerinde 30.10.2007-18.11.2011 tarihleri arasında muhasebe bölümünde görev yaptığı, davacının kendi inisiyatifi ile zaman zaman 18.00"den sonra işyerinde kaldığını, ancak hu çalışmalar konusunda amirlerinin davacıya emir ve talimat vermediğini, idari çalışan olan davacının günlük çalışma planını kendisinin yaptığını, taleplerinin reddini istediklerini, davacı yanın sunduğu işe giriş-çıkış kayıtlarına göre hesaplama yapılmasının güç olduğunu, davacının genellikle 1 saatin üzerinde öğle tatili yaptığını, ara dinlenmelerinin düşülmesi gerektiği, davacının zaman zaman işe geç geldiğini, hesaplamalarda bu sürelerin de düşülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı işyerinde 30.10.2007-18.11.2011 tarihleri arasında çalıştığı, davacının çalıştığı ...Plaza Yönetiminden temin edilen 01.11.2007-21.10.2011 ve 14.10.2011-18.11.2011 tarihleri arasındaki döneme ilişkin turnike giriş çıkış kayıtlarına göre davacının fazla mesai ücretine hak kazandığı, yine davacı tarafça ispatlanan ve ödenmeyen hafta tatili ücretine kazandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma ücretinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesinde davacı, çalıştığı süre içerisinde fazla mesai yaptığını iddia etmiş, ispat noktasında işyeri turnike kayıtlarına dayanmıştır. Mahkemece yargılama sırasında iki ayrı bilirkişiden hesap raporu alınmış, 26.11.2013 tarihli ilk raporda turnike kayıtlarına itibar edilerek fazla mesai ücreti net 3.757,67 TL olarak hesaplanmış, raporun ekinde turnike kayıtlarının dökümü yapılmış, bilirkişi raporuna itiraz üzerine alınan ek raporda net 3.805,14 fazla mesai ücreti hesaplanmıştır.
19.02.2015 tarihli ikinci bilirkişi raporunda ise; aynı turnike kayıtlarına itibar edilmesine rağmen bazı haftalarda haftalık fazla mesai saatinin diğer bilirkişi raporundan farklı olarak tespit edildiği, ücret bordrolarında en son brüt ücretin 2.643,30-TL olduğu ve bordrolardaki ücretlere göre hesaplamaya yapılacağı açıklanmasına karşın hesaplamada fesih tarihindeki ücretin brüt 2.486,38-TL olarak esas alındığı ve geçmiş dönem ücretlerinin nasıl belirlendiğinin açıklanmadığı, neticede net 6.238,64 TL fazla mesai ücreti hesaplandığı anlaşılmış, raporun ekinde turnike kayıtlarının saat olarak dökümü gösterilmediğinden hesaplamada düşülen ara dinlenmeler denetlenememiştir.
Mahkemece, fazla mesai hesabında aynı puantaj kayıtlarını esas alan bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde denetime elverişli bilirkişi raporu alınmadan ve hangi gerekçe ile ikinci bilirkişi raporuna itibar edildiği açıklanmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Dava dilekçesinde davacı vekili, ilk işe başladığında davacıya 1 yılı doldurduğunda yıllık özel sağlık sigortası yapılacağının söylendiğini, işyerinin genel uygulamasının bu yönde olduğunu, ancak 3 yıl sonra özel sağlık sigortasının yapılmaya başlandığını, bu nedenle davacının aradaki 2 yıllık sağlık sigortası kaybı olduğunu iddia ederek 2 yıllık özel sağlık sigortası bedeli alacağının davalıdan tahsili talep edilmiş, Mahkemece alacak talebi hüküm altına alınmıştır.
Dosya kapsamında özel sağlık sigortası konusunda davacının iddiasını doğrulayan iş sözleşmesi hükmü veya işyeri yönetmeliğine rastlanmamıştır. Mahkemece sözü edilen alacak talebinin kanıtlanamadığından reddine karar verilmesi gerekirken, soyut davacı tanık beyanlarına itibarla alacağın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.