
Esas No: 2020/8234
Karar No: 2021/13226
Karar Tarihi: 02.12.2021
Danıştay 6. Daire 2020/8234 Esas 2021/13226 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/8234
Karar No : 2021/13226
DAVACI : ...Belediye Başkanlığı - ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : ...- ...
VEKİLLERİ : ..., Hukuk Hizmetleri Başkanı
..., Hukuk Müşaviri (E-Tebligat)
DAVANIN KONUSU : 4123 sayılı Tabii Afet Nedeniyle Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanunun 6. maddesine dayanılarak çıkarılan, Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı ve Alt Yapı Hasarına Uğrayan Belediyelere Yapılacak Yardımlara Dair ...günlü, ...sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Danıştayca iptaline karar verilmesi üzerine, yargı kararının uygulanarak 05/05/2000-08/05/2000 tarihleri arasında gerçekleşen sel felaketi nedeniyle uğranılan tespitli zararlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle yapılan 12/06/2012 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Ceyhan Belediyesinin 12/07/2000 gün ve 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesi kapsamında 1998 yılında maruz kaldığı deprem afeti nedeniyle (2,03) katsayı ile yer aldığı, bölgede 05/05/2000- 08/05/2000 tarihleri arasında aşırı yağış nedeniyle meydana gelen sel felaketi nedeniyle oluşan zararlara ilişkin Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan hasarlı yolların onarım işine ait keşif özetinde 3.475.612,751-TL keşif tutarının gösterildiği, İller Bankasınca tespit edilen 204.195,53-TL (içme suyu), 187.409,18-TL (kanalizasyon) olmak üzere toplam 391.604,71-TL tutarında zararın bulunduğunun tespit edildiği, 2000 yılında yaşanan sel felaketi nedeniyle Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü'ne müracaat edildiği, sel felaketi sonrası çıkarılan ve 2000 yılı 8,9,10,11 ve 12. aylarından geçerli olmak üzere yürürlüğe konulan 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesi kapsamında (2,03) katsayı ile Ceyhan Belediyesinin yer almasına rağmen, bu kararnamenin iptaline ilişkin Danıştay kararından sonra çıkarılan ve aynı dönemde geçerli olmak üzere yürürlüğe konulan 2007/12761 sayılı kararnamede yer almadığı ve başvurusunun olmadığı gerekçesiyle afet yardımı yapılmadığı, söz konusu eksik düzenleme nedeniyle açılan davada Danıştay Onbirinci Dairesinin 23/11/2009 tarih ve E:2008/11641, K:2009/10105 sayılı kararı ile eksik düzenleme nedeniyle 2007/12761 sayılı kararnamenin iptaline karar verildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunun 28. maddesi uyarınca idarenin yargı kararları uyarınca gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, dava konusu işlemin iptalinin gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI : Davanın süresinde açılmadığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının husumete alınması gerektiği, Danıştay Onbirinci Dairesinin, 12/07/2000 tarih ve 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki kararın iptaline ilişkin kararının gerekçesi göz önünde bulundurularak, söz konusu Kararname'de yer alan belediyeler ile müracaatı olup da Kararname'de yer almayan belediyelerin müracaatları da dikkate alınarak, gerekli düzenlemeler ve hesaplamalar yapıldıktan sonra karar eki belediye listesinin oluşturulduğu; davacı Belediyenin 2000 yılında meydana gelen yağışlar nedeniyle oluşan hasarı kapsayan bir başvurusu bulunmadığı; Belediyenin altyapı hasarını tevsik edici bir rapor bulunmadığından afet katsayısının hesaplanamadığı, dolayısıyla davacının başvurusu ile uygulanmasını istediği yargı kararının ifa imkansızlığı bulunduğu; 2000/1043 sayılı Kararname'de (2,03) katsayı ile yer alan davacı Belediyenin afet payının dönem içinde ödendiği; yargı kararı uyarınca çıkarılan 2007/12761 sayılı Kararname'de davacı Belediyeye yer verilmemesine rağmen yapılan ödemenin geri alınmadığı; 25/02/2011 tarih ve 27587 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6111 sayılı Kanun'un Geçici 10. maddesinin 1. fıkrası uyarınca; davacı Belediyenin 1999 yılından 113,45 TL, 2000 yılı 1. döneminden 879.333,67 TL, 2. döneminden 892.735,15 TL borçlu çıkmasına karşın bu tutarların geri istenilmediği; 2001 yılında ise 77.383,20 TL alacaklı çıktığı, 27/07/2012 tarihli yazı ekindeki ibranamenin doldurularak İller Bankası'na gönderilmesi halinde anılan tutarın ödeneceğinin bildirildiği ileri sürülerek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI ...DÜŞÜNCESİ : Dava; Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı ve Alt Yapı Hasarına Uğrayan Belediyelere Yapılacak Yardımlara Dair 12.07.2000 gün ve 