9. Hukuk Dairesi 2019/1128 E. , 2019/3488 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı Şirkete ait otelin çamaşırhanesinde yıkama elemanı olarak mevsimlik iş akdi ile çalıştığını, 2013 yılı mevsim çalışmasının 15.04.2013 tarihinde başlayacağı, bu tarihten en geç 1 gün önce otelin personel müdürlüğüne müracaat edilmesinin gerektiği, müracaat edilmemiş ve mazeret de bildirilmemiş olması halinde iş akdinin feshedileceğinin işe davet yazısı ile bildirildiğini, bu bildirim üzerine istenilen belgeleri hazırlayıp 13.04.2013 tarihinde işverene müracaat ettiğini ancak kendisi ile ilgilenilmediğini ve evraklarının alınmayarak işe başlatılmadığını iddia ederek haksız fesih sebebine dayalı kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücret alacağının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının mevsimlik iş akdi ile çalıştığını, iş akdinin 18.11.2012 tarihinde askıya alındığını, yeni mevsim çalışması için gereken belgelerin teslimi amacıyla 14.04.2013 tarihine kadar müracaat edilmesi için tüm işçilere davet yazısı gönderildiğini, davacının da 13.04.2013 tarihinde iş yerine geldiğini, davacıya 22.04.2013 tarihinde bölümlerin çalışmaya başlayacağının bildirildiğini bunun üzerine davacının gerekli belgeleri teslim etmeden işyerinden ayrıldığını, çamaşırhanenin diğer çalışanlarının 22-23-25 Nisan tarihlerinde işbaşı yaptığını, işe davet edildiği halde işbaşı yapmayan davacının iş akdinin devamsızlık nedeni ile haklı nedenlerle feshedildiğinin ya da işçi tarafından haksız olarak bozulduğunun kabulü gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yargılama Safhası ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Dava, işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk kararı davalı vekilinin temyiz üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 09.06.2015 tarihli ve 2015/11082 E., 2015/11626 K. sayılı kararı ile ihbar tazminatının reddi ile 21.12.2010-19.01.2011 tarihleri arasındaki hizmet süresinin araştırılması gerekçesiyle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece bozma ilamında davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek ihbar tazminatının reddi gerektiği belirtilmişse de, davacının fesih ihtarını düzenlemeden önce davacının başvurusuna rağmen işbaşı yaptırılmadığının açık olduğu dolayısıyla işverence iş sözleşmesinin feshedildiği bundan sonra işçi tarafından iş sözleşmesini feshetmesinin hukuken bir anlamı olmadığı gerekçesi ile bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.
Yerel mahkeme tarafından bozma kararına direnilmesi ve bu kararın davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.12.2018 tarihli, ... E., 2018/2015 K. sayılı kararıyla Mahkemece bozma üzerine 24.12.2015 günlü celsede açıkça bozma ilamına uyulmasına karar verildiğinden açıkça bozma ilamına uyulduğu ve uyma hususu gerekçeli kararda da vurgulandığı, bu durumda ortada varlığından söz edilebilecek bir direnme kararı bulunmadığı ve bu nedenle temyiz itirazlarının incelenmesi görevinin Özel Daireye ait olduğu gerekçesiyle dosya temyiz itirazları yönünden inceleme yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir.
D) Temyiz:
Mahkemenin bozma sonrası verdiği kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemenin verdiği bir hükmün Yargıtay tarafından bozulması ve bu bozma ilamına gerek iradi ve gerekse kanunî şekilde uyulması halinde yerel mahkemece, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır.
Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da önceki hükümden farklı yeni bir hüküm kuramaz.
Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulî kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulî kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulî kazanılmış hak oluşturur.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemenin ilk kararı davalı vekilinin temyiz üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nce ihbar tazminatının reddi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece de bozma üzerine 24.12.2015 günlü celsede açıkça bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, ayrıca uyma hususu gerekçeli kararında da vurgulanmıştır. Mahkemece Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmakla davalı lehine usulî kazanılmış hak meydana gelmiştir. Buna karşın bozma gereklerine aykırı olarak ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin bozmaya uyulmasına karar verdikten sonra, bozmaya aykırı davranması, bozma gereklerini yerine getirmemesi hatalıdır. Açıklanan nedenle uyulmasına karar verilen bozma ilamının gereğine aykırı olarak ihbar tazminatına hükmedilmesi hatalı olup, kararın tekrar bozulmasını gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.