
Esas No: 2018/6032
Karar No: 2021/6610
Karar Tarihi: 29.12.2021
Danıştay 3. Daire 2018/6032 Esas 2021/6610 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/6032
Karar No : 2021/6610
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, ikrazatçılık faaliyetinden elde ettiği gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı ve tek düzen hesap planına uymadığı yolunda saptamalar içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2013 yılı için adına re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. ve 6. bentleri uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının ödünç para verdiği tarihte faiz geliri elde edilmiş olacağı, 13/12/2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca ikrazatçılık faaliyetlerinin durdurulduğu tarihten sonra tahsil edilen tutarlar için bir ticari kazançtan bahsedilemeyeceği, vadesinde tahsil edemediği alacakları için 2013 yılında icra müdürlükleri aracılığıyla tahsil edilen temerrüt faizi dışındaki alacak faizi tutarının gelir vergisi matrahına eklenmesi gerektiğinden bahisle yapılan tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu vergi ve cezalar kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının 2013 yılında bir kısım gelirini beyanlarına dahil etmediği, belge düzenlemediği ve yasal defterlerine intikal ettirmediği yolunda saptamalar bulunan vergi inceleme raporu uyarınca yapılan tarhiyatın ve kesilen cezanın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda; ikrazatçılık faaliyeti izninin son bulduğu tarih olan 13/12/2012 tarihinden sonra ikrazatçılık faaliyetine devam ettiğini gösteren bir karineye rastlanılmadığı, hesabına yapılan EFT'lerin 13/12/2012 tarihinden önce akdedilen ödünç sözleşmesi kapsamında tahsilatlara ait olduğu, sözleşmelere göre verilen ödünç paraların vadelerinin bir ay ve faizinin %5 olarak belirlendiği, bu oranın yıllık %60'a tekabül ettiği, ortada alacaklı yönünden normal faiz dışında bir menfaat daha sağlanmakta ise de "104 seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde "borç veren kimse borçlunun borcunu zamanında ödememesi halinde, normal faiz dışında talep edilen temerrüt faizinin vergi matrahı içinde mütalaa edilerek vergilendirilemeyeceği" düzenlemesi uyarınca temerrüt faizinin gelir vergisi matrahına dahil edilmeyeceği, ilgili yılda icra müdürlükleri aracılığıyla tahsil edilen anapara ve temerrüt faizini aşan tutarların 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesinin 6. bendi uyarınca ticari kazanç kapsamında gelir vergisi matrahına eklenerek vergilendirilmesi gerektiği saptamalarına yer verilmiştir.
Değinilen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2013 yılı için adına re'sen bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi salındığı ve bu hasılatı için fatura düzenlemediğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendi ve tek düzen hesap planına uymadığından bahisle aynı maddenin 6. bendi uyarınca özel usulsüzlük cezalarının kesildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 75.maddesinin 1. fıkrasında; sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratların menkul sermaye iradı olduğu, 2. fıkrasının 6. bendinde, her nevi alacak faizlerinin (Adi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla cari hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzelkişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler dahil) menkul sermaye iradı olduğu, son fıkrasında ise, yukarıda yazılı iratların, bunları sağlayan sermaye sahibinin ticari faaliyetine bağlı bulunduğu takdirde ticari kazancın tespitinde nazara alınacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İkrazatçılık faaliyetinde bulunan davacının ödünç sözleşmeleri uyarınca verdiği paraların tahsili amacıyla başlattığı icra takibi sonucu tahsil ettiği tutarların bir kısmının ana para bir kısmının temerrüt faizi bir kısmının da ödünç sözleşmesinin ikinci maddesinde yer alan "Müşteri geri ödeme tablosunda belirtilen ödemelerin vadesinde yapılmaması halinde uygulanmakta olan en yüksek faiz oranına göre bileşik faiz hesaplandıktan sonra bu miktara %35 daha ilave edilmesini peşinen kabul eder." hükmü gereğince tahsil edilen faizin sözleşmenin yerine getirilmemesi halinde uygulanacak bir cezai şarttan kaynaklandığı ve elde edilen gelirin ticari kazanç kapsamında olduğunun kabulü gerektiğinden, matrahın hukuka uygunluğu yönünden dava dilekçesinde yer alan iddialar da dikkate alınarak yapılacak inceleme sonucu karar verilmesi gerekirken Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Öte yandan yeniden verilecek kararda, özel usulsüzlük cezaları hakkında değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerektiği tabidir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 29/12/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
