Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15047
Karar No: 2019/5917
Karar Tarihi: 13.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/15047 Esas 2019/5917 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/15047 E.  ,  2019/5917 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 07.05.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, Van ilinde gerçekleşen deprem nedeniyle davacıya ait olup davalı tarafından sigortalanan iki ayrı işyerinde hasar meydana geldiğini, davalıya yapılan ihbar üzerine eksper tarafından hasar miktarları belirlendiği halde davalının ödeme yapmadığını, davacı işyerlerindeki emtea ve demirbaş hasarları ile işyerlerinden biri için DASK limitini aşan bina hasarından davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 300.624,90 TL. tazminatın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının işyerlerinde oluşan emtia hasarı talebinin fahiş olduğunu ve oluş biçimine göre de teminat dışı olduğunu, işyerlerinden birinin bina hasarının da DASK tarafından karşılanmış olması nedeniyle zarar talebinin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacının
    işyerlerinde oluşan emtia ve demirbaş hasarları karşılığı olarak 160.837,48 TL"nin dava tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; bina hasar bedeli DASK tarafından yapılan ödeme ile karşılanmış olduğundan, bu istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; Yangın Sigortası Genel Şartları gereği, ancak ek sözleşme ile teminat kapsamına alınabilen deprem rizikosu yönünden, depremin sigortalı mallarda "doğrudan" neden olacağı zararların teminat kapsamında olduğu, davacıya ait emtianın ise elektrik kesintisi sonucu soğuk hava depolarının çalışmaması nedeniyle hasara uğradığı ve emtia zararının dolaylı zarar olduğu dikkate alındığında, emtia hasarı deprem teminatı kapsamında kalmadığından, bu zarara ilişkin davacı temyizinin yerinde görülmemesine; taraflar arasındaki uyuşmazlık sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı ve taraflar tacir olduğundan, temerrüt faizi olarak ticari faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verme gerekmiştir.
    2-Dava, deprem teminatını da içeren işyeri sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, sigortalı işyerlerinde bulunan emtianın deprem nedeniyle hasara uğradığı iddiası ile emtea zararının tazminini istemiş; mahkeme ise, benimsediği bilirkişi raporu doğrultusunda, deprem teminatı kapsamında kaldığı kabul edilen emtea hasarından da davalının sorumluluğuna karar vermiştir.
    Davacıya ait olup soğuk hava depolarında muhafaza edilen emtianın deprem sonucu hasara uğramadığı; depremden sonra gerçekleşen elektrik kesintisi nedeniyle soğuk hava depolarının çalışmaması sonucu hasar gördüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Emtia hasarının oluşumu bakımından, zarar depremin doğrudan sonucu olmayıp dolaylı sonuç niteliği taşımaktadır. Bu nedenle de; davacıya ait hasar gören emtia yönünden, poliçelerdeki deprem teminatı kapsamında değil "gıda bozulması" teminatı kapsamında değerlendirme yapılması gerekirken, deprem ile emtia hasarı
    arasında illiyet bağı bulunduğu gerekçesiyle, bu doğrultudaki rapor gereği hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3-Dava dilekçesinde, sigortalı işyerlerindeki demirbaşların da depremde zarar gördüğü iddia edilerek tazminat talebinde bulunulmuş; mahkeme tarafından, benimsenen 06.07.2015 tarihli kök ve 28.03.2016 havale tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının iki işyerindeki demirbaş hasar bedeli olarak 2.480,00 TL. hüküm altına alınmıştır. Anılan raporlar incelendiğinde; davacı tarafından iddia edilen demirbaş hasarının belirlenmesi konusunda herhangi bir irdeleme yapılmadan, sadece davalı ... tarafından alınan eksper raporlarında belirlenen bedellerden muafiyet ve müşterek sigorta indirimlerinin yapılması ile yetinildiği görülmektedir. Esas alınan raporlar, hükme esas almaya elverişli olmadığından, mahkemenin demirbaş hasarının belirlenmesine ilişkin araştırması yetersizdir.
    Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; 27.04.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, dosyaya sunulan davacı ticari defterlerinden yevmiye defterinin demirbaş kayıtlarını içermediği ve anılan kaydın bu defterde bulunmasının da mümkün olmadığının açıkça belirtildiği dikkate alınmak suretiyle, davacıya ait işyerlerindeki demirbaşların kaydının tutulduğu ilgili ticari defter ve kayıtların, davacı yandan ve gerektiğinde vergi dairesinden temin edilmesi; daha sonra, tüm dosya kapsamı ile davacı ticari kayıtları incelenerek davacının demirbaş hasar talebi yönünden hesap yapılması için, mali müşavir bilirkişinin de yer aldığı, konusunda uzman başka bir bilirkişi heyetinden rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    4-Davalı tarafından ... numaralı poliçe ile sigortalanan davacıya ait işyeri binasında oluşan hasar bedeli karşılığı 15.600,00 TL"nin tazmini de dava konusu edilmiştir. Hükme esas alınan 06.07.2015 tarihli kök ve 28.03.2016 havale tarihli ek bilirkişi raporunda, davacının binasında oluşan hasar nedeniyle dava dışı DASK tarafından 94.400,00 TL. ödendiği ve bu miktarı aşan bir zarar bulunduğunun davacı tarafça ispat edilmesi halinde, davalının sorumlu olduğu bina hasar bedelinin 12.230,04 TL. olacağı yönünde görüş bildirilmiş; mahkeme ise, davacının DASK ödemesini aşan zararı olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle, bu talebin reddine karar vermiştir. Davacının bina hasar
    bedeline ilişkin talebi yönünden, hasar bedelinin belirlenmesinin özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği dikkate alınarak, inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alınmadan hüküm tesisi, eksik inceleme niteliğindedir.
    Bu durum karşısında mahkemece; davacının ... numaralı poliçe ile sigortalanan işyeri binasında oluşan hasar bedelinin belirlenmesi için, konusunda uzman inşaat mühendisinin de bulunduğu başka bir bilirkişi heyetinden, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları"nın B.3-1. maddesindeki düzenleme gereği, deprem tarihindeki serbest piyasa rayiçlerine göre davacının işyerindeki hasarın giderilmesi için gerekli olan yeniden yapım- onarım maliyetinin ne kadar olacağı hususunda denetime elverişli ve gerekçeli bir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı yararına, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı yararına BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 13/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi