
Esas No: 2020/505
Karar No: 2021/4131
Karar Tarihi: 02.12.2021
Danıştay 13. Daire 2020/505 Esas 2021/4131 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/505
Karar No:2021/4131
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Birliği (…)
… Mühendisleri Odası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idarece … sicil numaralı maden ruhsatının sözleşmede belirtilen bedel karşılığında ihale edilmesine ilişkin 09/10/2019 tarih ve 30913 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ihale ilânının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; ilgili mevzuat uyarınca iptal davası açılabilmesi için gerçek ya da tüzel kişiler ile dava konusu işlem arasında makul ve ciddi bir ilişkinin varlığının yeterli bulunduğu, başka bir anlatımla, idare hukukunun genel ilkelerine göre idari işlemin değişiklik yarattığı ya da doğmasına engel olduğu hukuki durumla, menfaat bağı olan herkesin bu idari işlemin iptalini isteyebileceği, iptal davası açılabilmesinin ön koşullarından birinin davacının objektif ve sübjektif dava ehliyetine sahip olması gerektiği olduğu, davacının subjektif dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü için idari kararın davacının meşru, şahsi ve güncel bir menfaatini ihlâl etmesi gerektiği, dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı saptanırken, iptal davasının genel amacının yanı sıra dava konusu idari işlemin niteliğine bakılarak menfaat ilgisinin olaya özgü değerlendirilmesi gerektiği;
Davacının, kamu kurumu niteliğindeki bir meslek kuruluşu olduğu, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının genel nitelikteki düzenleyici işlemlere karşı, kural olarak kuruluş yasalarında gösterilen amaçları doğrultusunda dava açma ehliyetinin bulunduğu, ayrıca ilgili mevzuatta bu kuruluşların amaçları dışında faaliyette bulunamayacakları kuralına yer verildiği, dava konusu ihale ilanı ile TMMOB'ın kuruluş ve görev alanı birlikte değerlendirildiğinde, davacı Odanın dava konusu ettiği ihale ilanı ile arasında somut, güncel ve meşru bir menfaat alakasının ortaya konulmadığı, iptali talep edilen ihale ilanının davacı Odanın menfaatini etkilemediği gibi Odanın kuruluş amaçları ile ilgisinin bulunmadığı, dava dilekçesinde de dava konusu ihale ilanının meslek mensuplarının ne tür bir menfaatini ihlâl ettiğinin açıklanamadığı görüldüğünden, işbu davayı açmakta davacı Odanın menfaatinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, uyuşmazlık konusu alanda maden mühendislerinin çalıştığı, davacı Odanın beş mensubunun uyuşmazlık konusu sahada hayatını kaybettiği ve bu saha ile ilgili hukuka aykırı işlemlere karşı dava açma yetkisinin olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacı Odanın dava konusu işlem bakımından ilgisinin ve menfaatinin bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu'nca Manisa İli Soma İlçesinde bulunan … sicil numaralı maden ruhsatının sözleşmede belirlenecek bedel karşılığında ihale edilmesi amacıyla 09/10/2019 tarih ve 30913 sayılı Resmî Gazete'de ilân yayınlanmıştır.
Yayınlanan ilânda ihale işlemlerinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na tâbi olmadığı, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu'nun ihaleyi yapıp yapmamakta, dilediğine yapmakta serbest olduğu belirtilmiştir.
Bunun üzerine ihale ilanının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 135. maddesinde, "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir. (...)
Bu meslek kuruluşları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar. (...)" kuralına yer verilmiştir.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu 2. maddesinde, “Birliğin kuruluş amacı ile yapamayacağı faaliyetler ve işler aşağıda gösterilmiştir. Birliğin kuruluş amacı: a) Bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek; Bu suretle aynı ihtisasa mensup meslek mensuplarını bir Odanın bünyesinde toplamak; merkezde idare heyeti, haysiyet divanı ve murakıplar gibi görevlilere yetecek kadar üyesi bulunmayan Odanın merkezini, Umumi Heyetin belirleyeceği yerde açmak; b) Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; c) Meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmektir.
Birlik ve organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.” kuralı yer almış; 13. maddesinde, lüzum görülen yerlerde Birlik Umumi Heyeti Kararıyla Türk Mühendis ve Mimarları Odaları açılabileceği; 19. maddesinde, Odaların, bu konunun 2. maddesinde belirtilen amaç için Birlik Umumi Heyetince kararlaştırılan işlerden yalnız Odalarını ilgilendiren kısımlar ile görevli oldukları, Odaların ve organlarının, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacakları kurala bağlanmıştır.
