
Esas No: 2016/1142
Karar No: 2021/4211
Karar Tarihi: 08.12.2021
Danıştay 13. Daire 2016/1142 Esas 2021/4211 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/1142
Karar No:2021/4211
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …Akaryakıt Tarım Gıda ve Hayvancılık Ürünleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: LPG dağıtıcı lisansı sahibi davacı şirketin “… Köyü …Yolu Altı … Mevkii …” adresinde bulunan tesisinde 13/08/2012 tarihinde yapılan denetimde, yeterli sayıda numune kabı bulundurulmadığının tespit edildiğinden bahisle, 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca 339.814,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararına yapılan itirazın reddine dair … tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı şirkete ait tesiste 13/08/2012 tarihinde yapılan denetim sonucunda yeterli sayıda numune kabı bulundurulmadığı hususunda herhangi bir duraksama bulunmadığı, ancak davacı şirkete isnad edilen "yeterli sayıda numune kabı bulundurmamak" fiilinin 5307 sayılı Kanun uyarınca cezalandırılabilir bir fiil olup olmadığının ortaya konulması gerektiği, hangi fiillerin kabahat oluşturduğu, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi, kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriğinin, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabileceği, ancak kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarının, kanunla belirlenmesi gerektiği;
Davacı şirketin 5307 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile LPG Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 18. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına ve Kurul'un … tarih ve … sayılı kararına aykırı davrandığından bahisle, idarî para cezası ile cezalandırıldığı görülmekle birlikte, Kurul kararına aykırı davranılmış olmasının idari para cezası ile cezalandırılacağına ilişkin 5307 sayılı Kanun'da herhangi bir hüküm bulunmadığı; diğer taraftan, dava konusu işlemde davacı şirketin 5307 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrası ile ikinci fıkrasına da aykırı hareket ettiği belirtilmekte ise de, davacıya isnad edilen fiilin anılan hükümler kapsamına girmediği gibi, Kurul kararlarının 5307 sayılı Kanun'un 4. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "ilgili diğer mevzuat" kapsamında düşünülmesi imkânının da bulunmadığı; aksi bir yorumun, suç ve ceza içeren hükümlerin kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanması anlamına geleceği, böyle bir durumun Anayasamızda ve Uluslararası Sözleşmelerde/belgelerde kabul edilmiş olan ceza hukukunun genel ilkeleriyle de bağdaşmayacağı, bu nedenle davacıya isnad edilen fiilin 5307 sayılı Kanun'un 4. ve 16. maddesi uyarınca cezalandırılabilir bir fiil olmadığı anlaşıldığından, dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu Kurul kararının iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirkete ait tesiste yapılan denetimde yeterli sayıda numune kabı bulundurmadığının sabit olduğu, bu nedenle dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hâllerde idare mahkemelerinde 60 gün olduğu ve bu sürenin idarî uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı; anılan Kanun'un 11. maddesinin işlem tarihindeki hâlinde, ilgililer tarafından idarî dava açılmadan önce, idarî işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın işlemeye başlamış olan idarî dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması hâlinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, LPG dağıtıcı lisansı sahibi davacı şirketin tesisinde 13/08/2012 tarihinde yapılan denetim sonucunda yeterli sayıda numune kabı bulundurulmadığının tespit edildiğinden bahisle, 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararı ile idarî para cezası verildiği ve bu kararın davacı şirkete 27/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği hâlde davacı şirket tarafından bu işleme karşı dava açılmayarak, 13/02/2014 tarihinde 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında idareye başvuru yapıldığı, Kurul'un … tarih ve … sayılı kararı ile itirazın reddedildiği, ret kararının 13/05/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, yine dava açılmayarak 02/09/2014 tarihli yazı ile Kurul kararına tekrar itiraz edildiği, bu defa Kurul'un … tarih ve … sayılı kararı ile itirazın reddedildiği bu kararın ise 12/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve 11/12/2014 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirkete idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararına yapılan itirazın reddi üzerine 2577 sayılı Kanun'un 7. ve 11. maddelerinde öngörülen dava açma süresi içerisinde davanın açılmadığı, dava açma süresi geçtikten sonra yapılan ve dava açma süresini yeniden canlandırmayan 02/09/2014 tarihli itirazın reddedilmesi üzerine 11/12/2014 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğundan uyuşmazlığın esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında usul kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