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Danıştay'ca iptaline karar verilmesi üzerine anılan Bakanlar Kurulu Kararı nedeniyle uğranılan zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İptal ve tam yargı davaları" başlıklı 12. maddesinde, "ilgililer, haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay'a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davasını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler." hükmüne yer verilmiş, Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında da, İdarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı belediyenin "Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı ve Alt Yapı Hasarına Uğrayan Belediyelere Yapılacak Yardımlara Dair 12.07.2000 gün ve 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında yer aldığı, anılan Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle açılan davada Danıştay Onbirinci Dairesinin 21.04.2004 günlü, E:2001/156, K:2004/1887 sayılı kararıyla iptal edildiği, anılan karar üzerine 17.09.2007 gün ve 2007/12761 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı ve Alt Yapı Hasarına Uğrayan Belediyelere Yapılacak Yardımlara Dair Kararın yayımlandığı, bu karara ekli listede davacı belediyeye yer verilmediği, davacı belediye tarafından bu kez söz konusu Bakanlar Kurulu Kararına karşı açılan davada Danıştay Onbirinci Dairesinin 23.11.2009 günlü, E:2008/11641, K:2009/10105 sayılı kararıyla, 05.05.2000-08.05.2000 tarihleri arasında meydana gelen zararlarının bulunmasına karşın, 2007/12761 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki kararda davacı belediye Başkanlığına yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptaline karar verildiği, davacı belediye başkanlığı tarafından söz konusu kararının uygulanarak tespitli zararlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle davalı idareye başvurulduğu, bu başvurunun zımnen reddedilmesi üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmıştır
Hukuk Devletinin ve iptal kararlarının hukuksal sonuçlarının bir gereği olarak, davalı idarelerin, iptal edilen kararnamenin genel düzenleyici işlem niteliğinde olmasını gözeterek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesi uyarınca, kararın kendilerine tebliğ edildiği tarihi izleyen günden itibaren en geç 30 gün içinde, bu kararda belirtilen gerekçe ve ilkeler ışığında yeni kararname hazırlanarak yürürlüğe konulması gerekirken, bugüne kadar bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanununun 1. maddesinde, genel bütçeli vergi gelirleri tahsilatı toplamı üzerinden belediyelere % 6 pay verileceği, bu payların aylık olarak hesaplanacağı ve tahsil edilen ayı takip eden ay sonuna kadar İçişleri Bakanlığı emrinde ayrı ayrı hesaplara kaydolunmak üzere İller Bankasına yatırılacağı, İller Bankasında her ay toplanan belediyeler payının Banka tarafından, İçişleri Bakanlığınca bildirilecek son genel nüfus sayımı sonuçlarına göre büyükşehir belediyeleri dışındaki belediyelere dağıtılacağı hükme bağlanmış, 4123 sayılı Tabii Afet Nedeniyle Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanunun olay tarihi itibariyle yürülükte bulunan 6. maddesinin 3. fıkrasında ise, "Tabii afete maruz kalan yörelerdeki belediyeler ve özel idarelere 2380 sayıl Kanuna ve ilgili yıllar bütçe kanunlarındaki hükümlere göre tahakkuk eden payların Bakanlar Kurulunca 5 katına kadar artırılabileceği, bu uygulamanın süresinin Bakanlar Kurulunca belirleneceği hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenlemelere istinaden, 17.09.2007 gün ve 2007/12761 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı ve Alt Yapı Hasarına Uğrayan Belediyelere Yapılacak Yardımlara Dair Kararın yayımlandığı, bu kararın 1. Maddesinde söz konusu kararnamenin 2000 yılının 8, 9, 10, 11 ve 12. Aylarında uygulanmak üzere yeniden hazırlandığı ve ekli listede yer alan belediyelerin 2000 yılının 8, 9, 10, 11 ve 12. Aylarındaki gelir paylarının aynı listede belirtilen katsayılarla çarpılarak arttırılacağı, 4. Maddesinde ise, bu kararın 1.8.2000 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin belirtildiği, Karara ekli listede Ceyhan Belediyesine yer verilmediği anlaşılmış, ancak söz konusu kararname, yukarıda gerekçeleri özetlenen yargı kararıyla hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Buna göre, bir kısım belediyeye aynı kaynaktan yersiz olarak yapıldığı anlaşılan ödemelerin, diğer belediyelerin nüfus esasına göre alacakları payların daha az hesaplanması Sonucunu doğuracağı ve böylece idari işlemin icrası suretiyle ilgililerin zararına sebebiyet verildiği açıktır.
