13. Hukuk Dairesi 2016/4886 E. , 2018/12049 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı Kurum, Türkiye ... Kurumu Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri gereğince Kurum tarafından Toplum Yararına Çalışma Programı düzenlendiğini, bu çerçevede Kurumun ... Çalışma ve İl Müdürlüğü ile ... arasında 12.02.2013 tarihinde 194 kişilik Toplum Yararına Çalışma Programları Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı, anılan sözleşmenin 2.maddesi gereğince Toplum Yararına Çalışma Programı kapsamında hazırlanmış olan programın yüklenici tarafından sözleşme ve eklerinde yer alan kurallara uygun şekilde yürütülmesinin bu sözleşmesinin konusunu teşkil ettiği, 14.11.2012-14.06.2013 tarihleri arasında düzenlenen TYP kapsamında çalışan 50 katılımcıdan 10 katılımcının ... İl Afet Müdürlüğü idari binasında amirlerinin ve burada çalışan memurlarının odalarının, masa sandalye silinmesi, ağaçların budanması, sekreter vs. biçiminde proje konusu işler dışında toplum yarına değil de davalı Kurum yararına çalıştırıldığının tespit edildiğini, sözleşmenin 18. maddesi ve 17.01.2013 tarih 1142 sayılı taahhütname gereği tahsil edilmesi gerektiği kanaati hasıl olduğu, Kurumca 27.12.2013 tarih ve 3159 sayılı yazı gereğince 47.767,33 TL’nin davalı şirketten tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde ödenmesini talep etmişse de ödemenin gerçekleşmediğini, davalı tarafından ödenmeyen ve haksız olarak tahsil edilen 47.767,33 TL alacağın davalı Kuruma ödendiği tarihten itibaren hesaplanacak faizi davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya herhangi bir cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü dava konusu 47.767,33TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava,"Toplum Yararına Çalışma Programları Hizmetleri Sözleşmesi" hükümlerine aykırılık nedeni ile ödenen bedelin istirdı istemine ilişkindir. Mahkemece, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı"nın 21.06.2013 tarih ve 9991-7824İİ-04-03 sayılı inceleme raporu,taraflar arasında imzalanan 05.11.2012 tarihili sözleşmenin 18.maddesi, ..."nün davacı kuruma gönderdiği taahhütname niteliğindeki 15.02.2013 tarih ve 2928 ile 17.01.2013 tarih ve 1142 sayılı yazısı dikkate alındığını, davalı Kurumun davacı Kurum ile imzaladığı Toplum Yararına Çalışma Programları Hizmetleri Sözleşmesine istinaden kendi bünyesinde çalıştırılan inceleme raporunda isimleri belirtilen katılımcıları sözleşme ve değinilen taahhütnameye aykırı şekilde çalıştırdığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda"...taraflar arasında imzalanan ve dosyaya celp edilen Toplum Yararına Çalışma Programları Hizmetleri Sözleşmesi gereğince davacı kurum tarafından belirlenen katılımcıların davalı kurum İl Müdürlüğü bünyesinde program kapsamında çalıştırıldığı, dava dilekçesinde ve dosyaya sunulan teftiş inceleme raporunda isimleri belirtilen katılımcılar... isimli katılımcıların 5 aylık kurs süresinin 3,5 ayında...ın ise; tüm hizmet süreleri boyunca toplum yararına değil; kurum yararına çalıştırıldığının sabit olduğu, davacı kurum tarafından kursiyerlere 14.12.2012-14.06.2013 tarihleri arasında toplam 50.846,51TL brüt (40.666,40-TL net) ödeme yapıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 18.m. ve davacı kuruma davalı kurum tarafından verilen taahhütname gereğince söz konusu alacağın talep ile bağlı kalınarak 47.767,33 TL"sinin dönemsel olarak yapılan her bir ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan talep edilebileceği..."belirtilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir. Şöyle ki; Sözleşmenin 18.maddesinde "Yüklenicinin taahhüdünden vazgeçmesi, taahhüdünü sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya taahhüdünü başkasına devretmesi durumunda İl Müdürlüklerinin 10 gün süreli yazılı ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi halinde ayrıca protesto çekmeye veya hüküm almaya gerek kalmaksızın Kurumca tek taraflı olarak feshedilecektir. Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı sözleşmenin fesih edilmesi nedeniyle hizmetin tamamlanamaması halinde katılımcılar için ödenen giderler de dahil olmak üzere yükleniciye yapılan tüm ödemeler, ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizleriyle birlikte geri alınacaktır. Sözleşmesi fesih edilen yüklenicilere, uygun olan müeyyide uygulanacaktır." hükmüne yer verilmiştir. Bilirkişi raporunda sözleşmenin ilgili maddesini değerlendirmemiştir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.