
Esas No: 2022/3323
Karar No: 2022/4221
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3323 Esas 2022/4221 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı işçi, davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz feshedildiği gerekçesiyle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, ödenmeyen ücret alacağı, fazla mesai ücreti ve prim alacakları için dava açmıştır. Mahkeme, delillere dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı işveren tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay kararı bozmuştur. Yıllık izin ücreti hesaplaması konusunda uyuşmazlık bulunduğu için karar tekrar incelenmiştir. İşe başlama tarihinden sonraki ilk yıl için 20 günlük yıllık izin kullandığı kabul edilen davacı işçinin, 34 gün yerine 54 gün yıllık ücretli izin kullandığı kabul edilerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: İş Kanunu Madde 17, Madde 21, Madde 24, Madde 25, Madde 32, Madde 45, Madde 49.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 01.12.2007 tarihinde davalı işverene ait hastanede dahiliye uzmanı olarak çalışmaya başladığını, 03.09.2012 tarihinde iş akdinin haksız ve bildirimsiz feshedildiğini, taraflar arasında akdolunan hizmet sözleşmesinde davacı ücretinin 10.000,00 TL olduğunun belirtildiğini, çalışma süresi boyunca bu ücretin 1.800,00 TL'sini bankadan, kalanını elden aldığını, davacının ağustos ayı ile iş akdinin feshedildiği tarihe kadar üç günlük ücretinin ödenmediğini, kötü niyetle iş akdi feshedilmesine rağmen tazminatlarının ödenmediğini, ilk yıl 20 gün yıllık izin kullanıp diğer yıllarda kullanmadığını, iş yerinde çalışma haftada beş gün olmasına rağmen davacının 01.09.2011-30.05.2012 tarihleri arasında iki haftada bir cumartesi günleri çalışmasına rağmen zamlı ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, ödenmeyen ücret alacağı, fazla mesai ücreti ile prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının şirket hissedarı olduğunu ve kuruluşa bizzat iştirak ettiğini, bu nedenle davacı ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi olmadığını, davacının şirketteki mevcut hissesini devrederek kendi rızası ile ortaklıktan ayrıldığını, 1 Ağustos-3 Eylül arası maaşının ödenmesi için Genel Kurul kararı olması gerektiğini, böyle bir karar olmadığını, davacıya iş akdinin devam ettiği sürec için 5.631,36 TL kıdem tazminatının 20.01.2011 tarihinde ödendiğini, şirket ortaklarına kıdem ve ihbar tazminatı ödeneceği hususunda yasal bir düzenleme olmadığını, davacının yıllık izinlerini kullandığını ve fazla mesai yapmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü hakkında verilen 21.01.2016 tarihli ilk karar tarafların temyiz başvurusu üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 25.03.2019 gün ve 2017/21482 esas 2019/6463 karar sayılı kararı ile aylık ücret miktarı ile kullanılan yıllık izin süresi yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller, emsal ücret araştırmasına yönelik kurum yazı cevapları ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının yıllık ücretli izin alacağının hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; dosya kapsamında yer alan belgelere dayalı izin kullanımının, 2010 yılı Haziran ayından itibaren başladığı ve bu tarihten sonrasına ilişkin olarak kullanılan izin sürelerinin belirlenen toplam süreden mahsup edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, davacı vekili dava dilekçesinde, yıllık izin alacağı bakımından davacı işçinin ilk 1 yıllık çalışmasında 20 gün izin kullandığını belirtmiştir. İşe başlama tarihinin 01.12.2007 olması karşısında, kabule konu ilk yıl için 20 günlük yıllık izin kullanımı, izin ücreti alacağı hesabında nazara alınmalıdır. Dolayısıyla alacağa ilişkin olarak, davacının kabulünde olan 20 gün ve bundan ayrı olarak belgelerde yer alan 34 günlük izin süreleri toplamı 54 gün üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, davacının sadece 34 gün yıllık ücretli izin kullandığı kabul edilerek hüküm kurulması hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