Uğranılan zarar miktarının tespitine gelince; davacı belediyenin uğradığı zararın, iptale konu olan kararname yürürlüğe konulmasaydı; diğer bir ifadeyle söz konusu kararname dolayısıyla kimi belediyelerin payları artırılarak ödenmemiş olsaydı davacı belediyenin ilgili dönemde hakedeceği (2380 sayılı Kanun hükümleri uyarınca nüfus esasına göre alacağı) pay tutarı ile söz konusu kararnamenin uygulandığı dönemde aldığı pay tutarı arasındaki fark kadar olduğunun kabulü gerekir.
Dosyada mevcut İller Bankası Genel Müdürlüğünün ...günlü ve ...sayılı yazısından, davacı belediyenin, sadece 2001 yılından 77.383,20 TL alacaklı çıktığı, ...tarih ve ...sayılı yazı ekinde gönderilen ihbarnamenin doldurularak Bankaya gönderilmesi halinde ödeme yapılacağının belediyeye bildirildiği belirtilmiştir.
Bu durumda, davacı belediyenin gerçek zararının ...sayılı kararname nedeniyle yoksun kaldığı pay farkı tutarı olan 77.383,20 - TL kadar olduğunun kabulüyle tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
Uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihinin tespitine gelince, görülmekte olan bu dava, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 12. maddesi uyarınca, iptal kararı üzerine açılmış tam yargı davası niteliğinde bulunduğundan, bu kararnamenin uygulanmasından dolayı hükmedilecek tazminata işletilecek yasal faizin başlangıç tarihinin, davacı belediyenin söz konusu kararname için açtığı iptal davasındaki dava tarihi olması gerekir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüyle, ...- TL'nin, davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davacı belediyenin ...sayılı Kararname için açtığı iptal davasındaki dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Danıştay Ondördüncü Dairesinin davanın reddine yolundaki 24/02/2016 tarih ve E:2014/5756, K:2016/1103 sayılı kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/10/2019 tarih ve E:2017/3705, K:2019/4078 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
Usul Yönünden:
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
Esas Yönünden:
MADDİ OLAY : Ceyhan Belediyesi sınırları içerisinde 1998 yılında deprem afeti ve 05/05/2000-08/05/2000 tarihleri arasında aşırı yağışlar nedeniyle sel felaketi meydana gelmiştir. 2000 yılının 8, 9, 10, 11 ve 12. aylarında uygulanmak üzere Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı ve Alt Yapı Hasarına Uğrayan Belediyelere Yapılacak Yardımlara Dair 12/07/2000 tarih ve 2000/1043 sayılı Kararname yürürlüğe konulmuş, söz konusu Kararname'de davacı Belediyeye de yer verilmiştir.
