
Esas No: 2021/18318
Karar No: 2021/4476
Karar Tarihi: 25.11.2021
Danıştay 2. Daire 2021/18318 Esas 2021/4476 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/18318
Karar No : 2021/4476
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kaymakamlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- … Kafe Restoran Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
2- …
DAVACILAR VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Kocaeli ili, Çayırova ilçesi, … Caddesi üzerinde bulunan …'' isimli davacılara ait işyerinin, 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'un bir yıl içinde 4. kez ihlal edildiğinden bahisle 30 gün süreyle kapatılmasına ilişkin 18/12/2018 günlü Çayırova Kaymakamlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemin tesisine sebep olan tekerrüre esas alınan idari yaptırım kararlarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğu anlaşıldığından, davaya konu işlemden önce gerçekleşen ihlaller nedeniyle uygulanan idari yaptırım kararlarının tekerrüre esas alınmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek, istinaf başvurusu reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının, 4207 sayılı Kanun'a muhalefeti olmadığına dair bir beyanda bulunmadığı, adı geçen işletmenin açık adresine tebliğ işleminin yapıldığı, dava konusu işlemin söz konusu mevzuat hükümlerine aykırı davranılması sebebiyle tesis edildiği ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, 23/06/2021 günlü, E:2020/1791, K:2021/3554 sayılı gönderme kararıyla Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Temyize konu kararın, 4207 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca tesis edilen Kaymakamlık işleminin iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun “Dilekçeler Üzerinde İlk İnceleme” başlıklı 14. maddesinde, "dava dilekçelerinin maddenin 3. fıkrasında belirtilen hususlar bakımından sırasıyla inceleneceği" belirtilmiş; adı geçen Kanun'un “İlk İnceleme Üzerine Verilecek Karar” başlıklı 15. maddesinin 1/a bendinde ise, "ilk incelemede 14. maddenin 3/a bendinde belirtilen görev hususuna aykırılık görülmesi halinde adli (...) yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği" hükmüne yer verilmiştir.
4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'un 19/01/2008 günlü, 26761 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5722 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile değiştirilen 2. maddesinde; tütün ürünlerinin tüketilemeyeceği yerler belirtilmiş; 5. maddesinin 16. fıkrasında ise; "Bu maddedeki cezaları gerektiren fiillerin bir yıllık dönemde tekerrürü hâlinde idari para cezası bir kat; ikinci tekerrürü hâlinde iki kat artırılarak verilir. Aynı dönemdeki üçüncü tekerrürde de iş yeri on günden bir aya kadar kapatılır." kuralına yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun “Genel kanun niteliği” başlıklı 3. maddesinde, "Bu Kanunun; a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, ... uygulanır." hükmüne; "Yaptırım türleri" başlıklı 16. maddesinde; "Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımlar, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibarettir. İdari tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir." düzenlemesine; anılan Kanun'un “Başvuru yolu” başlıklı 27/1. maddesinde de, idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
4207 sayılı Kanun'un mevcut halinde idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır.
5326 sayılı Kabahatlar Kanunu'nun yayımından sonra dava konusu iş yerinin kapatılması işlemine dayanak teşkil eden 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'un yukarıda yer verilen hükümlerinde iş yerlerinin kapatılmasına ilişkin işlemlerin hangi şartlarda yapılabileceği belirtilmiş, ancak bu tür işleme karşı hangi mahkemede dava açılabileceğine ilişkin düzenleme yapılmamıştır.
Uyuşmazlık; davacılara ait işletmede, kapalı alanda tütün ürünü tüketilmemesine ilişkin yasakların uygulanması ve tedbirlerin alınmasıyla ilgili yükümlülüklere uyulmadığından bahisle 4207 sayılı Kanun'un 5. maddesine istinaden işyerinin 30 gün süreyle kapatılmasına yönelik işlemden kaynaklanmıştır. Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesinde belirtildiği üzere idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerin, diğer kanunlarda aksine bir hüküm bulunmaması halinde uygulanacağının açıkça belirtilmiş olması karşısında, uyuşmazlığın 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. ve 27/1. maddeleri gereği adli yargı bünyesinde bulunan sulh ceza mahkemesince çözümlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesinin istikrar kazanmış 24/02/2020 günlü, E:2020/126, K:2020/104 sayılı ve 26/10/2020 günlü, E:2020/430, K:2020/599 sayılı kararları da bu tür uyuşmazlıklarda adli yargının görevli olduğu yönündedir.
Bu durumda, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasına girilmek suretiyle verilen İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2/a fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı Kanun'un 6545 sayılı Kanun'la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren …Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 25/11/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.