
Esas No: 2018/4998
Karar No: 2021/6472
Karar Tarihi: 23.12.2021
Danıştay 3. Daire 2018/4998 Esas 2021/6472 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4998
Karar No : 2021/6472
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Turizm Taşımacılık Taahhüt Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi- … Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Ortak Girişimi
İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, alış ve satış faturalarını incelemeye ibraz etmediği, bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirdiği, bazı alımlarına ait ödemeleri banka ve benzeri finans kurumları aracılığıyla düzenlenen belgelerle tevsik etmediği yolunda saptamalar içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010 yılının Şubat ila Aralık dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendi ve mükerrer 355. maddesinin 1. ve 4. fıkraları uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Herhangi bir mücbir sebep olmaksızın faturalar incelemeye ibraz edilmediğinden yapılan tarhiyatta ve bu nedenle kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi 594.000 TL tutarındaki ödeme banka ve benzeri kurumlarca düzenlenen belgelerle tevsik edilmediğinden bu sebeple kesilen özel usulsüzlük cezasının da hukuka uygun olduğu, aynı Kanun'un 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasında ise hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle 213 sayılı Kanun'un 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezası kaldırılmış, üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile diğer özel usulsüzlük cezaları yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvuruları usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının; özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hüküm fıkralarını kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiş, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 44. maddesi hükmüne göre, katma değer vergisinin prensip olarak vergi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişiler adına tarh olunacağı ancak, bu genel kuralın uygulanmasına imkan görülmeyen istisnai durumlarda katma değer vergisi tarhiyatının muhatabının kimler olacağı anılan maddede iki bent halinde ayrıca gösterildiği, tüzel kişiliği olmayan adi ortaklıklarda mükellefiyetin, bütün ortakları kapsayacak şekilde, tek bir hesap üzerinden tesis edileceği, eğer katma değer vergisi mükellefi bir adi ortaklık ise, katma değer vergisinin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi birinin tarhiyata muhatap olacağı, zira, katma değer vergisinde adi ortaklığın müstakil bir birim ve mükellefi teşkil edeceği ancak, ortaklığın ayrı tüzel kişiliği olmadığından, vergi borcuna muhatap olma ve ödeme mükellefiyetinin ortaklara düşeceği, sözü edilen yasal düzenlemeyle, tarhiyata muhatap olarak kimin alınacağı hususunda doğabilecek duraksamaları gidermek bakımından, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi birinin tarhiyatın muhatabı olacağı hükmünün getirildiği, dava konusu olayda, müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gerekirken iş ortaklığı adına ihbarname düzenlenmesinin anılan Kanun'un 44. maddesine uygun düşmediği gerekçesiyle davacı istinaf başvurusu bu yönden kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararının, tarhiyata ilişkin hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra cezalı vergi kaldırılmıştır.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Adi ortaklıklar mükellef olduklarından vergilerin takibi için adlarına müteselsilen sorumlu olarak vergi/ceza ihbarnamesi düzenlenebileceği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri değinilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/12/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
