Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5133
Karar No: 2022/5708
Karar Tarihi: 10.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5133 Esas 2022/5708 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5133 E.  ,  2022/5708 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Çerkezköy İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının depo stok kontrol şefi olarak çalışmaktayken 05.09.2006 tarihinde iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendi uyarınca bildirimsiz olarak feshedildiğini, kanununun emredici hükümlerine aykırı olarak savunmasının alınmmadığını, fesih yazısında görevi kötüye kullandığı, mal tedarik eden firmalarla Şirketi zarara uğratacak şekilde ilişkilerde bulunarak maddi çıkar sağladığı şeklinde haksız ve yüz kızartıcı, iş çevresinde onu küçük düşürücü ve bir daha iş kurmasını imkansız hâle getirecek isnatlarda bulunulduğunu, bunların hiçbirinin doğru olmadığını, suçlamaların kısa zamanda duyulduğunu, kişilik haklarının zedelendiğini, müvekkilinin derin bir elem ve kedere düştüğünü, depresyona girdiğini, anti depresan ilaçlar almaya başladığını ve ruh sağlığının bozulduğunu belirterek 120.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu, işveren yetkililerinin 31.08.2006 tarihinde kendilerine gelen ve tutanaklarla sabit olan son derece ciddi bir ihbar telefonu doğrultusunda davacı hakkında araştırma başlattığını ve bunun neticesinde Şirketi zarara uğratan bir takım usulsüzlüklerin tespit edildiğini, yapılan araştırmada tedarikçi bir firmadan yapılan palet alımlarında palet fiyatlarında şişirmeler yapıldığının, bu alımlar neticesinde tedarikçiye yapılan ödemeler ile aynı tarihlerde tedarikçi firma tarafından da davacının banka hesabına düzenli olarak uzunca bir süredir para aktarıldığının tespit edildiğini, bu sebeple işverenin güvenini kötüye kullanmak suretiyle müvekkili Şirketi zarara uğratması ve kendisinin bu ilişkilerden maddi çıkar sağlaması gerekçeleriyle iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyuşmazlık konusu iş sözleşmesinin feshine sebep olan olay ile davacının feshe bağlı alacaklarını talep ettiği alacak davasında iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın işverence feshedildiğinin kabul edildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığı, yine aynı olayla ilgili Çorlu Ağır Ceza Mahkemesinde dolandırıcılık suçlaması ile yargılandığı ve yapılan yargılamada elde edilen delillere göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine dair verilen kararın Yargıtay tarafından onanmak sureti ile kesinleştiği, belirtilen sebepler, tanık beyanları ve dosyada mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacının manevi tazminat talebine ilişkin koşulların oluştuğu yönünde kanaate varıldığı gerekçesiyle davacının manevi olarak duymuş olduğu üzüntü ve acı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü ve dava tarihi de dikkate alınarak 5.000,00 TL manevi tazminatın hüküm altına alınması ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davada kabul edilen miktarın yetersiz kaldığını, ayrıca hüküm fıkrasının (1) inci bendinde yer alan "... dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ..." ibaresinde dava tarihinin ilk açılan ve görevsizlik kararı verilen dava tarihi olan 11.09.2006 olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.

    2. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının manevi tazminatın sebebi olarak ileri sürdüğü iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği, davacının güven ilişkisini zedeleyen bir davranışının olmadığı gibi iddiaların işe iade davasının ya da kıdem ve ihbar tazminatı davalarının konusunu oluşturabileceğini, zaten kararda da belirtildiği gibi davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmedildiğini ve aynı sebeplerle manevi tazminata hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanunu'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde, davada kabul edilen miktarın yetersiz kaldığını, ayrıca hüküm fıkrasının (1) inci bendinde yer alan "... dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ..." ibaresinde dava tarihinin ilk açılan ve görevsizlik kararı verilen dava tarihi olan 11.09.2006 olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek kararının bozulmasını istemiştir.

    C. Gerekçe:
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, faiz başlangıcının belirlenmesine ve manevi tazminat miktarına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1.6100 sayılı Kanun'un "Davanın açılma zamanı " kenar başlıklı 118 inci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
    " (1) Dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır.
    ..."

    2. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 58 inci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
    "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.
    ..."

    3. Değerlendirme
    1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıda yer alan (3) numaralı bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Tüm dosya kapsamına göre İlk Derece Mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarında isabetsizlik bulunmamaktadır.

    3. Davacının davasını 11.09.2006 tarihinde açtığı, davanın Çerkezköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte iken dava konusunun işçi işveren ilişkisinden kaynaklandığının anlaşılması üzerine 30.05.2017 tarihinde görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararının kesinleşmesi ile talep üzerine dosyanın 13.09.2017 tarihinde görevli Çerkezköy İş Mahkemesine gönderilerek yargılamaya devam edildiği, dava tarihi 11.09.2006 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında dava tarihinin hatalı olarak dosyanın görevsiz mahkemeden geldiği tarih olan 13.09.2017 olarak yazılmasının mahallinde her zaman düzeltilebilir maddi hata mahiyetinde olduğu anlaşılmaktadır. Ancak Mahkemece hüküm yerinde infazda tereddüt yaratacak şekilde faiz başlangıç tarihinin açıkça belirtilmeyerek sadece dava tarihi olarak yazılmış olması bozma sebebidir.

    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

    2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “dava tarihinden” ibaresinin çıkartılarak yerine “dava tarihi olan 11.09.2006 tarihinden” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi