
Esas No: 2021/4765
Karar No: 2021/4231
Karar Tarihi: 08.12.2021
Danıştay 13. Daire 2021/4765 Esas 2021/4231 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/4765
Karar No:2021/4231
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sakarya ili, Hendek ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı tarla vasfındaki davalı idareye ait taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca satışının yapılması amacıyla Belediye Encümeni'ne yetki verilmesine ilişkin … Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; uyuşmazlık konusu taşınmazın Sakarya ili, Hendek ilçesi, … Köyü tüzel kişiliğine ait iken köy tüzel kişiliklerinin kaldırılarak mahalleye dönüştürülmesi üzerine anılan taşınmazın bedelsiz olarak … Belediye Başkanlığı'na … tarihli devir işlemi ile tapuda devredildiği;
Davacı tarafından, Sakarya ili, Hendek ilçesi, … Mahallesi, .. ada, … parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmaz üzerinde köy halkı tarafından kullanılan fiili yollar bulunduğu, taşınmazın köy tüzel kişiliğine bağışlanırken şarta bağlı olarak eğitim amaçlı bağışlandığı, mahallenin ortak ihtiyaçları doğrultusunda kamusal kullanımı (yol, park, mera vb.) olduğu, dava konusu meclis kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürüldüğünden, Mahkemece bu hususlara ilişkin olarak yapılan ara kararına sunulan cevabi yazılardan anlaşıldığı üzere, dava konusu taşınmazın plansız alanda ve davalı idarenin özel mülkiyetine tabi bir taşınmaz olduğu, köy yerleşik alan haritasında bu taşınmaz üzerinde resmî bir yol bulunmadığı, gerek tapu kayıtlarının gerekse de köye ait defterlerin incelenmesinden; taşınmazın köy tüzel kişiliğine bağışlanırken şarta bağlı olarak bağışlandığı, eğitim yararına kullanımına, köy yararına gelir getirme veya okul yapılması amacıyla kullanımına dair hukuken kabul edilebilir somut bilgi ve belge bulunmadığı, aksinin de somut olarak ortaya konulamadığı, bahse konu taşınmazın bir kamu hizmetine tahsis edildiğine ya da kamusal veya sosyal donatı alanı olarak ayrıldığına dair bir belge bulunmadığı, bilakis dava konusu taşınmazın, mahalle (köy) halkı tarafından gerek tecavüzlü gerekse izinsiz olarak kullanıldığının belirtildiği, davalı idarenin taşınmazı satmayarak uhdesinde bulundurması zorunluluğundan bahsedilemeyeceği gibi davalı idarenin taşınmazı satma yetkisini engelleyen herhangi bir hukuki durumun da söz konusu olmadığı, kamu yararı amacı dışında satıldığına dair hukuken kabul edilebilir belge bulunmadığı, bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu, taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar verme yetkisinin Belediye Meclisinin görev ve yetkileri arasında yer aldığı, davalı idarece taşınmaz mal satımına, trampasına ve tahsisine ilişkin meclis kararlarını uygulama yetkisinin ise Belediye Encümeninde bulunduğu, bu itibarla, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu taşınmazın yan tarafında bulunan … ada … ve …. parsel sayılı taşınmazların ailesine ait olduğu ve yaklaşık 40 senedir bu köyde ikâmet edildiği, bu nedenle davalı idarenin husumet itirazının hukuka uygun olmadığı, dava konusu işlemin usule ve idare hukukunun temel ilkelerine aykırı olduğu, uyuşmazlık konusu taşınmazın da aralarında bulunduğu taşınmazların satışına ilişkin Belediye Meclisi toplantısına …. isimli üyenin katılmadığı, 2886 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca "ihale komisyonu sıfatıyla" eksiksiz toplanılması gerekirken … Belediyesi Meclisi'nin bu şekilde eksik toplanarak oy çokluğu ile karar verdiği, ayrıca İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı … Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi …. ve Tarımsal Hizmetler Komisyonu üyesi …. tarafından söz konusu satış işlemlerinin kamu yararına uygun olmayacağı yönünde 27/07/2020 tarihli “ret