Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3552
Karar No: 2022/4152
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3552 Esas 2022/4152 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalının davacının profesyonel yöneticilik görevini sona erdirdiği ve maddi-manevi zarara neden olduğu gerekçesiyle açılan davada, ilk derece mahkemesi davacının sendikadaki yöneticilik görevinin sona erdirilmesi nedeniyle kaybettiği haklarını talep ettiği maddi tazminatı kabul etmiştir. Ancak istinaf başvurusu sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi, davacının bu dönemde fiilen çalışmadığını ve talep edilen maddi tazminatın dayanağının olmadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Temyiz sonucunda ise Yargıtay, davalının hukuka aykırı işlemi nedeniyle oluşan maddi zararın tazmin edilmesi gerektiğini ve davacının kamudaki görevi nedeniyle hak kazandığı mali hakların mahsup edilmesi gerektiğini vurgulayarak Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozmuştur.
Kanun maddeleri:
- Anayasamızın 2'nci maddesi: Hukuk devleti ilkesini düzenler
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b 2 maddesi: Mahkeme kararlarının kaldırılması durumlarını düzenler
- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10/4 bendi: Manevi tazminat davalarının vekâlet ücretini düzenler.
9. Hukuk Dairesi         2022/3552 E.  ,  2022/4152 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 7. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 26.07.2014-17.06.2015 tarihleri arasında profesyonel yönetici olarak çalıştığını, şube başkanı ve başvekili olduğunu, hukuka aykırı olarak önce çalıştığı işyerinden ücretsiz izin kaldırılması kararı alınarak ardından profesyonelliğini sonlandırılması yönünde karar alındığını, en son aldığı ücretin 6.303,68 TL olduğunu, fiilen ve tam zamanlı çalışma yaptığını, hak kazandığı ücret alacağı, ikramiye, maaş artışı, primler ve diğer tüm alacaklarının ödenmesi gerektiğini, hukuka ve insan onuruna aykırı fiillerin olduğunu, kişilik haklarının zedelendiğini iddia ederek, 2.500,00 TL maddi tazminatın, 7.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının dava dilekçesindeki beyanlarının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, maddi-manevi zarara uğradığına dair bir yargı kararı olmadığından geçerliliği olmadığını, davacının 26.04.2016 tarihinde tekrar profesyonel yöneticiliğe atandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, davacının 26.07.2014 tarihinde yapılan genel kurul sonucunda şube yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği, 04.08.2014 tarihinde sendikal görevini ifa amacıyla işyerinden ücretsiz izne ayrıldığı, 17.06.2015 tarihinde ... Şubesi'nin 102 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacının aylıksız izninin iptal edilerek yöneticiliğinin kaldırıldığı, bu kararın 07.07.2015 tarihli ve 179 sayılı karar ile genel merkez tarafından onaylandığı, davacının, bu kararın iptali için ... 29. İş Mahkemesi'nde 2016/1240 esas sayılı davayı açtığı, davanın kabul ile sonuçlanarak 2016/113 karar sayılı 01/03/2016 günlü ilam ile "... Şube (Sağlık-Sen) 17/06/2015 Tarih - 102 sayılı Genel Yönetim Kurulu kararı ile bunu onaylan Sağlık-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu 07/07/2015 Tarih - 179 sayılı kararın mevzuata aykırı olduğunun tespitine ve iptaline" karar verildiği, verilen bu kararın Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi'nin 2016/32007 esas, 2016/26770 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, davacının 20.04.2016 tarihinde tekrar görevine başladığı, bu durumda davacının 15/07/2015 - 20/04/2016 tarihleri arasında mahrum kaldığı haklarını talep edebileceği ve söz konusu mahrum kaldığı maddi zararın bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere 52.123,83 TL olduğunun anlaşıldığı, ancak manevi tazminat isteminin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, her