
Esas No: 2022/5323
Karar No: 2022/6130
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5323 Esas 2022/6130 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5323 E. , 2022/6130 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 42. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre ve diğer temyiz şartları yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.02.2013 tarihinde davalı şirketin AST-I projesinde proje müdürü olarak aylık 9.500,00 TL net ücretle işe başladığını, 01.03.2016 tarihinde yurt dışı hizmet sözleşmesi yapılmak suretiyle Türkmenistan Cumhuriyeti’nde mevcut projede görevlendirildiğini, yurt dışındaki görevlendirme sonrasında aylık ücretin 8.750,00 ABD doları olarak belirlendiğini, buna ek olarak prim ve ikramiye ödemesinin mevcut olduğunu, işyerinde ikramiye ödemesinin yıllık 1,5 ücret tutarı olarak uygulandığını ve Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı ve Yılbaşında yarım ücret tutarında ikramiye ödemesi yapıldığını, işyerinde iki farklı prim uygulamasının mevcut olduğunu, ilkinin iş alım primi olduğunu, bu primin işin alınması sırasındaki hazırlık sürecinde teklif dosyasının hazırlanması ve maliyet muhasebesinin yapılması aşamalarında çalışan personele ödendiğini, ancak iş alım priminin davacının çalıştığı sürede yalnızca AST-II projesinin alınmasını müteakip ödendiğini, ikinci prim uygulamasının ise projenin başlangıcından sonra işveren tarafından iş programında belirlenen hedeflere belirlenen tarihlerde ulaşılması halinde tüm proje personeline bir ücret tutarında olmak üzere ödenen proje kârlılık primi olduğunu, projenin sona ermesinden sonra finansal kârlılık mutabakatına göre proje müdürünün altında yer alan personele proje müdürü tarafından yapılan puanlama sonucunda ortaya çıkan kat sayıya göre, proje müdürü ve üst kadro için genel müdür ve + EPC Direktörü ile birlikte hazırlandığını, AST-II projesinde iş alım priminin Eylül 2015 tarihinde ödendiğini, AST-I ve AST-II&III projelerinde ise iş bitirme primlerinin haklı ve hukuka uygun bir gerekçe olmaksızın ödenmediğini, AST-I projesinde hak ettiği prim tutarının 159,666 ABD doları olduğunu ve bu tutarın davalı işveren yetkilisi olan ve davacının çalıştığı birimin sorumlu direktörü tarafından e-posta yolu ile 05.09.2016 tarihinde bildirildiğini, AST-II & III projeleri için aynı oran baz alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, davalı işverenin AST-I projesine ilişkin olarak davacının hak ettiği iş bitirme primini Mart 2016 tarihinden bu yana ve AST-II projesine ilişkin hak ettiği iş bitirme primini Ekim 2016 tarihinden bu yana ödemediğini, Türkmenistan Cumhuriyeti’ndeki çalışma vizesi 2017 yılının Mayıs ayında sona ermesine karşın işveren tarafından yenilenmediği gibi bu ülkedeki mevcut projeler sona erdiğinde yurt dışı personeli olan davacının iş sözleşmesinin devam edip etmeyeceği, edecek ise şekli ile ilgili bilgi verilmediğini ve yapılan yazışmalara cevap verilmediğini, iş sözleşmesinin prim alacaklarının 1,5 yıla yakın bir zaman geçmesine karşın ödenmemesi, ödenmesi için yapılan yazışmalara cevap verilmemesi, yurt dışında belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan davacının çalışma vizesi bitmesine rağmen yenilenmemesi üzerine haklı nedenlerle 01.07.2017 tarihinde feshedildiğini, ... 16. Noterliğinin 30.06.2017 tarih ve 11595 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshi ve alacakların ödenmesi ihtar edildiği halde ödeme yapılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı ve prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talep edilen alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davacının dilekçesine ekli e-postanın elektronik imzalı olmaması ve excel dosyasının herhangi bir bilgisayarda rahatça hazırlanabilen belge niteliğinde olması sebebiyle varlığı iddia edilen ilişkinin kanıtı olarak kullanılamayacağını, bu belgelerde Şirketin kaşe ve imzasının bulunmadığını, davacı tarafın prim talebine dayanak yaptığı e-postayı gönderen Y.Tınar’ın şirketi milyon dolarlık zarara uğrattığını ve bu kişi hakkında soruşturma dosyası bulunduğunu, Şirketin bahsi geçen projelerde prim uygulaması bulunmadığı halde Y. Tınar’ın direktörlük görevini yerine getirdiği sırada hiçbir yetkiliden onay ve izin almadan prim sistemi geliştirdiğini, davacının proje müdürü olarak görev aldığı AST projelerinde akla ve mantığa aykırı birçok hata yapıldığını ve projelerin henüz tamamlanmadığını, primin işin bitimi halinde ödendiği göz önüne alındığında henüz sonuçlanmamış bir proje için prim alacağının muaccel olduğundan söz edilemeyeceğini, AST-I ile AST-II & III projelerinde davacının iş tanımının proje müdürü olarak en basit anlatımıyla, projede kapsamındaki sözleşmelerin yapılması, bu sözleşmeler uyarınca hak edişlerin takibi ve ödetilmesi şeklinde tanımlanabileceğini, şirketin denetim grubu tarafından Türkmenistan-Aşkabat’da AST (I-II & III) projeleri kapsamında gerçekleştirilen denetime ilişkin raporda projenin dikkatli ve özenli bir şekilde takip edilmediği, kâr elde etmekten öte zarar edildiğinin tespit edildiğini, proje yetkililerinin usulsüzlükleri ve hataları nedeniyle zararla sonuçlanacak bir proje için davacının prim alacağından söz etmenin yerinde olmadığını, daha önce sair isimler altında davacıya ödenen primlerin iadesini talep etme haklarını saklı tuttuklarını, davacının prim alacağına dair talebinin reddi gerektiğini, kaldı ki denetim raporuna göre sorumluluğu bulunan kişilere yaptırım uygulanmasına ilişkin süreçten haberdar olduğu anda iş sözleşmesini feshetmesinin kötüniyetli olduğunu, davacının feshe yönelik ihtarnamesine karşı Şirket tarafından cevabi ihtarname gönderilerek fesih iradesinin hukuki bir temele dayanmadığı ve istifa iradesi olarak kabul edileceğinin ifade edildiğini, davacının şirkette çalışmış olduğu dönem boyunca hak ettiği her türlü hak ve alacağının ödendiğini ve işten ayrılış tarihinin 31.12.2016 olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça iş sözleşmesinin çalışma vizesinin yenilenmemesi ve primlerin ödenmemesi gerekçesiyle haklı nedenle feshedildiğinin iddia edildiği, davacının iş sözleşmesi süresince Türkmenistan şantiyesinde proje sorumlusu olarak çalıştığı, dosyada mübrez POLNET kayıtlarından müteaddit defa yurda giriş çıkış yaptığı, çalışma vizesinin yenilenmesi gerektiğine dair bir başvurusunun olmadığı, ayrıca çalışma vizesi bitse bile iş sözleşmesinin devam ettiği, davalı şirketin merkezinin Türkiye'de olduğu, şirketin Türkmenistan dışında da birçok projeyi üstlendiği ve işlerinin devam ettiği, davacının feshe ilişkin ihtarnameyi keşide ettiği tarihte halen Türkmenistan'da bulunduğu ve dinlenen tanıkların fesih sebepleri hakkında bilgilerinin de olmadığı dikkate alınarak vize yenilenmemesinin iş sözleşmesinin feshi için haklı neden olmadığı, fesih için ikinci gerekçe olarak hak kazanılan primlerin ödenmediğinin iddia edildiği, ancak yurt içi ve yurt dışında üstlenilen projelerden dolayı davacıya iş alım primlerinin 2013-2016 yılları arasında ödendiği ve bu projelerin kesin kabullerinin yapıldığı, davacının primlerinin ödenmediğini iddia ettiği AST I, AST II ve AST III projelerinin tamamlanmadığı, kârlılık durumunun ortaya çıkmadığı, buna göre davacının iş sözleşmesinin feshi tarihi itibariyle prime hak kazanmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, iş akdinin davacı tarafından çalışma vizesinin yenilenmemesi ve prim alacaklarının eksik ödenmesi sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini, prim talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu iddia etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacı tarafından gerçekleştirilen feshin incelenmesinde, feshin iki sebeple yapıldığı anlaşılmıştır. Birinci fesih nedeni, Türkmenistan çalışma vizesinin işveren tarafından yenilenmemesidir.
