16. Ceza Dairesi 2018/7418 E. , 2019/1876 K.
"İçtihat Metni"İtirazla ilgili mahkeme kararı : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin
İtirazla ilgili hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62,53, 58/9, 63/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-İTİRAZ KONUSU:
Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.10.2017 tarih ve 2017/138 – 2017/38 sayılı sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair kararın sanık ve müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 22.11.2017 tarih ve 2017/30 – 2017/37 sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.03.2018 tarih ve 2018/149 sayılı tebliğnamesi ile temyiz sebebi gösterilmediğinden sanığın temyiz başvurusunun CMK"nın 298/1 maddesi uyarınca reddi talep olunmuş, Dairemizin 19.06.2018 tarih ve 2018/1587 – 2018/1924 sayılı kararı ile sanığın temyiz dilekçesi temyiz sebeplerini içermediğinden temyiz isteminin CMK"nın 298/1. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 26.12.2018 tarih ve KD – 2018/98627 sayılı yazısı ile Yargıtay 16 ıncı Ceza Dairesinin 19.6.2018 gün ve 2018/1587-2018/1924 sayılı ilamının kaldırılarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının esastan reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
II-İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 26.12.2018 tarih ve KD – 2018/98627 sayılı yazısı ile;
Talep üzerine Balıkesir Baro Başkanlığınca, 20.7.2017 tarihinde, Avukat ... sanık müdafii olarak görevlendirilmiştir.
Avukat ... 20.7.2017 tarihli oturumda sanık yanında savunma yapmış, sanık ile müdafii yüzüne karşı mahkumiyet hükmü 11.10.2017 günü tefhim olunmuştur.
Müdafii olmasına rağmen, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2 inci Ceza Dairesinin 22.11.2017 tarih, 2017/30-2017/37 sayılı kararı, cezaevinde sanığa 12.12.2017 tarihinde tebliğ olunmuş, sanık 18.12.2017 tarihinde temyiz dilekçesi vermiştir. Tebliğnamede ve Yargıtay 16 ıncı Ceza Dairesinin ilamında sanık başvurusu esas alınmıştır.
Ayrıca; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2 inci Ceza Dairesinin 22.11.2017 tarih, 2017/30-2017/37 sayılı kararı, Avukat ...’a işyerinde 4.12.2017 tarihinde geçerli tebliğ olunmuş, Avukat ... 15.12.2017 tarihinde hükmü temyiz etmiş, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini, yani temyiz sebeplerini dilekçesinde göstermiştir. Temyiz dilekçesi uyap sisteminde 15.12.2017 günü kayıt altına alınmıştır. Yerel mahkemenin düzenlediği 14.11.2018 tarihli tutanakta da, temyiz dilekçesinin 15.12.2017 günü uyap sisteminden gönderildiği belirtilmiştir.
Bu sebeple, sanık müdafiinin süresinde sunduğu, bozma nedenlerini içerir dilekçesi esas alınıp, temyiz tetkiki yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Tüm dosya incelenmiş, 5271 sayılı CMK"nun 288, 289, 294 uncu maddeleri düzenlemeleri nazara alınarak yapılan değerlendirme sonrasında, Bölge Adliye Mahkemesi hükmüne karşı, sanık müdafiinin, eksik inceleme ile karar kurulduğuna, mesajlaşma içermeyen bylock kayıtlarına ait mahkeme kararı olmadığından delil olarak değerlendirme yapılmayacağına ilişkin, yerinde görülmeyen temyiz talebinin 5271 sayılı CMK"nun 302/1 inci maddesi uyarınca, esastan reddi gerektiği düşünülmüştür.
Bu izahat karşısında; sanık ... hakkındaki, dairenin görüşüne ve anılan kararına itiraz edilmiştir.”şeklindeki gerekçe kararın kaldırılması için CMK"nın 308. maddesi uyarınca itiraz isteminde bulunulmuştur.
III-İTİRAZ DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dosyanın incelenmesinde;
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 22.11.2017 tarih ve 2017/30 – 2017/37 sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının sanık müdafii Av. ..."a 04.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafiinin 15.12.2017 tarihli dilekçesi ile karara karşı kanuni süresi içerisinde temyiz başvurusunda bulunduğu ve dilekçesinin temyiz sebeplerini de içerdiği ancak sanık müdafiinin söz konusu dilekçesi dosya içerisine girmediğinden temyiz incelemesinde dikkate alınamadığı anlaşılmakla, her ne kadar sanığın temyiz dilekçesinde temyiz sebepleri bulunmasa da sanık müdafiinin süresinde verdiği temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içerdiği dikkate alınarak temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülmüştür.
IV-KARAR:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 19.06.2018 tarih ve 2018/1587 – 2018/1924 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.