ne kadar yönetim kurulu kararı iptal edilse de, davacı 17.06.2015 ilâ 20.04.2016 tarihleri arasında sendikada fiilen çalışmadığı, ücret çalışma karşılığı olduğu gibi, sendika tüzük ve bütçe hükümlerine göre de, fiilen yapılacak görev karşılığında ücretin ve diğer mali hakların ödenmesinin öngörüldüğü, davacının aylıksız izinlilik durumunun kaldırılması tarihinden sonra kamu işyerindeki görevine döndüğünün dinlenen tanık beyanlarından anlaşılması karşısında, davacının belirtilen dönemde sendikada fiilen profesyonel yönetici olarak çalışmaması ve gerçekten ücretin bir iş, çalışma karşılığı olması, sendikaların tüzük ve bütçe hükümlerine göre de, fiilen yapılacak görev karşılığında ücret ödemesi ve diğer mali haklar öngörülmesi sebebi ile davacının yönetimde çalışmadığı süre için ücret ve sosyal hakları talep edemeyeceğinin değerlendirildiği, dolayısı ile davacının profesyonel yönetici olarak çalışmadığı döneme ilişkin hesaplanan alacağa hükmedilmesinin hatalı olduğu, ayrıca karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10/4 bendinin “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi uyarınca maddi ve manevi tazminat davası için iki ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b 2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Somut uyuşmazlıkta, davacının sendika şubesindeki yöneticilik görevinin sona erdirildiği tarih ile mahkeme kararı üzerine, bu göreve yeniden başladığı tarih arasındaki döneme ilişkin maddi tazminat talebinin yerinde olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gereklidir.
    Dosya içeriğinden, maddi tazminatın dayanağının, hukuka aykırı olduğu iddia edilen davacının aylıksız izninin iptal edilerek yöneticilik görevinin sona erdirilmesine ilişkin işlem olduğu anlaşılmaktadır.
    Nitekim, bu işlemin iptali için davacının ... 29. İş Mahkemesi'nde 2016/1240 esas sayılı dosyada açtığı dava kabul edilmiş ve akabinde verilen bu karar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi'nin 2016/32007 esas, 2016/26770 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
    Dolayısıyla, maddi tazminatın dayanağı olan işlemin hukuka aykırı olduğu mahkeme kararı ile sabit olmuştur. Anayasamızın 2’nci maddesinde “hukuk devleti” ilkesi devletin temel niteliği olarak düzenlenmiş olup, bu ilke hukuka aykırı eylem ve işlemler nedeniyle kişilerin uğradığı zararların giderilmesini de gerekli kılmaktadır. Öyle ki, bunun için özel bir yasanın varlığını veyahut zarar dışında başka bir şartın gerçekleşmesini aramak anayasal gereklilik karşısında yerinde olmayacaktır.
    Bölge Adliye Mahkemesince, ücretin fiili çalışma karşılığı olduğu ve talep konusu dönemde davacının fiili çalışması bulunmadığı gerekçesine istinad edilmiş ise de; davacının “fiili çalışmama” olgusu bizatihi kendisinden kaynaklanmamış, bilakîs bu olguya davalının hukuka aykırı işlemi neden olmuştur. Hal böyle iken, bu durumun davacı aleyhine sonuç doğuracak şekilde yorumlanması hakkaniyet ve adalet ilkesi ile bağdaşmayacağı gibi yargı önünde hukuka aykırı işlemin bütün sonuçları ile ortadan kaldırılmasına da mani olacağı açıktır.
    Öte yandan, davacının sendikadaki yöneticilik görevinin iptali üzerine kamudaki işine dönmesi ve buradaki mali haklarından faydalanmaya başlamış olması da maddi tazminat miktarının belirlenmesine etkili bir neden olup, bu talebin reddi için hukuken geçerli bir sebep değildir.
    Bu durumda, hukuka aykırılığı mahkeme kararı ile sabit olan işlem nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini yönünde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
    Ayrıca, Bölge Adliye Mahkemesince bozma üzerine verilecek yeni hükümde maddi tazminat belirlenirken bu dönemde davacının kamudaki görevi nedeniyle hak kazandığı mali hakların mahsup edilmesi gerektiği de gözden kaçırılmamalıdır.
    Yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi