
Esas No: 2018/922
Karar No: 2021/6579
Karar Tarihi: 28.12.2021
Danıştay 3. Daire 2018/922 Esas 2021/6579 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/922
Karar No : 2021/6579
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sağlık Maden İnşaat Ticaret Sanayi ve Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2010 yılının Ocak ila Mayıs ve Temmuz ila Aralık dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı …, …, … Petrol Ürünleri Nakliyat Limited Şirketi, … Bakliyat Gıda Tarım Ürünleri Pazarlama Limited Şirketi, … Makine Taşıma Gıda Petrol Ürünleri İnşaat İthalat İhracat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi, … İnşaat Elektrik Maden Orman Ürünleri Petrol Hafriyat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … Petrol Ürünleri Nakliyat İnşaat Otomotiv Sanayi Limited Şirketi hakkındaki saptamalar düzenledikleri faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığını gösterdiğinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, somut bir tespit olmaksızın özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden dava reddedilmiş, özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.
Bölge Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının harcamalarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği, bu fiilin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendine göre özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektirdiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, haklarında sahte fatura düzenledikleri yolunda saptamalar bulunan firmalardan aldığı faturalara konu katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatının yapıldığı ve özel usulsüzlük cezasının kesildiği, söz konusu vergi ve cezalara karşı açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararının davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği adreste tebliğ edilmeye çalışıldığı, firari olduğunun beyan edildiğinden bahisle muhatabına ilgili adreste ulaşılamaması üzerine tebliğ zarfının iade edildiği, daha sonra söz konusu kararın ve davalı idare istinaf başvuru dilekçesinin aynı adreste 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre davacı vekilinin kapısına yapıştırılmak suretiyle tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kararların saklanması ve tebliği" başlıklı 25. maddesinde; kararların bir örneğinin taraflara tebliğ edileceği, "İstinaf" başlıklı 45. maddesinde, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Vekile ve kanuni mümessile tebligat" başlıklı 11. maddesinde, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı, vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılmasının yeterli olduğu kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanunu'nun 31. maddesinin gönderme yaptığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 81. maddesinde, vekilin azli veya istifasının, mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade edebilmesi için, bu konudaki beyanın dilekçeyle bildirilmesi veya tutanağa geçirilmesi ve gerektiğinde ilgilisine yapılacak tebligat giderinin de peşin olarak ödenmesinin zorunlu olduğu; 82. maddesinde, istifa eden vekilin vekâlet görevinin, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam edeceği, vekilin istifa etmiş olması hâlinde, vekâlet veren davayı takip etmez ve başka bir vekil de görevlendirmez ise tarafın yokluğu hâlinde uygulanacak hükümlere göre işlem yapılacağı, tüm bu hususların istifa eden vekilin istifa dilekçesi ile birlikte vekâlet verene ihtaren bildirileceği hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Bir avukatın geçici olarak görevlendirilmesi" başlıklı 42. maddesinin 1. Fıkrasında, bir avukatın ölümü veya meslekten yahut işten çıkarılması veya işten yasaklanması yahut geçici olarak iş yapamaz duruma gelmesi hallerinde, baro başkanı, ilgililerin yazılı istemi üzerine veya iş sahiplerinin yazılı muvafakatini almak şartıyla, işleri geçici olarak takip etmek ve yürütmek için bir avukatı görevlendireceği ve dosyaları kendisine devir ve teslim edeeği, ayrıca durumu mahkemelere ve gerekli göreceği yerlere bildireceği hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Tebliğ, hukuki bir işlemden ilgili kimsenin haber almasını sağlamak için, yetkili makamın kanuni şekilde yazı veya ilan ile yapacağı belgelendirme işlemi olup amaç, ilgilinin yasal haklarını kullanabilmesine imkan tanımaktır. Tebliğin esasları, kimlere yapılabileceği ve hangi adreslerde yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nunda açıklanmış bulunmaktadır.
Yukarıda yer verilen kanun hükümleri uyarınca vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı, asile tebligat yapılabilmesi için vekilin azledildiğinin veya vekilin istifa ettiğinin bir dilekçeyle bildirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, geçici olarak iş yapamaz duruma gelen avukatın yerine işleri geçici olarak takip etmek ve yürütmek için avukatın kayıtlı olduğu baronun başkanı tarafından bir avukatın görevlendirilmesi mümkündür.
Davacı tarafından vekil tayin edilen Av. …'ün firari olduğunun beyan edilmesi nedeniyle bilinen adresinde bulunamadığından bahisle Vergi Mahkemesi kararının ve davalı idare istinaf başvuru dilekçesinin davacı vekilinin söz konusu adresinde 7201 sayılı Kanu'nun 35. maddesine göre kapısına asılmak suretiyle tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmesi yukarıda yer verilen kanun hükümleri ile yargılama usulüne uygun düşmemiştir.
Bu durumda, Vergi Mahkemesi kararının ve davalı idare istinaf başvuru dilekçesinin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmemesi nedeniyle davacının kanun yollarına başvuru hakkının kısıtlandığı hususu dikkate alındığında, davacıdan; Av. … ile vekalet ilişkisinin devam edip etmediğinin, davayı hali hazırdaki vekille devam etmek isteyip istemediğinin ve yeni bir avukata vekalet verilip verilmediğinin, yeni bir avukata vekalet verilmemesi ve Av. … ile vekalet ilişkisinin devam etmesi durumunda, Av. …'ün firari durumda bulunması sebebiyle, dava dosyasında yapılacak tebligatların tarafına yapılmasını istemesi halinde, buna ilişkin bir talep yazısının gönderilmesi, Şanlıurfa Barosu'ndan; adı geçen avukat geçici olarak iş yapamaz duruma geldi ise, Avukatlık Kanunu gereğince anılan avukatın işlerini geçici olarak takip etmek ve yürütmek amacıyla görevlendirilen ve yetkilendirilen avukat var ise güncel adresi ile birlikte bildirilmesi istenildikten sonra, Vergi Mahkemesi kararı ve davalı idare istinaf başvuru dilekçesi belirlenecek yeni adreste tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmek üzere Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava dairesine gönderilmesine,
3. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 28/12/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
