
Esas No: 2020/21279
Karar No: 2022/3171
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/21279 Esas 2022/3171 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında uygulanan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmediği için zamanaşımının durmayacağı ve denetim süresinin başlamadığı anlaşılması sonucu mahkumiyet kararı hukuki değerden yoksun kabul edilmiştir. Bu nedenle sanık hakkındaki kamusal davalar düşmüştür. Kanunlar: 6136 sayılı Yasaya muhalefet, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve CMK'nın 223/8. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi
Sanık hakkında ...Asliye Ceza Mahkemesi'nin 13/04/2011 tarihli, 2015/313 esas ve 2015/436 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın sanığın yüzüne karşı verildiği, ancak kanun yolu bildiriminde itiraz süresinin ''tefhim'' yerine '' tefhim veya tebliğ" tarihinden itibaren başlayacağı belirtilerek kanun yolunda yanılgılı uygulamaya yol açıldığı, kararın da sanığa tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve denetim süresinin de işlemeye başlamayacağının anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04/10/2018 tarihli ve 2017/8-952 esas, 2018/403 sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı, denetim süresi başlamadığı için de, bu süre içerisinde kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması koşullarının bulunmadığı cihetle, Yerel Mahkemece verilen 12/11/2015 tarihli ve 2015/313 esas, 2015/436 karar sayılı hükmün açıklanmasına ilişkin kararın hukuki değerden yoksun olduğu, hukuki değerden yoksun olan mahkumiyet kararının da dava zamanaşımını kesmeyeceği ve bu nedenle dava zamanaşımını kesen son işlemin, sanığın sorgusunun olduğu anlaşıldığından, sanığın 13/04/2011 tarihli sorgusuna göre, 5237 sayılı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleşmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN BOZULMASINA ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