raporu” düzenlendiği, diğer taraftan Hendek ilçesinde günlük yayın yapan bir gazete olmasa da … TV isminde bir yerel televizyon kanalının mevcut olduğu, taşınmaz malların satışı ile ilgili bu yerel televizyondan halkın etkin ve doğru şekilde bilgilendirilmesinin sağlanmadığı, söz konusu taşınmaz için sadece bir alıcının ihaleye katılması sebebiyle rekabet ortamının sağlanmadığı, taşınmazın gerçek değerinin çok altında 900.000-TL bedelle satıldığı, 2886 sayılı Kanun'un 18. maddesine rağmen, hatalı şekilde sadece ilan panolarında yapılan ilanlarda yasal olarak belirtilmesi zorunlu olan hususların belirtilmediği, tahmin edilen bedelin tespiti yapılırken yeterli düzeyde araştırma yapılmadığı, uzun yıllardan beri … Köyü halkının kullanımına tahsis edilen taşınmazın köyün tam orta noktasında yer aldığı, bu konumu itibarıyla köy halkının tamamının kullanımı için yapılacak okul, sağlık ocağı, kütüphane, millet bahçesi gibi yarar sağlayan alanların oluşturulması ve 1. derece deprem bölgesi olan Sakarya ilinde olacak bir depremde köy halkının güvenli şekilde barınma imkânının sağlanabilmesi açısından büyük öneme sahip olduğu, ayrıca … Köyü'ne bağışlanan bu arazinin üzerinden geçen ve köy halkının uzun yıllardan beri kullandığı fiili yolların bulunduğu, buna rağmen söz konusu taşınmazın … Mahallesi'nde dahi ikâmet etmeyen köy halkının tanımadığı bir kişiye satılmasının kamu yararı ilkesine aykırı olduğu, sırf gelir elde etme amacıyla gerçekleştirilen işlemin kamu yararı ve sosyal hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmadığı, keşif yapılmaksızın sadece ara kararda istenilen belgeler üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, söz konusu taşınmazın Sivritepe Köyü tüzel kişiliğine henüz kadastro işlemlerinin başlamadığı/yapılmadığı dönemde “köy senedi” ile devredildiği, Mahkemece ilk devirlerin yapıldığı köy senetlerinin … Tapu Sicil Müdürlüğü, … Kadastro Müdürlüğü, … Kaymakamlığı, … Belediye Başkanlığı veya ilgili diğer kurumlardan tamamı istenilerek incelenmediği, eksik inceleme yapılarak hatalı karar verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu edilen taşınmaz … Köyü tüzel kişiliğine ait iken, ilçe belediyesinin … Büyükşehir Belediyesi statüsüne alınması ile birlikte anılan köy tüzel kişiliği sonlandırılarak mahalle statüsüne çevrildiği ve bu taşınmazın Hendek Belediye Başkanlığı adına tescil edildiği, … Mahallesi'ne (Köyü) ait köy karar defteri incelendiğinde bu taşınmazların şartlı bağış yolu ile geldiğine dair bir kararın bulunmadığı, yine tapu kayıtlarında da şartlı bağış veya buna bağlı bir şerh vs. bulunmadığı, yine davacının iddialarına ilişkin herhangi bir belge, şartname, sözleşme, karar vb. bulunmadığı, dava konusu işlem ile Hendek Belediye Meclisi'nin tek hissedar ve bağımsız olarak kendi adına kayıtlı olan taşınmazları mevzuat çerçevesinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 45. maddesine göre satışına karar verildiği, bu taşınmazların ilçe merkezine uzak mesafede bulunan ve eski statüde köy olan mahallelerdeki taşınmazlar olduğu, bu taşınmazların uzun yıllardan bu yana atıl vaziyette ve mahalle (köy) halkı tarafından da gerek tecavüzlü gerekse izinsiz olarak kullanılan (ekilen, biçilen) taşınmazlar olduğu, söz konusu bu taşınmazların an itibarıyla Belediyeye hiçbir geliri ve katkısının bulunmadığı, tam aksi kullanılmamasından dolayı kamu zararına sebebiyet verildiği, davacının taşınmazlar üzerinde köy halkı tarafından kullanılan fiili yolların bulunduğu iddiasının da gerçek dışı olduğu, köy yerleşik alan haritasında taşınmaz üzerinde hukuki ve fiili herhangi bir yolun bulunmadığı, dava konusu işlemin hem şekil hem de esas yönünden usul ve yasaya uygun olarak tesis edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 08/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