24/08/2005 tarih ve 25916 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Maden Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 1. fıkrasının (a), (h), (j) bentlerinde, "Doğal kaynakların bulunmasında, işletilmesinde, sanayinin gereksinimine uygun olarak hazırlanmasında ve pazarlanmasında, ülke ve kamu yararı doğrultusunda madencilik politikaları üretmek, bu hedefe ulaşmak için gerekli görülen tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak,"; "İş güvenliği ve işçi sağlığı ile madencilik ve çevre konularında maden mühendislerinin yetki ve sorumluluklarını belirlemek, ölçüm, test ve kontrollere bağlı olarak hazırlanacak raporların ilgili standartlara uygunluğunu sağlamak,"; "Madencilik sektörü ile ilgili konularda meslekle ilgili bütün mevzuatı, normları, şartnameleri, tip sözleşmeleri ve benzeri bütün evrakı incelemek, gerekli değişiklikleri yapmak, geliştirmek ve uygulamalarını denetlemek," Odanın başlıca amaçları arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı, Oda 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca kurulmuş olan bir kamu hukuku tüzel kişisidir. Odanın görev ve yetkileri Anayasa'nın 135. maddesi ile 6235 sayılı Kanun’un 2. ve 19. maddelerinde, "meslek mensuplarının ortak ihtiyaçlarını karşılamak ve bu kişilerin menfaatlerini korumak, meslek mensuplarının faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak ve meslek disiplinini ve ahlakını korumak" olarak belirtilmiştir. Ayrıca davacı Oda tarafından 6235 sayılı Kanun'un 13. ve 39. maddeleri uyarınca çıkarılan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Maden Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin 6. maddesinde Odanın başlıca amaçları düzenlenmiştir.
Dava ehliyeti, 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesinde ilk inceleme aşamasında göz önüne alınacak hususlar arasında sayılmış ve davacının dava açma ehliyeti bulunmaması hâlinde anılan Kanun'un 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca davanın reddine karar verileceği düzenlenmiştir. İdari yargılamada ehliyet, öğretide subjektif ehliyet ve objektif ehliyet olarak ikiye ayrılmaktadır. Objektif ehliyet taraf ehliyeti ve dava ehliyeti olarak medeni kanundaki hak ehliyeti ile fiil ehliyetine tekabül etmektedir. Subjektif ehliyet ise 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde yer alan “menfaatleri ihlâl edilenler” ifadesi ile tanımlanmış, ancak daha detaylı bir şekilde yargı içtihatlarıyla somutlaştırılmıştır. Öğreti ve Danıştay içtihatları uyarınca davacının subjektif ehliyetinin var olabilmesi için dava konusu idari işlemin davacının meşru, güncel ve kişisel bir menfaatini ihlâl etmiş olması aranmaktadır. (Bahtiyar Akyılmaz, Murat Sezginer, Cemil Kaya, Açıklamalı-İçtihatlı İdari Yargılama Hukuku, Ankara, 2019, s. 559.)
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının subjektif ehliyetinin varlığı, idari işlemin doğrudan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşuna yönelik tesisine veya mensuplarının hak ve menfaatlerini ilgilendirmesine bağlıdır.
Dava dilekçesinin incelenmesinden, davacı Oda tarafından esas olarak, davalı idarece gerçekleştirileceği ilan edilen ihalenin hangi mevzuat uyarınca gerçekleştirileceğinin belirsiz olduğu iddiasıyla bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütü olan davacı Odanın kamu yararı doğrultusunda madencilik politikası üretmek, meslek mensuplarının çalıştığı sahada iş sağlığı ve güvenliği önemlerinin alınıp alınmadığını sorgulamak, madencilikle ilgili sözleşmeleri incelemek ve bunların hukuka uygunluğunu sorgulamak gibi mevzuat tarafından kendisine verilen görevlerinin olduğu dikkate alındığında, maden ruhsatının ihale edilmesine ilişkin dava konusu ihale ilanı bakımından davacı Odanın ehliyetli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, davacı Odanın işbu davayı açmakta menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında usul kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 02/12/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyize konu İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz isteminin reddiyle Mahkeme kararının onanması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.