Tarafların iddia ve savunmalarından, tanık anlatımlarından ve tüm dosya kapsamından, davacının çalıştığı esnada bir çok kez yurda giriş yaptığı ve yurt dışına çıktığı, davacının çalışma vizesinin yenilenmesi gerektiğine yönelik işverenden bir talebinin bulunmadığı, fesih ihtarnamesinin keşide edildiği tarihte davacının Türkmenistan’da bulunduğu, tanıkların feshe dair bir bilgilerinin bulunmadığı, salt iddia edildiği gibi çalışma vizesinin yenilenmemesinin feshi haklı kılacak bir neden olmadığı açıkça anlaşılmıştır.
İkinci fesih nedeni, prim alacaklarının ödenmemesi veya eksik ödenmesidir. Aşağıda izaha çalışılacağı üzere, davacının çalışırken hak kazandığı prim alacaklarının eksiksiz/tam olarak ödendiği, davacının prim alacağına hak kazanmadığı, dolayısıyla bu fesih sebebinin de feshi haklı kılmayacağı, bu nedenle iş akdinin davacı tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiği, davacının kıdem tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığı açıkça anlaşılmıştır.
Prim alacağı talebine gelince, mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarından da açıkça anlaşılacağı üzere, davacının talep edilen bazı primlere hak kazanmadığı, hak kazandığı primlerin ise işveren tarafından eksiksiz olarak ödendiği, davacının prim alacağının bulunmadığı, davacının prim alacağına hak kazanmasının mümkün olmadığı açıkça anlaşılmıştır." şeklindeki gerekçe ile davacı vekilinin istinaf başvusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, müvekkilinin Türkmenistan Cumhuriyeti'nde çalışma vizesinin 2017 yılının Mayıs ayında sona erdiğini, vize süresinin sona ermesinden önce davalı işverenden talep etmesine rağmen vizesinin yenilenmediğini ayrıca prim alacaklarının da eksik ödendiğini bu nedenlerle yapılan feshin haklı olduğunu, prim talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu iddia etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının prim alacağı olup olmadığı ve buna bağlı olarak iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) "Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi" başlıklı 22 inci maddesi; "İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı" başlıklı 24 üncü maddesi ; "Ücret ve ücretin ödenmesi" başlıklı 32 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta dosyanın incelenmesinden, davacının hak kazandığı primlerin ödendiği, talep edilen bazı primlere ise hak kazanmadığı, ayrıca işyerinde çalıştığı esnada birçok kez yurda giriş ve çıkış yaptığı, işverenden çalışma vizesinin yenilenmesi gerektiğine yönelik herhangi bir talebinin olmadığı, fesih ihtarnamesinin keşide edildiği tarihte ise Türkmenistan’da bulunduğu, tanıkların feshe dair bilgilerinin bulunmadığı dikkate alındığında, davacının iş sözleşmesine haklı nedenle feshettiğini ve prime hak kazandığını ispatlayamadığı anlaşılmakla, kararın (IV/C) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayanılan yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
