
Esas No: 2017/256
Karar No: 2021/5889
Karar Tarihi: 02.12.2021
Danıştay 8. Daire 2017/256 Esas 2021/5889 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/256
Karar No : 2021/5889
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : ... Başkanlığı
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davacı) : ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : Kararının değişik gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken 16.12.1999 tarihinde görevine son verilen davacı tarafından, 442 sayılı Kanunun Ek 17.maddesi uyarınca anılan Kanuna eklenen geçici 2. maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren tazminat ödenmesi ve Ek 16. madde uyarınca da aylık bağlanması talebiyle 06/09/2013 tarihinde yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali ile Ek 17. madde uyarınca anılan Kanuna eklenen geçici 2. maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren tazminat ödenmesine ve Ek 16. madde uyarınca da aylık bağlanmasına karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; 442 sayılı Kanunun Ek-16 ve Ek-17. maddeleri ile 12.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 2. maddesinden söz edilerek; 02/06/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5673 sayılı Kanun ile 442 sayılı Köy Kanunu'na eklenen Ek 16. ve 17. maddeler ile geçici köy korucularından sayılan şartları sağlayanlara aylık bağlanacağına veya tazminat ödeneceğine ilişkin hükümlerin getirildiği, söz konusu maddelerde geçmişte geçici köy korucusu olarak görev yapmış ve Kanunun yürürlük tarihinden önce görevinden ayrılmış olanlara yönelik düzenleme yapılmadığı, ancak, 12/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6353 sayılı Kanun ile yine 442 sayılı Köy Kanunu'na eklenen Geçici 2. madde ile, 5673 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce geçici köy koruculuğu yapanlardan Ek 16 ncı ve Ek 17 nci maddelerde yer alan şartları taşıyanlara yazılı müracaatları üzerine bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren bu madde hükümleri uygulanacağının ancak geçmiş süreler için herhangi bir ödeme yapılmayacağının düzenlendiği; buna göre, davacının 5673 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce geçici köy koruculuğu yaptığı açık olup, Ek 16 ncı ve Ek 17 nci maddelerde yer alan şartları taşıması halinde bu madde hükümlerinden yararlanması gerektiği sonucuna varıldığı; öte yandan, davacının Geçici 2. madde hükmünün yürürlüğe girdiği 12.07.2012 tarihini takip eden ay başından itibaren ilgili madde hükümlerinden yararlandırılacağının açık olduğu gerekçesiyle işlemin iptaline ve aylık ve tazminata ilişkin istemin 12.07.2012 tarihini takip eden ay başından itibaren kabulüne karar verilmiştir.
442 sayılı Köy Kanunu'nun 74. maddesinde, belli koşullar sebebiyle geçici köy korucusu görevlendirileceği hüküm altına alınmış; 27.05.2007 tarihli Ek-18. maddesinde ise; geçici köy korucularının görevlendirme şekilleri, göreve alınmalarında aranacak şartlar, görevleri, uygulanacak disiplin cezaları ve görevlerine son verilmesini gerektiren haller ile eğitim ve denetimlerine ilişkin usul ve esasların Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanacak ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde Bakanlar Kurulunca çıkartılan Yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, aynı Kanun'un 02.06.2007 gününde yürürlüğe giren ve işlem tarihinde yürürlükte olan Ek-16 maddesinde; geçici köy korucularından 55 yaşını dolduranların görevle ilişiği kesilir. İlişikleri kesilenlerden on beş yıl veya daha fazla hizmeti olanlara hayatta bulundukları sürece 5.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık kat sayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda SGK 'ca aylık bağlanır; Ek-17. maddesinde; "55 yaşını doldurup onbeş yıldan az hizmeti olan veya 55 yaşını doldurmamış olan geçici köy korucularından; sağlık ve idarî nedenlerle görevine son verilenler ile ölenlere (55 yaşını doldurmamış olmakla birlikte onbeş yıl veya daha fazla hizmeti bulunanlardan görevleri ile ilişikleri devam etmekte iken vefat edenler hariç), 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir. 55 yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan geçici köy korucularına, hizmet sürelerine bakılmaksızın 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir. Tazminat hesabında bir yıldan az olan hizmet süresi bir yıl kabul edilir. Bir tam yılı aşan süreler için; ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süre ile orantılı ödeme yapılır. Vefat eden geçici köy korucularının hak ettiği tazminat kanunî mirasçılarına ödenir. Verilecek tazminat tutarından herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz. Ek 16'ncı madde uyarınca aylık bağlanan veya disiplin hükümlerinin uygulanması sonucu görevlerine son verilen geçici köy korucularına bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmez, hükmüne yer verilmiş; 12.07.2012 gününde yürürlüğe giren geçici 2. maddesinde de; Ek-17. maddenin yürürlüğe girdiği 02.06.2007 tarihinden önce bu görevi yapanlardan Ek-17. maddede yer alan şartları taşıyanlara, yazılı müracaatları üzerine, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren bu madde hükümlerinin uygulanacağı ancak geçmiş dönemler için bir ödeme yapılmayacağı belirtilmiştir.