2000/1043 sayılı Kararname'nin iptali istemiyle başka bir belediyenin dava açması üzerine, Danıştay Onbirinci Dairesinin 21/04/2004 tarih ve E:2001/156, K:2004/1887 sayılı kararıyla; "Kararname eki listede tabii afete maruz kalmayan bir kısım belediyeler yer aldığı gibi, hasar durumu ve normal gelirler dikkate alınarak belirlendiği ileri sürülen katsayıların da objektif kritere dayanmadan saptandığı anlaşıldığından" iptaline karar verilmiştir. İptal edilen 12/07/2000 tarih ve 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Karar yerine 28/11/2007 tarih ve 26714 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 17/09/2007 tarih ve 2007/12761 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı ve Alt Yapı Hasarına Uğrayan Belediyelere Yapılacak Yardımlara Dair Karar yürürlüğe konulmuş, bu Karar'ın 1. maddesinde; Kararnamenin 2000 yılının 8, 9,10,11 ve 12. aylarında uygulanmak üzere yeniden hazırlandığı ve ekli listede yer alan belediyelerin 2000 yılının 8, 9,10,11 ve 12. aylarındaki gelir paylarının, aynı listede belirtilen katsayılarla çarpılarak arttırılacağı, 4. maddesinde ise; Kararın 01/08/2000 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
2007/12761 sayılı Karar'a ekli listede davacı Ceyhan Belediyesi yer almadığından bahisle eksik düzenlemenin iptali istemiyle açılan davada; Danıştay Onbirinci Dairesinin 23/11/2009 tarih ve E:2008/11641, K:2009/10105 sayılı kararında özetle; "Ceyhan Belediyesinin 1998 yılında maruz kaldığı deprem afeti nedeniyle kapsamına alındığı 12/07/2000 gün ve 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı ve Altyapı Hasarına Uğrayan Belediyelere Yapılacak Yardımlara Dair Karar'da (2,03) katsayısı ile yer aldığı, anılan Kararın Danıştay Onbirinci Dairesinin 21/04/2004 gün ve E:2001/156, K:2004/1887 sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine yerine yürürlüğe konulan 17/09/2007 gün ve 2007/12761 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinde, Kararnamenin 2000 yılının 8,9,10,11 ve 12. aylarında uygulanmak üzere yeniden hazırlandığı ve ekli listede yer alan belediyelerin 2000 yılının 8,9,10,11 ve 12. aylarındaki gelir paylarının, aynı listede belirtilen katsayılarla çarpılarak arttırılacağı, 4. maddesinde ise, bu Karar'ın 01/08/2000 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin belirtildiği, Karar'a ekli listede davacı Ceyhan Belediyesinin yer almadığı, Ceyhan Belediyesinin 1998 yılında maruz kaldığı deprem afeti nedeniyle 1998/11793 sayılı Kararname kapsamında (2.00), 1999/12375 sayılı Kararname kapsamında (2.00), 1999/13136 sayılı Kararnamenin Danıştay'ca iptali üzerine yine aynı dönem için çıkarılan 2005/9541 sayılı Kararname kapsamında (2,03) ve 2000/9 sayılı Kararname kapsamında (2,03) katsayısı ile yer aldığı, davacı Belediyenin 1998 yılında maruz kaldığı deprem afeti nedeniyle tespitli yaklaşık 168.833,011-TL zararına yönelik yukarıda belirtilen kapsama alındığı Kararnameler ile davacı Belediyeye yaklaşık 2.000.000-TL afet yardımının yapıldığı; ancak, anılan bölgede 05/05/2000-08/05/2000 tarihleri arasında aşırı yağışlar nedeniyle meydana gelen sel felaketinde, Karayolları Genel Müdürlüğünce hazırlanan 16/06/2000 onay tarihli hasarlı yolların onarım işine ait keşif özetinde 3.475.612,751-TL keşif tutarının gösterildiği, İller Bankasınca tespit edilen 204.195,53 TL (içme suyu), 187.409,18 TL (kanalizasyon) olmak üzere toplam 391.604,71 TL tutarında zararının bulunduğu, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet işleri Genel Müdürlüğünün İller Bankası 8. Bölge Müdürlüğüne yazdığı ...tarih ve ...sayılı yazı eki listede, 2000 yılı içerisinde tabii afet nedeniyle müracaat eden belediyeler listesinde Ceyhan Belediyesinin de