Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı H.V.vekili vasıtasıyla, borçlu N. K. aleyhinde, İzmir 7.Aile Mahkemesi"nin 2005/914 E, 2006/953 K. sayılı ilamına dayalı olarak 36.000,00 YTL alacağın ve fer"ilerinin tahsili için, İzmir 19.İcra Müdürlüğü"nün 2008/9446 Esas sayılı dosyasında ilamlı takip başlatmıştır.
Borçlu N.ise aynı ilamda kendisi lehine hükmedilen 8.878,00 YTL alacağın ve fer"ilerinin tahsili için İzmir 16.İcra Müdürlüğü"nün 2008/10411 Esas sayılı dosyasında ilamlı takip başlatmış, H."in aleyhinde başlattığı takibe karşı, 17.09.2008 tarihinde icra mahkemesine gelerek, aynı ilamdan kaynaklanan alacağıyla bu dosyadaki borcunun takas ve mahsubunu talep etmiştir.
Mahkemece, 6.İcra Müdürlüğü"nün dosyasının kesinleşmediği, 19.İcra Müdürlüğü"nün dosyasında takas ve mahsuba karar verildiği diğer icra dosyalarının kesinleşmediğinden bahisle talebin reddine karar verilmiştir.
Borçlunun alacaklı olduğu 6.İcra Müdürlüğü"nün 2008/1474 Esas sayılı takip dosyasının farklı bir ilama dayandığı ve bu alacağın yine tarafları aynı olan 22.İcra Müdürlüğü"nün 2008/1237 Esas sayılı dosyasındaki alacağın, dava konusu 19.İcra Müdürlüğü"nün 2008/9446 Esas sayılı dosyasındaki borçtan takas ve mahsubuna İzmir 8.İcra Mahkemesi"nin 02.09.2008 tarihli 2008/944 Esas - 1007 Karar sayılı ilamıyla karar verildiği, 19.İcra Müdürlüğü"nce de bu karara dayalı olarak takas-mahsup işleminin 17.02.2009 tarihinde gerçekleştirildiği; bu işlemden sonra da dosyada bir miktar alacağın kaldığı görülmektedir.
HGK"nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251-593 sayılı kararında benimsendiği üzere, icra mahkemesinde takas ve mahsup iddiası kural olarak;
1- Takasa konu alacağın İİK"nun 68.maddesindeki belgelere dayalı bulunması,
2- Bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması,
3- Alacağın ilama bağlanması hallerinde nazara alınabilir. Bu istem, takibin her safhasında ileri sürülebilir. Süreye de tabii değildir.
O halde, mahkemece takip dosyasında, icra müdürlüğünün 17.02.2009 tarihli takas ve mahsup işleminden sonra kalan bakiye alacağın tespitiyle, borçlunun bu miktar kadar ki talebinin nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde takibin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.