
Esas No: 2021/3454
Karar No: 2021/4217
Karar Tarihi: 08.12.2021
Danıştay 13. Daire 2021/3454 Esas 2021/4217 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/3454
Karar No:2021/4217
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü / …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: LPG otogaz bayilik lisansı sahibi davacıya 5307 sayılı Kanun uyarınca verilen 280.000,00-TL idari para cezasının tahsiline yönelik olarak düzenlenen … tarih ve … sayılı tahakkuk fişinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 24/07/2009 tarihinde yapılan denetimde davacının otogaz istasyonunda tüp dolumuna yarayan alet bulundurduğu gerekçesi ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 280.000,00- TL idari para cezası verildiği, bu cezanın iptali istemiyle açılan davada ilk derece mahkemesi olarak Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 17/04/2012 tarih ve E:2010/1768, K:2012/781 sayılı kararı ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere davanın reddine karar verdiği, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 26/01/2018 tarihli yazısı ile mahkeme kararının kesinleştiği belirtilerek idari para cezasının tahsilinin Ağrı Defterdarlığından talep edildiği, bunun üzerine iptali istenen tahakkuk fişinin düzenlendiği ve bakılmakta olan davanın açıldığı, davacının gerek dava dilekçesinde gerekse 23/05/2018 tarihli dilekçesi ile 12/02/2018 tarihli dilekçe ile kanun yararına temyiz talebi ile Danıştay Başsavcılığına müracaat ettiğini belirttiği, dolayısı ile idari para cezasının iptaline ilişkin davanın temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşıldığı, dava konusu işlemin dayanağını oluşturan idari para cezasına karşı açılan davanın reddedildiği, davacı tarafından temyiz yoluna başvurulmadığı, her ne kadar Danıştay Başsavcılığına kanun yararına temyiz talebi ile başvuruda bulunulduğu belirtilmiş ise de yapılan bu başvurunun 2577 sayılı Kanun'un 51/2. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine etkisinin bulunmadığı, bu nedenle de kesinleşen idari para cezasının, yukarıda bahsi edilen mevzuat hükümleri doğrultusunda vadesinin belirlenmesi, ödeme emrinin düzenlenmesi ve nihayetinde tahsiline yönelik olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, istasyona bırakılan piknik tüpünün doluma uygun olmadığı, değişim yapılması için emaneten bırakıldığı, işlem tesis edilmeden önce ihale şartnamesindeki tebligat usullerine uyulması gerektiği, verilen idari para cezası miktarının fahiş olduğu, ön araştırma veya soruşturma yapılmadan idari para cezası verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının iş yerinde 24/07/2009 tarihinde yapılan denetimde istasyon çalışanı olan ve tüp dolumu yapan …'nin tüp dolumunun kendisi tarafından yapıldığının beyan edildiği, bu hususun ifade tutanağı ile sabit olduğu, istasyonda aşçı olarak çalışan …'nin ifade tutanağında …'nin tüp dolumu yaptığının doğrulandığı, tahakkuk fişinin dayanağı Kurul kararına davacı tarafından itiraz ve savunmalarının yapıldığı, dolayısıyla savunma hakkının kısıtlandığına yönelik iddiasının yersiz olduğu, verilen kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Davacıya ait LPG otogaz istasyonunda 24/07/2009 tarihinde yapılan denetimde, LPG tüp dolumu yapıldığının tespit edilmesi üzerine Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından … ve … sayılı Kurul kararı ile 5307 sayılı Kanun'un 16. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca 280.000,00-TL idari para cezası verilmiştir.
İdari para cezasına yönelik Kurul kararının iptali istemiyle açılan dava Dairemizin 17/04/2012 tarih ve E:2010/1768, K:2012/781 sayılı kararıyla reddedilmiş, söz konusu karar davacı tarafından temyiz edilmeyerek 17/05/2012 tarihinde kesinleşmiş, idari para cezasının tahsil edilmesi amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nca … tarih ve … sayılı yazı ile Ağrı Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne bildirilmiş, … tarih ve …sayılı tahakkuk fişi düzenlenmiştir.
Davacı tarafından 12/02/2018 tarihli dilekçe ile Dairemizin 17/04/2012 tarih ve E:2010/1768, K:2012/781 sayılı kararı kanun yararına temyiz edilmiş, bu talep Danıştay Başsavcılığı'nın 18/04/2018 tarih E:2018/52 sayılı kararı ile reddedilmiştir.
Anılan tahakkuk fişinin iptali istemiyle 19/02/2018 tarihinde bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 7. maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde, otogaz bayilerinin, "Otogaz istasyonlarında LPG tüpü dolumu ve satışı yapmamak, LPG tüpü dolumuna yarayan hiçbir alet, makine ve teçhizatı istasyon dâhilinde bulundurmamak" ile yükümlü oldukları, dava konusu işleme ilişkin fiil tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde, bu Kanun'un 5, 6 ve 7. madde hükümlerinin ihlâli halinde sorumlulara ikiyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verileceği kuralı yer almıştır.
7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 35. maddesi ile 5307 sayılı Kanun'un 16. maddesi yeniden düzenlenmiş ve maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi ile 7. maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinin ihlâli hâlinde otogaz bayilik lisansı sahiplerine yüzbin Türk Lirasından az olmamak ve beşyüzbin Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu LPG piyasası faaliyetine ilişkin net satış hasılatının binde onu oranında idarî para cezası uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
7164 sayılı Kanun'un 37. maddesi ile 5307 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddesinin ikinci fıkrasında, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurul kararına bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış olan idarî para cezaları, işlenen fiil için bu Kanunla birlikte daha düşük bir idarî para cezası uygulanmasının öngörülmesi hâlinde, ilgili vergi dairesince 16. maddenin ilgili bentlerinde belirlenmiş olan asgarî maktu hadden tahsil edilir. Kısmen veya tamamen tahsil edilen idarî para cezaları iade edilmez." kuralına yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2. maddesinde, "Kabahat" deyiminin, Kanun'un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği; 3. maddesinde, bu Kanun'un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin, idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; "Zaman Bakımından Uygulama" başlıklı 5. maddesinde, 26/09/2004 tarihli, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından ise derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu; bu maddenin atıf yaptığı 5237 sayılı Kanun'un 7. maddesinin ikinci fıkrasında da, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Belirtilen hükümler uyarınca, idarî yaptırımlar bakımından ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukukî durumun tahsilat aşamasında da dikkate alınması gerekir.
Dava konusu tahakkuk fişinin davacıya ait istasyonda LPG tüp dolumu yapıldığının tespit edilmesi nedeniyle verilen idarî para cezasının tahsili amacıyla düzenlendiği; ancak, söz konusu idarî para cezasının verildiği tarihten sonra yürürlüğe giren 7164 sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 35. maddesi ile 5307 sayılı Kanun'un 16. maddesinde yapılan değişiklikle, dava konusu tahakkuk fişinin dayanağı idarî para cezasına konu eylem nedeniyle, yüzbin Türk Lirasından az olmamak ve beşyüzbin Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu LPG piyasası faaliyetine ilişkin net satış hasılatının binde onu oranında idarî para cezası uygulanabileceği; ayrıca, anılan Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, Kurulca karara bağlanmış ancak tahsilatı tamamlanmamış olan idarî para cezalarının, işlenen fiil için bu Kanunla birlikte daha düşük bir idarî para cezası uygulanmasının öngörülmesi hâlinde, ilgili vergi dairesince 16. maddenin ilgili bentlerinde belirlenmiş olan asgarî maktu hadden tahsil edileceği anlaşılmaktadır.
5307 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi ile her ne kadar idarî para cezasının ilgili vergi dairesince tahsilat aşamasında asgarî maktu hadden tahsil edileceği düzenlenmiş ise de, tahakkuk fişinin iptali istemiyle açılan işbu davada lehe kanunun varlığının tespitinin yargı organlarınca yapılması, idarî para cezalarına ilişkin düzenlemeler incelendiğinde özellikle alt ve üst sınırın belirlendiği ve nispî oranda cezalandırmanın öngörüldüğü düzenlemelerde yargı organlarınca gerekli araştırma yapılarak tespit edilecek miktarın verilen idarî para cezasına göre lehe olduğunun tespiti hâlinde tahakkuk fişinin iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, her ne kadar tahakkuk fişine konu idarî para cezası kesinleşerek tahsil edilebilir aşamaya gelmiş ise de, davacının fiilinin karşılığı olarak uygulanacak yaptırımın sonraki düzenlemeyle değiştirilmesi karşısında, sonradan getirilen düzenlemenin hukukî sonuçları gözetilerek Mahkemece davacı tarafından işlenen fiil tarihinden bir önceki yılda ilgili lisansa konu LPG faaliyetine ilişkin net satış hasılatının ara kararıyla tespiti ve bu tutarın azami tutara göre değerlendirilerek lehe olan miktarın tespitini sağlamak üzere araştırma yapılmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, davanın reddi yolundaki idare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 08/12/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