bulunduğu, sel felaketi sonrasında çıkarılan ve 2000 yılının 8,9,10,11 ve 12 aylarında geçerli olmak üzere yürürlüğe konulan 2000/1043 sayılı Kararname taslağında ve daha sonra da Kararname kapsamında (2,03) katsayısı ile Ceyhan Belediyesinin yer aldığı, ancak anılan Kararın Danıştay tarafından iptali üzerine çıkarılan ve aynı dönemde geçerli olmak üzere yürürlüğe konulan dava konusu 2007/12761 sayılı Karar'da Ceyhan Belediyesine yer verilmediğinin görüldüğü,...davacı belediyenin deprem afeti nedeniyle uğradığı zararların kapsamına alındığı sonraki Kararnameler ile karşılandığı açık ise de; 05/05/2000-08/05/2000 tarihleri arasında meydana gelen sel afetinden etkilenen Ceyhan Belediyesinin, anılan afet nedeniyle yetkili kurumlar olan Karayolları Genel Müdürlüğü ve İller Bankası Genel Müdürlüğünce tespitli zararlarının bulunması, öte yandan, davacı tarafından örnek gösterilen komşu belediyeler Büyükmangıt Belediyesi, Seyhan Belediyesi ile Yüreğir Belediyesinin 05/05/2000 -08/05/2000 tarihlerinde meydana gelen aşırı yağışlardan daha az etkilenmesine karşın dava konusu yapılan Kararname kapsamında sırasıyla; (5,00), (1,27) ve (1,65) katsayısı ile yer aldığının görülmesi karşısında, 2000 yılının 8,9,10,11 ve 12. aylarında geçerli olmak üzere yürürlüğe konulan ve Danıştay'ca iptal edilen 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Karar yerine çıkarılan dava konusu 2007/12761 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kararda, Kararname kapsamına alınmak için başvurusunun bulunmadığından bahisle davacı Ceyhan Belediyesine yer verilmemesinde hukuka uyarlık bulunmadığı..." gerekçesiyle dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının iptaline karar verilmiştir.
Anılan karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/04/2013 tarih ve E:2010/1299, K:2013/1342 sayılı kararıyla onanmış, 27/04/2015 tarih ve E:2014/1016, K:2015/1626 sayılı kararıyla da karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı Belediye tarafından, 2007/12761 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Danıştay Onbirinci Dairesinin 23/11/2009 tarih ve E:2008/11641, K:2009/10105 sayılı kararı ile iptaline karar verildiği belirtilerek, anılan kararın uygulanarak davalı idarece tespitli zararlarının ödenmesi istemiyle 12/06/2012 tarihinde idareye başvuruda bulunulmuş, başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Dairemizin, E:2020/8234 sayılı ve 29/12/2020 ve 28/04/2021 tarihli ara kararları ile davalı Cumhurbaşkanlığı ve dava dışı İller Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünden;
05/05/2000-08/05/2000 tarihleri arasında gerçekleşen sel felaketi sonrasında, Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı ve Alt Yapı Hasarına Uğrayan Belediyelere Yapılacak Yardımlara Dair 12/07/2000 tarihli, 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, afet payının davacı Ceyhan Belediye Başkanlığının hesabına aktarıldığına ilişkin bilgi ve belgelerin (banka kayıtları, dekont vs.) gönderilmesinin istenildiği, İller Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından, davacı Belediyenin 1999 yılı afet farkının 113,45TL., 2000 yılı 1. döneminden 879.333,67-TL. ve 2000 yılı 2. döneminden 892.735,15-TL. borçlu çıkmasına rağmen söz konusu tutarların 6111 sayılı Kanun hükmü gereğince Belediyeden geri istenilmediği, Ceyhan Belediyesinin sadece 2001 yılından 77.383-TL alacaklı olduğu belirtilerek, 1998-1999 ve 2000 yıllarında Belediyeye gönderilen afet havale tutarlarının gösterildiği listenin gönderildiği, davalı Belediyeye 2000 yılında meydana gelen aşırı yağışlardan oluşan sel felaketi nedeniyle ödeme yapıldığına ilişkin dosyada mevcut olanlara ilave bilgi ve belge sunulmadığı görülmüştür.
İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasanın "Cumhuriyetin nitelikleri" başlıklı 2. maddesinde, "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir." hükmüne, "Mahkemelerin bağımsızlığı" başlıklı 138. maddesinin 4. fıkrasında ise "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." hükmüne; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir." hükmüne yer verilmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1. maddesinde, herkesin medeni hak ve yükümlülüklerinin karara bağlanmasını bir yargı yerinden isteme hakkına sahip olduğu belirtilmiş olup, yasaların bağlayıcılığı ve hukukun üstünlüğü değerleri etrafında şekillenen hukuk devleti ilkesinin gerekleri arasında yargı kararlarının uygulanması da önemli bir yere sahiptir. Kuşkusuz, yargı kararlarının uygulanması, etkin bir yargısal korumanın, hukuk devletinin ve hukuki güvenlik ilkesinin de göstergelerindendir. Adil yargılanma hakkına yargı kararlarının yerine getirilmesini sağlama yükümü de dahildir.
4123 sayılı Tabii Afet Nedeniyle Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanun'un 1. maddesinde, bu Kanun'un amacı, tabii afete maruz kalan yörelerde normal hayatın devamını sağlayacak hizmetlerin yürütülmesi, hasar ve tahribatın giderilmesi ile 02/02/1981 tarih ve 2380 sayılı Kanun'a göre kurulmuş fonlardan yapılacak yardımın usul ve esaslarının düzenlenmesi olarak açıklanmış; aynı 6. maddesinin 1. fıkrasında ise, bu Kanun kapsamına giren yöre belediyelerinin tabii afet nedeniyle toplayamadığı emlak vergisi dahil, diğer vergi, resim ve harçların 02/02/1981 tarihli ve 2380 sayılı Kanun'a göre kurulmuş bulunan fonlardan karşılanabileceği belirtildikten sonra 3. fıkrasında, tabii afete maruz kalan yörelerdeki belediyeler ve özel idarelere 2380 sayılı Kanun'a ve ilgili yıllar bütçe kanunlarındaki hükümlere göre tahakkuk eden payların Bakanlar Kurulunca azami 5 katına kadar artırılabileceği, bu uygulamanın süresinin Bakanlar Kurulunca belirleneceği hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, tabii afete uğrayan belediyelere yapılacak yardımın kaynağı "2380 sayılı Kanuna göre kurulmuş fonlar" olarak açıklanmış olup, 2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 4629 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile değişik 1. maddesinde, genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden belediyelere % 6, il özel idarelerine %1,12 nispetinde pay verileceği, bu payların Ek 2. madde hükümlerine göre aylık olarak hesaplanacağı ve tahsil edilen ayı takip eden ay sonuna kadar İçişleri Bakanlığı emrinde ayrı ayrı hesaplara kaydolunmak üzere İller Bankasına yatırılacağı, İller Bankasında her ay sonuna kadar toplanan belediyeler payının Banka tarafından İçişleri Bakanlığınca bildirilecek son genel nüfus sayımı sonuçlarına göre büyükşehir belediyeleri dışındaki belediyelere dağıtılacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Anılan Kanun hükümlerine dayanılarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 10/02/2000 tarih ve 23960 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı, Alt ve Üst Yapı Hasarına Uğrayan Belediyelerin Yapmaları Gereken İşlemler Hakkında Tebliğ"in 1. maddesinde; tabii afete maruz kalan belediyelerin başvurularına ilişkin usul ve esaslar açıklandıktan sonra, 3. maddesinde; ilgili kuruluşlar tarafından hazırlanacak raporda yalnızca yılı içinde tabii afetten meydana gelen hasarların dikkate alınacağı, geleceğe yönelik yatırımlar ve yeni işlerin keşiflere dahil edilmeyeceği, yapılan keşiflerin zarar gören tesislerin afet öncesi haline getirilmesi ile sınırlı olacağı, 4. maddesinde ise; Afet İşleri Genel Müdürlüğünün belediyelerin kayıplarına ilişkin yukarıdaki maddelerde belirtilen keşifleri değerlendirerek belediyelerin afetin olduğu yıldaki normal gelirlerini dikkate alarak ve yardım oranları belirlendikten sonra "Bakanlar Kurulu Kararı Taslağı" hazırlanarak Başbakanlığa gönderileceği açıklanmış, 12/02/2002 tarih ve 2002/3931 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 2. maddesinde de; belediye paylarının (bu Kararname ile) arttırılan kısmının 4123 sayılı Kanun'un 1. maddesinde belirtilen amaçlar dışında kullanılamayacağı belirtilmiş bulunmaktadır.