442 sayılı Yasa'nın 74. maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan 24.10.1986 Tarihli Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin "Verilecek Disiplin Cezaları" başlıklı 21. maddesinde uyarma ve aylıktan kesme cezalarının düzenlendiği; "Koruculuk Görevine Son Verilmesi" başlıklı 22. maddesinde ise, korucuların görevine hangi hallerde son verileceğinin düzenlendiği görülmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Siirt İli, Baykan İlçesinde geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken kavgada silah boşaltmak suçu sebebiyle yürütülen ceza yargılaması nedeniyle 16.12.1999 tarihinde görevine son verildiği, davacı tarafından 5673 sayılı Kanun uyarınca kendisine tazminat ödenmesi talebiyle başvuruda bulunulduğu, talebinin Kanunun yürürlük tarihinden önce görevden ayrılanlara tazminat ödeneceğine ilişkin hüküm bulunmadığı nedeniyle reddedilmesi sonrasında 12.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 2. madde hükmü uyarınca, davacının yeniden başvuruda bulunduğu, başvurusunun zımnen reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde; 02.06.2007 gününde yürürlüğe giren Ek-16. madde uyarınca 15 yıl ve daha fazla hizmeti olup, 55 yaşını doldurması sebebiyle görevine son verilenlere aylık bağlanacağı Ek-17. madde uyarınca geçici köy korucularından aylık bağlanma imkanı olmayanlardan kendi isteği ile ayrılanlara, sağlık ve idari nedenlerle görevine son verilenlere tazminat ödeneceği; geçici 2. maddesi uyarınca da 02.06.2007'den önce ayrılanlara da bu hakkın maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle tanınacağı; disiplin hükümleri sebebiyle görevine son verilenlere ise belirtilen madde hükmünün uygulanmayacağı; disiplin cezalarının düzenlendiği Yönetmelikte de idari sebeple göreve son vermenin disiplin cezaları arasında yer almayıp, hangi hallerde hangi cezanın verileceğinin açıkça düzenlendiği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince, davacının koşulları sağlaması halinde aylık ve tazminat ödenmesi haklarından yararlandırılması gerektiği gerekçesiyle iptal-kabul kararı verilmiş ise de; idarece ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, davacıya, Ek-16. maddedeki koşulları taşıması halinde aylık bağlanacağı; aylık bağlanma imkanı olmaması halinde Ek-17. madde uyarınca tazminat için aranan koşulları taşıması halinde tazminat ödeneceği açık olduğundan; doğrudan bu haklardan yararlandırılması sonucunu doğuracak şekilde verilen kararda isabet görülmemiş ise de, sonucu itibariyle karar yerinde görülmüştür.
Bu durumda; idarece her yönüyle yapılacak (göreve son nedeni, hizmet yılı vs.) değerlendirmeye göre hangi haktan yararlanıp-yararlanmayacağının değerlendirilmesi suretiyle işlem tesisi gerekmekte iken başvuruya cevap verilmemek suretiyle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamakta olup, sonucu itibariyle yerinde görülen kararın belirtilen gerekçeyle onanması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu kararın yukarıda yer verilen gerekçeyle onanmasına temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 02/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
