12. Hukuk Dairesi 2014/3134 E. , 2014/6001 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2013
NUMARASI : 2013/592-2013/893
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının, haciz talebinin icra müdürlüğünce reddine dair kararın iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, terekedeki tüm mallar paylaşılmadığı ve mirasçıların birlikte hareket etme zorunluluğu bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinde;
Alacaklı E.. K.. tarafından borçlu N.. K.. hakkında genel haciz yoluyla takibe başlandığı, ödeme emrinin borçluya 21/01/2004 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin devamı esnasında alacaklının 07/08/2009 tarihinde öldüğü, dosyada mevcut mirasçılık belgesine göre mirasçılarının M.. K.. ve Z.. K.. olduğu, icra dosyasında alacaklı sıfatı ile Z.. K.. vekili olarak işlemlere devam edildiği ve haciz uygulandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusu üzerine Ankara 9. İcra Mahkemesinin 29/04/2013 tarih ve 2013/385 E.-391 K. sayılı kararı ile, BK. 513. maddesi gereğince ölüm ile vekalet ilişkisinin sona erdiği, mirasçıların iştirak halinde hak sahibi oldukları halde mirasçı Z.. K.. adına vekaleten haciz işlemlerinin yapılamayacağından bahisle Erkal Kızıltan"ın ölüm tarihi olan 07/08/2009 tarihinden sonra yaptığı icra takip işlemlerinin iptaline ve konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, temyiz incelemesi sonucu Dairemizce, sunulan miras paylaşım sözleşmesi ve Z.. K.. tarafından verilen vekaletname uyarınca karar verilmesi gerektiği belirtilerek iş bu kararın 23/09/2013 tarihinde bozulduğu, Ankara 9. İcra Mahkemesinin kararından sonra vekilin Z.. K.."ye ait vekaletnamesini ve 15/09/2009 tarihli miras paylaşım sözleşmesini ibraz edilerek haciz talep ettiği, sözkonusu talebin 21/05/2013 tarihinde icra müdürlüğünce reddedildiği görülmektedir.
Türk Medeni Kanununun paylaşma sözleşmesi başlıklı 676. maddesi, “Mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar.
Paylaşma sözleşmesiyle mirasçılar, tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini de kabul edebilirler.
Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” hükmünü içermektedir.
Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere miras paylaşım sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve tüm mirasçıların katılması zorunludur. Paylaşım sözleşmesi ile mirasçıların, payları içinde bulunan malları isteme hakkı doğar. Paylaşımın terekeye dahil tüm malları kapsaması gerektiğine dair yasa da bir hüküm yoktur. Paylaşma mirasın tümü hakkında olabileceği gibi terekedeki muayyen mallar ve haklar hakkında da olabilir.
Somut olayda, alacaklı E.. K.. 07/08/2009 tarihinde ölmüş ve Ankara 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 24/08/2009 tarih ve 2009/1806 E.-1837 K. sayılı kararı ile murisin mirasçılarının Mehtap Kızıltan ve Z.. K.. olduğu tespit edilmiş, mirasçılar 15/09/2009 tarihli noterde düzenleme şeklinde miras paylaşım sözleşmesi yapmıştır. Bu sözleşmeye göre, murisin R.. T.. caddesi a.. iş merkezi No:..Yenimahalle Ankara adresindeki dükkana ait tahsil edilen paralar Z.. K.."ye ait olacaktır. Yine, murise ait olan dükkanın Av.S.. A.. tarafından takip edilmekte olan bir kısım alacaklarının da Z.. K.."ye ait olacağı kararlaştırılmıştır. Bu tespitlerden sonra takip dosyasına bakıldığında, takip konusu borcun sebebinin paylaşım sözleşmesinde bahsedilen murise ait mağazada yapılan satıştan kaynaklandığı ve Av.Seyit Ali Atasayar tarafından alacaklı vekili olarak takip edildiği görülmektedir.
Hal böyle olunca, takip konusu alacağın mirasçılar arasında yapılan miras paylaşım sözleşmesi gereğince mirasçı Z.. K.."ye bırakıldığı anlaşılmakla, anılan mirasçıya ait vekaletname de takip dosyasına sunulduğundan mirasçı Z.. K.. vekilinin takibe devam edip, haciz talep etmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur.
O halde, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.