Dolayısıyla idare, yukarıda yer verilen Kanun hükümleri ile öngörülen afet yardımından yararlandırılacak belediyeleri saptarken kendisi tarafından izlenecek usulü belirlemek suretiyle bu amaçla tesis edilecek hazırlık işlemlerini belli bir disipline bağlamış ve böylece gerçek hak sahipleri dışındakilerin bu yardımdan yararlanmasını engellemek istemiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin birlikte incelenip değerlendirilmesinden; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesi kapsamında, İdarenin yargı kararlarına uyması ve bu kararların gereklerine göre gecikmeksizin işlem ya da eylemde bulunmak zorunda olmasının aynı zamanda hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu anlaşılmaktadır. İdari yargı yerlerince verilen kararların uygulanıp uygulanmaması konusunda idarenin herhangi bir takdir yetkisinin olmadığı, bu kararların doğruluğunu tartışma yetkisinin bulunmadığı, idarelerin bu alandaki yetkilerinin, bağlı yetki niteliğinde olduğu kuşkusuzdur.
Hukuka aykırı bulunan idari işlemler hakkında verilen iptal kararları; varlıklarını hukuka uygunluk karinesinden yararlanmak suretiyle sürdüren idari işlemleri tesis edildikleri tarihe kadar geriye yürür şekilde ortadan kaldırmaktadır.
Uyuşmazlıkta, Danıştay Onbirinci Dairesinin 23/11/2009 tarih ve E:2008/11641, K:2009/10105 sayılı kararı ile, "Ceyhan Belediyesinin 1998 yılında maruz kaldığı deprem afeti nedeniyle kapsamına alındığı 12/07/2000 gün ve 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı ve Altyapı Hasarına Uğrayan Belediyelere Yapılacak Yardımlara Dair Karar'da (2,03) katsayısı ile yer aldığı,...Ceyhan Belediyesinin deprem afeti nedeniyle uğradığı zararların kapsamına alındığı sonraki Kararnameler ile karşılandığı, 05/05/2000-08/05/2000 tarihleri arasında meydana gelen sel afeti nedeniyle tespitli zararlarının bulunduğu, 2000 yılının 8,9,10,11 ve 12. aylarında geçerli olmak üzere yürürlüğe konulan ve Danıştay'ca iptal edilen 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Karar yerine çıkarılan 2007/12761 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kararda, Kararname kapsamına alınmak için başvurusunun bulunmadığından bahisle davacı Ceyhan Belediyesine yer verilmediği gerekçesiyle iptaline karar verildiği; davacı tarafından, Mahkeme kararının uygulanarak davalı idarece 2000 yılında meydana gelen sel felaketi nedeniyle tespitli zararlarının ödenmesi istemiyle 12/06/2012 tarihinde idareye yapılan başvurunun zımnen reddedildiği, Dairemizin yukarıda belirtilen ara kararları üzerine, davalı idare ile dava dışı İller Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından, yaşanan sel felaketi nedeniyle anılan Kanun kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin dosyada mevcut olanlar dışında ilave bilgi ve belge sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davanın reddi yolundaki ilk kararın temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/10/2019 tarih ve E:2017/3705, K:2019/4078 sayılı bozma kararında da belirtildiği üzere, davalı idarece, davacı Ceyhan Belediyesinin 05/05/2000-08/05/2000 tarihleri arasında meydana gelen yağışlar nedeniyle tespit edilen zararlarının 4123 sayılı Tabii Afet Nedeniyle Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanun hükümleri kapsamında değerlendirilmesi suretiyle kesinleşmiş yargı kararının uygulanması gerektiğinden, davacının tespitli zararlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemine yönelik başvurusunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu işlemin İPTALİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ...- TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen (30) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 02/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
