(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2016/1138 E. , 2018/11541 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-maddi manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirket ile yapılan 01.10.2009 tarihli harici satım sözleşmesi ile 1 no.lu daireyi proje tamamlanmadan satın aldığını ve satış bedeli olarak 52.000 Pound ödediğini, davalının da 20.12.2011 tarihinde tapu satışı yaparak daireyi teslim ettiğini, davalının satış sözleşmesi ile işçilikten dolayı 3 yıl, yapıya ait ayıp ve kusurlardan dolayı 15 yıl ... sağlayacağını taahhüt ettiğini, 2012 sonbaharında yağan yağmurdan dolayı bodrum katta bulunan dairesini su bastığını ve tüm eşyalarının zarar gördüğünü, boya badana ve doğramaların onarıma muhtaç hale geldiğini, davalıya başvurduğunu, ancak sonuç alamadığını, her ağır yağıştan sonra evini su bastığını, 2014 yılı yaz sonunda daireyi satmak istediğinde bu dairenin tapuda konut değil depo vasfında olduğunu ve ... yağdığında kot altında kalmasından dolayı su bastığını öğrendiğini, ne harici sözleşme imzalanırken ne de daire gezdirilirken buranın depo vasfında olduğunun kendisine söylenmediğini, tapu devri sırasında da Türkçe bilmediğinden daire olduğu inancı ile taşınmazı satın aldığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmaz için ödenmiş olan 52000 İngiliz Poundunun tümüyle ödendiği tarih olan 29/11/2011 tarihinden öncelikle kısa vadeli krediler için uygulanan avans faiziyle, bu mümkün olmadığı taktirde yasal faiziyle davalıdan tahsilini, su basması sonucu eşyalarının zarar görmesi nedeni ile 10.000 TL maddi tazminata ve su basmaları nedeniyle yaşadığı ruhsal sıkıntı ve çöküntüden dolayı 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiş, duruşmada davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanı kısmen kabulüne, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın aldığı dairenin ayıplı ve tapuda depo vasfında olduğunu ileri sürerek daire için ödediği bedelin davalıdan tahsili ile maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir. Mahkemece, özellikle 2014 yılında yaşanan yoğun ... yağışı nedeniyle Manavgat genelinin su altında kaldığı ve bir çok dükkan ve aracı su bastığı, bu yağış ve su baskınının beklenmedik olağanüstü bir durum olduğu, dolayısıyla bundan davalının sorumlu tutulamayacağı, dava konusu taşınmazın tapuda depo niteliğinde olduğunun davacı tarafça bilindiği ve 2009 yılında yapılan harici satış senedindeki miktardan 7.000.GBP daha az ödenerek satın alındığı, bu yere Tapu Müdürlüğünce bağımsız bölüm numarası verildiğine, elektrik ve su tesisatı da bağlandığına göre, hukuki ayıptan söz edilmeyeceği, ancak dava konusu yerin balkonlu olması ve balkona giren ... sularının balkon kapısından içeriye dolması nedeniyle davacının zarara uğradığı, bu kusurun işçilik ve yapının kusurlu imalatından kaynaklandığı gerekçesi ile; sözleşmenin feshi ile bedel iadesi talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; 01.10.2009 tarihli harici satım sözleşmesi ile apartman dairesi olarak satılan dava konusu dairenin tapuda depo olarak kayıtlı olduğu, söz konusu bağımsız bölümün yerinde yapılan kontrollerinde, projesinde depo olarak gözükmesine karşın bodrum katta kullanım değişikliği yapılarak depodan konut kullanımına açılmış olduğunun tespit edilerek 30.01.2013 tarihli inşaat tespit zaptı ile mühürlendiği ve 05.02.2013 tarihli Encümen kararı ile yapı sahibi tarafından yıktırılmasına, yıktırılmadığı takdirde Belediye tarafından yıktırılmasına karar verildiği ve para cezası uygulandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu hali ile dava konusu dairenin hukuki ayıplı olduğunun ve davacının sözleşmeden dönme hakkının yasal şartlarının oluştuğunun kabulü gerekir. O halde Mahkemece, dava konusu dairenin hukuki ayıplı olduğu ve davacının sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.